Depreme dirençli şehirlerin kurulması, toplumun her kesiminin afetlere hazır hale gelmesi Türkiye’nin bir numaralı konusu. Terörün her türüyle mücadele edebiliriz, bölgesel istikrarsızlıklara karşı kendimizi koruyacak adımları atabiliriz, doğru, ekonomi politikalarıyla enflasyon sarmalından da kurtulabiliriz ama depremle yıkılırsak belimizi kolay kolay doğrultamayız. Nitekim Hatay merkezli depremde 50 bini aşkın vatandaşımızı yitirmenin tarifsiz acısını yaşarken 105 milyar dolarlık da kayba uğradık. Kuzey Anadolu faylarındaki sıkışma, çok acil olarak İstanbul ve çevresine konsantre olmamız gerektiğini hatırlatıyor. İstanbul’un tarihi ve kültür mirasıyla en önemli ilçelerinden Beyoğlu’nda belli semtlerdeki yapıların dayanıksız olması çok hızlı adım atılması gereken bir başlığı oluşturuyor. Beyoğlu Okmeydanı, İstanbul’da en acil kentsel dönüşüm yapılması gereken yerlerin başında geliyor. Vatandaşlar yıllardır kentsel dönüşümün bir an önce yapılmasını talep ediyordu. Fakat konuyu siyasete malzeme yapan grupların defalarca açtığı davalar farklı projelerin gecikmesine, ertelenmesine sebep oldu. Ülke olarak 6 Şubat depremlerinden sonra hepimizin bir özeleştiriye ihtiyacı var. Nerede hata yapıyoruz, nerede eksikliklerimiz var, bunları siyaset üstü bir yaklaşımla ortaya koymalıyız.
Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ilk aday olduğu ve seçildiği 2019 yılında kentsel dönüşümü başaracağını, Okmeydanı’nı daha güvenli ve daha yeşil bir Beyoğlu olarak yeniden inşa edeceklerini vaat etti. “Komşularımızın rızasını alarak hareket edeceğiz” diyerek söz verdi, yol haritasını açıkladı. Okmeydanı Fetihtepe’de büyük bir dönüşüm için düğmeye bastı. Ancak direniş gösteren çeşitli gruplar Fetihtepe’de yaşayanlara “Sizi yerlerinizden edecekler, Okmeydanı’ndan çıkaracaklar. Bunlar rant odaklı projeler” söylemleriyle sürecin yavaşlamasına, yer yer durmasına yol açtılar. Benim izleyebildiğim kadarıyla sonuçta Fetihtepe halkının çoğunluğu Haydar Ali Yıldız’a inandı ve attığı adımları destekledi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Beyoğlu Belediyesi’nin inşa ettiği Fetihtepe’deki yeni binaları , hemen yanlarındaki eski sokaklarla karşılaştırınca durumun aciliyetini ve vahametini çok daha net anladım.
Peki bölgede ne yapılıyor?
* Binalar Okmeydanı’nın en merkezi yerinde yükseliyor, örnek daireler gezilebiliyor.
* Yerinde dönüşümle herkesin evi kendi mahallesinde inşa ediliyor.
* Kaç adet daire yıkılmışsa, o kadar daire inşa ediliyor, bir tane bile fazladan daire yapılmıyor.
* Projede inşa edilen dairelerin tamamı, Fetihtepe’de sağlıksız binaları kaldırılan kişilere ait.
* Kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu, yeni inşa edilen binaların hemen yanındaki bu sağlıksız, güvensiz, eski yapıları gördüğünüzde fark ediyorsunuz.
Haydar Ali Yıldız’ın gerçekten zor bir işi başardığı anlaşılıyor. Siyasi rekabet iyidir, projeler üzerinden yarışılması da vatandaşın lehinedir. Ancak gerçek olgular üzerinden gidilmeli ve İstanbul depreminde yıkılma riski en yüksek yapıların geleceği günlük siyasi hesaplara kurban edilmemeli. Devasa projeler; ciddiyet, sabır ve bilgi gerektiriyor. Uygar bir üslup, yaklaşımla birleştirici bir dil kullanarak insanları ikna eden ve konutları yaşama hazır hale getirmek için uğraşan Başkan Haydar Ali Yıldız’ı kutluyorum.