Nasıl bir yıl?

Geçen sene POSTA Gazetesi’nde yılın son günü kaleme aldığım köşe yazımı şu ifadelerle tamamlamıştım: Umarım, ekonomide verimliliğe, üretime odaklanacağımız, enerjimizi ve kıt kaynaklarımızı doğru kullanacağımız, kutuplaşma, nefret söylemi ve şiddetin geride kalacağı, sağlık, eğitim, sanat ve kültürü daha çok konuşacağımız bir yıl olur. Bu temennilerimin maalesef bir çoğunun hayata geçemediği bir yılı geride bırakıyoruz. Milli gelirimizi büyütüp refahı öncelikleyen, istihdamı güçlendiren bir döneme girebilmek için üretim ve ihracatımızın ciddi oranda artması ve ülkemizin yüksek katma değerli alanlarda etkinlik göstermesi gerekiyor. Tıpkı savunma sanayiinde yaptığımız başarı gibi başka alanlarda da paradigmayı değiştirecek hamlelere ihtiyacımız var. 2023 Türkiye’nin komşularıyla ilişkileri güçlendirdiği, normalleşme yolunda çok önemli inisiyatifler aldığı bir dönem oldu. Bu sayede bir süre aramızın hayli bozuk olduğu Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ile her düzeyde önemli yol alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa süre önce gerçekleştirdiği Yunanistan ziyareti gelecek için kalıcı barış umutlarımızı çok güçlendirdi. Türkiye, Kafkaslar’da Azerbaycan ve Ermenistan arasında silahların susması ve yeni bir sayfanın açılmasına çalıştı ve bu sayede sonuç alındı. Ankara’nın özellikle Ukrayna-Rusya savaşının sona ermesi yönündeki aktif gayretleri bütün kesimler tarafından takdirle karşılandı. Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden yana tavır aldı ve işgale kesinlikle karşı çıktı. Bununla birlikte Rusya gibi bir ülkeyle uzlaşmaya varılması için yaptırımlar ve bölgenin silahlandırılmasının tek yol olacağı tezine karşı çıktı. Diplomasiye şans verilmesi ve başka yolların devreye sokulması için yoğun çaba içine girdi. 2024’te de dış politikadaki yapıcı bu tutumun devam etmesini bununla birlikte ilişkilerimizin hayli gerilediği Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği konusunun da öncelikli olarak ele alınmasını umuyorum. Bölgesel sorunlar ve komşu ülkelerdeki istikrarsızlık Türkiye’ye yönelik terör tehditlerinin bir kat daha tırmanmasına neden oldu. Yılın son günlerine girerken Kuzey Irak’ta PKK terörü saldırısında 12 Mehmetçik şehit oldu. Uluslararası gelişmeler ve sınıra yakın bölgelerde yaşananlar 2024’ün de terörle mücadele açısından hayli sıcak ve yoğun geçebileceğini gösteriyor. Terör tehlikesinin ortadan kaldırılması için Türkiye istihbarat, güvenlik ve yeni önlemler dahil bazı kaslarını güçlendirmek zorunda. Irak ve Suriye’deki durum hakkında da ABD ve Rusya ile zorlayıcı müzakerelere girilmesi gerekecek. Geride bıraktığımız yılın en acı ve her anlamda en ağır kayba neden olayı şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremlerdi. 50 binin üzerinde vatandaşımızı kaybederken 105 milyar dolarlık ekonomik fatura ile karşılaştık. Ülkemizin büyük bölümü deprem riskiyle karşı karşıya olduğuna göre 2024’te bir dakikayı boşa geçirmeden hazırlıklarımızı yoğunlaştırmalı, Türkiye’yi depremlere dirençli bir ülke haline getirmeye gayret etmeliyiz. Bu yıl da okulda, tribünlerde, trafikte, evlerde hayatın her alanında şiddet tırmandı. Buna yol açan eğitimsizlik, sosyolojik geri kalmışlıkla ciddi şekilde mücadele etmeli ve hukukumuzu bu sorunlara etkin şekilde yanıt verebilecek şekilde yapılandırmalıyız. 2023’te hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, tedavi görenlere acil şifalar, okurlarıma, izleyicilerime sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yıl dilerim.