Giriş
Gerçek anlamıyla normalleşme ne zaman başlayacak? Maskesiz ve sosyal mesafesiz hareket edebilecek miyiz? Sevdiklerimize tekrar sarılabilmemiz için daha ne kadar bekleyeceğiz? Bana en fazla sorulan sorular bu.
Sürecin iki kritik aşaması:
1- Aşılanma.
2- Maske, mesafe, hijyen kurallarına uyum.
Etkili bir aşılama programı uygulanır ve süreç kesintisiz giderse virüsün yayılım hızı düşecek. Ayrıca COVID-19’a yakalananların ölüm riski azalacak, hastalığı daha hafif atlatacaklar. Dünya genelinde aşılama programlarında belli bir aşamaya gelinirse pandeminin kontrol altına alınması ve bitişi için bir tarih verilmesi mümkün olacak.
Beyaz Saray Başhekimi ve salgın hastalıklar uzmanı Dr. Anthony Fauci bu yıl ciddi rahatlama olacağını ancak 2022’de de maske kullanmaya devam edebileceğimizi söylüyor. Mutasyonlu virüsün ne kadar yayılacağı ve aşıların değişmekte olan virüse karşı ne kadar etkili olacağı da önemli bir parametre. Şu ana kadar ABD’de tam 500 bin, İngiltere’de ise 120 bin kişi hayatını kaybetti. Dünya çapında ölenlerin sayısı 2.5 milyonu buldu.
İngiltere çok ağır bedel ödediği için aşılama programında da çok iyi gidiyor. Bu alanda çok başarılı olan bir başka ülke İsrail. İsrail’de 600 bin kişi üzerinde yapılan çalışma Pfizer-BioNTech aşısının iki dozunu birden alanlarda hastalığın ağır geçme seyri yüzde 92 oranında düşmüş. Dünyanın birçok ülkesinde aşı yüzü göremeyen milyarlarca insan var.
Kanada gibi kimi ülkeler ise aşırı derecede bencilce hareket edip toplam nüfuslarının üç katından fazla aşıyı depolarına aldılar. Eğer aşının küresel dağıtımı bu kadar adaletsiz olursa pandemiyi tamamen bitirmek mümkün olmaz. ABD bunun farkında. Nitekim Başkan Joe Biden uluslararası aşı programına 4 milyar dolar kaynak ayıracaklarını açıkladı.
Türkiye’de şu ana kadar 7 milyon aşı yapıldı, çok büyük oranda Çin’de üretilen inaktif aşı uygulandı. Pfizer ve BioNTech aşısından tam olarak ne kadar temin edebileceğimiz, Rus aşısının temin edilip edilmeyeceği, bunlar arasında seçim şansımızın olup olmadığı gibi soruların tam yanıtını henüz alamadık.
Yerli aşı çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini biliyoruz ancak haziran ayından önce bu aşıların kullanıma girmesi zor görünüyor. Türkiye’de gerçek anlamda rahatlama için iyimser bir tahminle gelecek yılı beklememiz gerekecek diye düşünüyorum.
TURİZMDE BİR UMUT
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sertifikasyon konusuna geçen sene çok çaba harcamıştı. Gerekli şartları karşılayan kuruluşlara bu standartları taşıdıklarına dair belge verilmişti. Bu gayretlerin sonunda Türkiye 2020’nin çok zor şartlarına rağmen belli sayıda ziyaretçi çekmeyi başardı. Finansal yapısı sağlam olan ve süreci bir şekilde yöneten tesisler ayakta kaldı. Ancak çok zor durumda bulunan işletmeler de var. TÜRSAB’a bağlı seyahat acentaları da büyük güçlük yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ile bu konuda kapsamlı bir görüşme yapmıştım.
Türkiye, nisan ayından itibaren turizm sezonunu açacak. Ben ziyaretçi sayısının 2020’nin üzerine çıkacağını düşünüyorum. Turizm sektörünü oluşturan paydaşlar etkili ve adil şekilde desteklenebilirse normalleşme sonrasında Türkiye en çabuk toparlanan ülke olur.
