Giriş
ABD merkezli araştırma kuruluşu PEW’in son raporuna göre Türklerin sadece yüzde 21’i NATO’ya olumlu bakıyor. NATO, Türk vatandaşları tarafından güvenilmez bir örgüt olarak değerlendiriliyor ve rolü ciddi şekilde sorgulanıyor. Türkiye’nin bombalarla sarsıldığı, en fazla yardım beklediği günlerde NATO çiçek böcekten bahsedip sürekli barış çağrısı yapıyordu. Ankara’dan gelen taleplere kulaklarını tıkıyordu.
İttifak, içinden geçtiğimiz günlerde ise birden aslan kesildi. Türkiye’nin Suriye ile açıkça savaşa girme riski ortaya çıkınca üst üste “Yanınızdayız” mesajları gelmeye başladı. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de Ankara temasları sırasında bizi bağrına bastı. Suriye’de rejim güçlerinin açtığı ateş sonucu şehit olan askerler için neredeyse ağlayacaktı.
Batı’nın bu ani tutum değişikliğinin sebebi açık: Son yıllarda olağanüstü şekilde yakınlaşan Türkiye ve Rusya, uzun süredir ilk kez karşı karşıya geldi. Bu durumu fırsata çevirmek istiyor, Ankara ile Moskova arasında bir kırılma yaşanmasını bekliyorlar.
Nükleer santral inşası için Rusya ile anlaşma yapılması, doğalgaz ithalatında büyük oranda Rusya’ya bağımlılık, S-400 füzesi alımı gibi bir dizi konu nedeniyle Moskova ile ileri düzeyde yakınlaşma, Washington’da büyük rahatsızlığa neden olmuştu. İşte bu sebeple ABD-NATO ikilisi, Libya veya Suriye çatışmaları nedeniyle Türk- Rus ilişkilerinin bozulmasını bir fırsat olarak değerlendiriyor.
ERDOĞAN-PUTİN UMUDU
Rus uçağının düşürüldüğü günlerden bu yana, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kadar birçok zor konuyu diyalog yoluyla aşmayı başardı. İki başkent arasında iyi çalışan bir iletişim hattı kuruldu.
Bugün iki ülkenin askerî, siyasi ve ekonomik boyutta stratejik ilişkisinden söz ediyorsak Libya ve Suriye gibi anlaşmazlık konularında da mutlaka bir çözüm bulunmalı. Ben, Erdoğan ve Putin’in büyük emek vererek bu seviyeye getirdikleri ilişkilerinin bir tren kazasına uğramaması için ciddi gayret göstereceklerine eminim.
ABD ESAD’I NEDEN VURMADI?
ABD Başkanı Donald Trump, Beşar Esad için “Canavar” ifadesini kullanmıştı. Amerika Birleşik Devletleri isteseydi Suriye lideri Beşar Esad’ı devirebilir veya ülkeden ayrılmak zorunda bırakabilirdi. ABD’nin bunu yapabilecek askerî, ekonomik ve siyasi gücü var. Rusya’nın Suriye üzerinde ağırlığını bu kadar koymadığı bir süreçte bu operasyonu yapabilirdi. ABD’nin Esad’ın oradaki varlığını devam ettirmesine göz yumması birçok parametreyle ilgili.
❶Cihatçıların aşırı güçlenmesi endişesi.
❷İsrail’in güvenliğinin tehlikeye girmesi kaygısı.
❸İran ve Türkiye’nin fazlaca nüfuz kazanması ihtimali.
❹Gelecekte masada oynanabilecek bir düşman kartı bırakmak istemesi.
❺Enerjisini İran karşıtı faaliyetlere yoğunlaştırmayı tercih etmesi.
