Giriş
NATO zirvesi için bugün İngiltere’nin başkenti Londra’ya gidiyoruz. Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil edeceği 3-4 Aralık tarihlerindeki zirve, ittifak tarihinin en önemli buluşmalarından biri olacak. NATO liderleri, çok sert tartışmaların ışığında ortak bir politika belirlemeye çalışacak.
ABD Başkanı Donald Trump, Avrupalı müttefiklere harcamalara daha fazla katılmaları için yoğun baskı yaparken işin ilginç yanı farklı konulardaki görüş ayrılıklarının odağında Türkiye var. Türkiye ittifakın kurulduğu günden bu yana Batı savunmasına en fazla katkıyı sağlayan ve fedakarlığı yapan ülke.
Ancak konu Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarına geldiğinde özellikle Avrupa kanadındaki NATO ülkeleri bugüne kadar hep kafalarını kuma gömme siyaseti izledi. Irak ve özellikle Suriye’de üslenen PKK-YPG terör örgütü yoğun olarak Türkiye’yi hedef alırken NATO yanımızda durmadı, taahhütlerini yerine getirmedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye’nin Suriye harekatını gerekçe göstererek ittifaka sert eleştiriler getirmesi ve hatta “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” gibi bir ifade kullanması Londra buluşması öncesinde havayı iyice gerdi.
Bazı üyeler Macron kadar olmasa da Türkiye’ye eleştiriler getirirken NATO ittifakının genelinde ise Türkiye’nin vazgeçilemez bir ortak olduğu görüşü yaygın. Bu fikri paylaşanların başında da Avrupa’nın ekonomik motoru durumundaki Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel var. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Türk tezlerine yakın duran, tartışmaları konularda bile Ankara ile diyaloğun sürmesinden yana olan önemli bir isim.
Buna rağmen, “Türkiye’yi NATO’dan atalım”, “Türkiye’ye ambargo uygulayalım” gibi çatlak sesler yükselmeye devam ediyor. İngiliz The Economist dergisi bu şartlar altında İncirlik’te nükleer silah tutulmasının sıkıntı yarattığını iddia eden bir yazı yayınladı.
Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye’nin aktif katkısı olmadan NATO’nun mülteci krizini yönetebilme kapasitesi yok. Afrika’dan Balkanlar’a Güney Asya’dan Ortadoğu’ya kadar dünyanın dört bir tarafında güvenliği sağlamak için koşan en etkili güç Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) oluyor. NATO’nun hiçbir ülkesi Türkiye gibi çatışma bölgelerine sınırdaş değil.
Bir tarafında İsviçre, diğer tarafında Avusturya, Almanya, İspanya gibi ülkelerin bulunduğu NATO ülkelerinin getirdikleri eleştirileri ben son derece temelsiz buluyorum. Macron, kendi sınırlarına yakın bir noktadan bu kadar yoğun terör saldırısı olsa eli kolu bağlı oturabilir miydi?
Türkiye’nin güvenlik konularındaki haklılığı ve sınır ötesi operasyonlarının meşruiyeti tartışma götürmez durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvede yapacağı konuşma ve temaslarda bütün bu karşı tezlere yanıt verecek ve Batı'nın savunmasında Türkiye'nin kritik ve vazgeçilmez önemine vurgu yapacak.
