Bayram sabahı niyetim içinizi karartmak değil ancak bir gerçeği dile getirmeyi önemli bir görev olarak kabul ediyorum. Depremin Türkiye açısından ne kadar korkunç bir risk oluşturduğunu artık herkes kabul ediyor. 1999 Marmara Depremi’nden bu yana yayınlarımızın belki de en önemli katkısı farkındalık yaratmaktı. Bir sarsıntı yaşanmadan bunları ele almak önemli. Deprem olunca herkes konuşuyor ama pek bir şey yapılmıyor.
Gelin görün ki, “Yaşam alanlarımız depreme karşı ne kadar hazır hâle getirildi? Çalışmalar ne aşamada?” derseniz, anlatacak fazla olumlu şey görmüyorum. Yıkılması gereken binaların önemli kısmı yerinde duruyor, sayısı hiç de azımsanmayacak sayıda vatandaşımız uyarılara karşın, çaresizlikten veya yeterli denetim olmamasından ötürü bu riskli yapılarda bulunmaya devam ediyor. İstanbul, riskin en yüksek olduğu dünya şehirleri arasında. Birçok mahalle kentsel dönüşümde sıranın kendilerine gelmesini bekliyor.
Devlet eliyle yapılanlar var ancak mevcut ekonomik ortamda yıkım ve yeniden yapım sürecinin tahmin edilenden daha uzun süreceği anlaşılıyor. Yerel yönetimlerin ve diğer kurumların elini taşın altına daha fazla koyması şart. En başından bu yana, deprem hazırlıklarını en fazla ciddiye alan ve nitelikli proje üreten yerlerin başında Başakşehir geliyor. Önceki yıllarda da buraya gelip yapılanları yerinde incelemiştim.
Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu ile yapımı yeni tamamlanan belediye binasında dün kahvaltıda bir araya geldik.
Depreme karşı alınan önlemleri, çevre ve doğanın korunmasıyla ilgili düzenlemeleri konuştuk. Aldığım notları özetle aktarıyorum: İstanbul’da konut üreten belediyeler arasında ilk sırada Başakşehir geliyor. Güvercintepe, Şahintepe ve Ziya Gökalp mahallelerinde devam eden konut projeleri ile deprem riski en aza indiriliyor.
445 konuttan oluşan Kayapark Sakura Evleri, 930 konutluk Yuvam Bahçeşehir Evleri, 894 konutluk Göl Evleri ve 92 konutlu Şahintepe Burgaz Çarşı Evleri ile Başakşehir İstanbul’da en çok konut üreten belediye oldu.
RİSKLİ BİNA ORANI
Deprem ve doğal afet riskine karşı başlatılan dönüşüm kapsamında 2009 yılında yüzde 50 olan riskli yapı stoku yüzde 16’ya kadar indirildi. 2 yıl içerisinde ise bu oranın yüzde 5’e düşürülmesi hedefleniyor. 2009’dan önce 23 bin 833 binanın 6 bin 475’i mühendislik hizmeti aldı.
2009’dan itibaren ise 25 bin 335 binanın 12 bin 674’ü bu imkâna kavuştu. Başakşehir Belediyesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi’ne geniş katılımlı bir kampanyayla destek veriyor.
Geri dönüşüm konteynerleri ve atık toplama kutularıyla ülke ekonomisine ciddi katkı sağlanıyor. İstanbul’da ilk sıfır atık belgesini alan belediye de Başakşehir oldu. Kent ortalamasında 1,22 kilogram olan kişi başı çöp miktarı Başakşehir’de 0,77 kilograma kadar düşürüldü.
Bu oranın 0,50’nin altına indirilmesi hedefleniyor. Başakşehir’deki bu çalışma Avrupa çapında örnek projeler arasında gösterilmiş. Benim özet değerlendirmem şu; Yasin Kartoğlu’nun çalışmaları yerel yönetimlerde iletişim bombardımanından çok projelere konsantre olmanın önemini gösteriyor.
Kıymetli okurlarımız ve takipçilerimin Kurban Bayramı’nı kutlar, sağlıklı, huzurlu günler dilerim.