Dünya çapında tanınmış iktisat hocası Prof. Dr. Daron Acemoğlu “Teknoloji ancak insanlar arasındaki eşitsizliği giderdiği oranda faydalı olur” diyor. Gelişen çipler, yapay zekâ, nesnelerin interneti, yazılım ve donanımlar sayesinde teknoloji bütün dünyada demokratikleşmeye başladı. Geçmişte aşırı yüksek fiyatları nedeniyle sadece sınırlı sayıda otomobilde sunulan güvenlik ve sürüş fonksiyonları bugün neredeyse küçük araçlarda bile var. Gazetecilikte klasik arşivin tozunu yutmuş bir kuşaktan geliyorum. Arama motoru Alta Vista karşımıza çıktığında hayatımız değişmişti. Bugün Google, YouTube müthiş birer bilgi okyanusu olarak karşımızda. Hatta WhatsApp bile kişisel mikro arama motorumuz oldu.
Okul yıllarımda Commodore bilgisayarım 64K (kilobayt) kapasiteye sahipti. Şimdi kullandığım iPhone 13 Pro’da bu kapasite 1 Terrabyte. Ülkemizde vergi dilimleri ve döviz kurunun seviyesi nedeniyle yüksek performanslı elektronik ürünlere ulaşmak kolay değil.
Gençlerin, öğrencilerin bu ürünlere sahip olabilmesi için mutlaka devlet ve kurumlar tarafından desteklenmesi gerekli. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı bu konuda umarım yaratıcı projeler geliştirebilir. Teknoloji ve bilimin en belirgin fark yarattığı alanlardan biri sağlık.
HEKİMLERİN YORUMU
Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda bazı bilim insanları ve hekimlerin mobil teknolojiler sayesinde hastalarıyla kurdukları iletişime dair deneyimlerini dinledim. Cep telefonları ve akıllı saatlerden tanı ve teşhis konusunda ciddi yararlandıklarını anlattılar.
Etkinlikte kimler vardı? Baş ağrısı tedavisi konularındaki çalışmalarıyla da tanınan nöroloji uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, POSTA Gazetesi sağlık köşesinde Özgür Gökmen Çelenk’in dizileriyle de bildiğimiz bir isim olan ve dünya çapında ödüller almış Prof. Dr. Bülent Görenek, ülkemizin tanınmış cerrahlarından Prof. Dr. Murat Aksoy, enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Levent Görenek ve Dr. Muhammed Keskin...
İnsan ömrünün uzaması yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarının daha fazla öne çıkması sonucunu doğurdu. Düşme, en fazla karşılaşılan olaylar arasında. Akıllı saatlerin bu tehlikeli durumu tespit edip, önceden tanımlanmış bir kişiye acil durum bilgisi ve konum göndermesi çok önemli. Olası kalp rahatsızlıklarının önceden tespitinden odaklanma, doğru nefes alma ve uyku bozukluklarıyla başa çıkmaya kadar bir dizi alanda hayatı kolaylaştırıyorlar.
Apple Watch ayrıca uykuda geçen süre, kalp atış hızı, kandaki oksijen düzeyi ve solunum hızını ölçebiliyor. Telefon ve akıllı saatler sundukları fonksiyonlarla birer mobil sağlık laboratuvarına dönüştü. Kritik bilgilerin uzaktan erişimle hekimlerle paylaşılması Sağlık Bakanlığı’nın “aile doktoru” uygulamasını da destekler nitelikte. Geçenlerde Apple Watch için hazırlanan 911 videosunu izledim.
Denizde, çiftlikte, evde ve çeşitli ortamlarda acil durumlarla karşılaşan insanlar, kollarındaki saatlerini kullanarak ilk yardım ekiplerine ulaşabiliyorlar. İlgili bakanlıklar ve lisanslamada rolü bulunan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) telefondan bağımsız olarak kullanılabilen ve hayat kurtaran bu modellerin de Türkiye’de satılmasına artık izin vermesini umuyorum.