Giriş
Uzun yıllar önce TRT ekranlarında gösterilen Beyaz Gölge dizisinin basketbol tutkusunun gelişiminde ciddi katkısı olmuştu.
O dönemde İstanbul’da şehir merkezindeki Spor Sergi Sarayı, Türk basketbolunun kalbi gibiydi. Dünya çapında çok yetenekli isimler kulüplerimizde forma giydi.
Geçmişte Eczacıbaşı ve Tofaş önemli başarılara imza attı. Muazzam taraftar desteğine sahip Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basketbolda derin izleri var. Bugün basketbol, futboldan sonra en popüler branş durumunda.
Milli Takım düzeyinde henüz beklediğimiz seviyede değiliz ama kulüplerimiz şahane sonuçlar alıyor. Son dönemde Karşıyaka ve Darüşşafaka iyi yerlere geldi. Zaferi Anadolu Efes ile yakaladık.
En son Anadolu Efes’in Atina’da Panathinaikos ile karşılaşmasını izlemiştim. Bir basketbolsever olarak Türkiye’yi EuroLeague’de temsil eden Anadolu Efes’i Almanya’da da yalnız bırakmadım. Yolculuğumuzu özetleyeyim: İstanbul’dan Köln’e, Efes kafilesiyle, takımın ulaşım sponsoru, Corendon Havayolları’nın Boeing 737-800 tipindeki uçağıyla uçtuk. Pandemi şartlarında oynanan finallere seyirci alınmayacağı açıklanmıştı.
EuroLeague yönetimi ve Alman makamları aşırı derecede katı kurallar koyduğu için Türkiye’den birçok kişi Köln’e gelemedi. Bunlar arasında gazeteciler ve hatta yayıncı kuruluş temsilcileri de vardı. İtalyan ve İspanyol takımları, aileleriyle birlikte eksiksiz şekilde gelirken, Alman makamları Türk ve Rus kafilesinden önemli isimlere vize vermedi.
Singleton, Anderson, Dunston ciddi fiziki üstünlük kurdu
Fotoğraf: REUTERS
Finaller bu yönüyle buruk başlasa da Anadolu Efes bütün enerjisi ve motivasyonuyla maçlara asıldı. Lanxess Arena’ya girişte ateşimiz ölçüldü, giriş kartlarımız dijital olarak tarandı ve ellerimizi dezenfektanla silmemiz istendi. 18 bin kişilik salonun tribünleri bomboştu. Kafile olarak maçları farklı localara dağılarak izledik. Her kısımda en fazla 10 kişinin bulunmasına müsaade edildi.
Anadolu Holding’den Pelin Gürtürk, Yılmaz Argüden, Çelik Motor Genel Müdürü Can Ağyel ve Atina’dan gelen Christos Komninos ile birlikteydik. Anadolu Efes, FC Barcelona’yı 86-81’lik skorla devirerek şampiyonluğa uzandı. Efes’in böyle bir devi finalde yıkması çok önemli. İspanyolların futbolda ve basketbolda adate bir başarı tekeli söz konusu. Daha önce Real Madrid’i eleyen Anadolu Efes, Barça’yı da geçerek İspanyolların havasını söndürdü.
Son maçlarda Shane Larkin oldukça düşük bir performans ortaya koyuyordu. Buna rağmen Ergin Ataman, Larkin’in finalde bambaşka bir havada olacağını ve takımı sırtlayacağını ifade etmişti. Tam da söylediği gibi oldu. Larkin inanılmaz bir çeviklikle pota altını zorladı, müthiş asistler yaptı ve faul atışlarından yüksek bir yüzdeyle döndü.
Havada adeta yürüyen ve kıvrılarak pota altına sokulan oyuncu Micic Anadolu Efes’in galibiyetlerinde büyük pay sahibi. Sertaç Şanlı pota altında ve farklı noktalarda çok faydalı oldu.
Hırsı ve çalışkanlığıyla sonuca etki etti. Alman basketbolcu Tibor Pleiss Köln’de oynamanın getirdiği sıcaklıkla “Burası benim evim” dedi. Rodrigue Beaubois, yine çok akıcı şekilde top sürdü. Amerikalılar Chris Singleton, Brynt Dunston ve James Anderson ribaundlarda atletik üstünlüklerini gösterdi. Anadolu Efes’in başarısı sadece sportif boyuttan ibaret değil. Takım ve camia bütün üyeleriyle tam bir kenetlenmişlik örneği gösterdi.
Bu mükemmel sonuç, sabır, hırs, inanç ve kusursuz planlamayla geldi. Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman, Avrupa’nın en iyi hocalarından olduğunu bir kez daha kanıtladı. Real’i ve Barça’yı gözünde büyütmedi ancak dersine çok çalıştı, günler boyunca, yüzlerce kez rakiplerin maç bantlarını izledi.
Sadece mali yatırım yapmayan, ilgisi ve gönül desteğiyle de her zaman takımının yanında olan Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın gelen bu şampiyonlukta büyük rolü var.
Özilhan diğer maçlarda olduğu gibi Almanya’da takımını hiç yalnız bırakmadı, eşi Emine Özilhan, ailesi ve çocukları da tam kadro Almanya’daydı. Maç yaklaşık 200 ülke tarafından canlı yayınlandı.
Türk Hava Yolları’nın EuroLeague’e adını vermesi hem THY hem de Türkiye açısından son derece prestijli. THY, basketbola değer katıyor, bir taraftan da saygın bir platformda adını daha çok duyuruyor.
