İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi Ekümenik Patriği ve İstanbul Başpiskoposu I. Bartholomeos’un Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdiği ziyareti takip ediyorum. Patrik, göreve seçilişinin 30. yılı vesilesiyle ABD’ye davet edildi. Patrik’in 2005’teki tarihi Küba, 2008’deki Ukrayna ziyaretlerini de izlemiştim.
Patrik’in ABD’deki heyetinde Yunanistan ve Amerika’dan çeşitli din adamlarının yanı sıra Türkiye’den Kadıköy Metropoliti Emmanuel ve Rum Cemaati’nin tanınmış isimlerinden iş insanı Laki Vingas da yer alıyor.
Amerika’daki organizasyonların ev sahipliğini ise Bakırköy doğumlu Amerika Başpiskoposu Elpidophoros yapıyor. ABD’nin tanınmış isimlerinden Alex Karloutsos da katkı veriyor.
Ziyaret programında başkent Washington DC’nin yanı sıra Pittsburgh, Chicago ve New York yer alıyor. Patrik Bartholomeos’un ajandasında eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Pfizer CEO’su Albert Bourla, BioNTech CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin ile yapacağı görüşmeler de bulunuyor. Ayrıca New York’ta 2001 terör saldırısında yıkıldıktan sonra ünlü mimarlık ofisi Santiago Calatrava tarafından inşa edilen St. Nicholas Kilisesi ve Ulusal Tapınağı’nın açılışını yapacak.
BIDEN İLE GÖRÜŞME
Patrik, dünyada 300 milyona yakın Hıristiyan Ortodoks’u temsil eden bir dini lider olması nedeniyle gittiği ülkelerde en üst düzeyde protokolle karşılanıyor. ABD’de de öyle oldu. Havalimanında kırmızı halıya ayak bastığı andan itibaren yüksek düzeyli koruma tahsis edildi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 2 milyon Yunan asıllı Amerikalı yaşıyor. Ülkenin politik, ekonomik ve kültürel hayatında etkili isimler. Bir kısmının aileleri Türkiye’den göç etmiş. Patrik, Washington’daki temaslarının ikinci gününde ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi. Görüşme yaklaşık bir saat sürdü. Biden ve Bartholomeos, dini kurumların durumu, iklim değişikliği gibi konuları ele aldı.
Patrik, COVID-19 aşısını yeterince temin edemeyen ülkeler dahil bütün dünyada hızlı aşılama için daha çok çaba sarf edilmesini istedi. Biden, Patrikhane ile ilgili konuları yakından takip ediyor. Daha önce Türkiye’ye gelişinde Patrik Bartholomeos’u makamında ziyaret etmişti.
Patrik, Washington’da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile de ayrı bir görüşme yaptı. Ertesi günkü ziyaret durağı ABD Kongre binası oldu. Bu kez de Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi Patrik onuruna bir öğle yemeği verdi.
Washington’da dünyanın en prestijli eğitim kurumlarından Georgetown Üniversitesi’nde bir programa da katıldık. Patrik, geleneksel olarak gittiği ülkelerde Yunanistan ve Türkiye Büyükelçiliklerini ziyaret eder. Washington’da da öyle oldu.
Büyükelçi Murat Mercan, bizi Türkiye Büyükelçiliği’nin tarihi rezidans binasında kahvaltıya davet etti. Patrik Bartholomeos’la ilgili övgü dolu, dikkat çekici bir konuşma yaptı. Washington’ın en güzel yapıları arasında yer alan Büyükelçiliğin tarihi binası ilk kez gelen ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti.
MERCAN’IN KONUŞMASI
Bir gece önce de Yunan Büyükelçisi Alexandra Papadopoulou Patrik onuruna rezidansında bir davet verdi. Mercan ile Yunan Büyükelçi arasında güzel bir diyalog var. Umarım iki ülke arasındaki sıkıntılı konuların aşılmasına katkı sağlar. Patrik dinler ve mezhepler arasındaki ilişkilere olan katkısı, liderlik vasıfları ve insanlığı ilgilendiren büyük meselelerde gösterdiği yapıcı tavır nedeniyle büyük saygı görüyor.
Çevre ve doğanın korunması konularına uzun yıllardır öncülük ediyor. Aslına bakılacak olursa Patrik’in Türk vatandaşı olması, Patrikhane merkezinin yüzyıllardır İstanbul’da bulunması Türkiye için müthiş bir zenginlik. Fakat Türkiye’de bu konular yeterince iyi takip edilmiyor. Patrikhane’ye karşı bazı çevrelerde önyargılar ve bilgi eksikliğiyle karışık bir yaklaşım var.
Dünyada “ekümenik” olarak kabul gören Patrikhane’yi “Fener Patrikhanesi” sıfatıyla adlandırmak, geçmişin takıntılı yaklaşımından başka bir şey değil. Bundan hızla vazgeçilmeli. Yüzyıllardır kültürünü ve kimliğini koruyan itibarlı bir kurumu, kendilerini tanımladıkları isimle anmakla işe başlanmalı. Diğer taraftan bu kadar zamandır kapalı tutulan Heybeliada Ruhban Okulu daha fazla beklenmeden yeniden faaliyete geçmeli.
Patrik’in göreve seçilişinin 30. yılında böyle bir kararın alınması, sadece Yunanistan ve ABD gibi konuyla birinci derecede ilgilenen ülkelerde değil, Türkiye’nin yapıcı ilişkiler kurmaya gayret ettiği bütün Batı dünyasında çok olumlu karşılanır.
İnanç ve din özgürlükleri konusunda çok önemli girişimlerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aynı cesur adımları Patrikhane’yle ilgili konularda da gösterirse Türkiye’nin yumuşak gücüne değerli bir katkı sağlanmış olur.