Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun davetlisi olarak gittiğim Brüksel’de iki gün boyunca önemli toplantılara katılma ve gelişmeleri izleme fırsatı buldum. Özellikle 7. Suriye Konferansı bu ülkenin geleceğinin yanı sıra Türkiye gibi büyük boyutlarda göç alan ülkelerin durumunun masaya yatırılması açısından önemliydi. Konferansta Suriyelileri misafir eden ülkelere siyasi çözümün hızlandırılması için çağrı yapıldı.
Avrupa Birliği Şam rejimiyle çözümün uzak olduğu görüşünde. Ankara ise en üst düzey dahil olmak üzere bir diyalog kapısının aralanması için olumlu bir yaklaşım içinde. Nitekim konferansa Türkiye adına katılan, çok dikkat çekici bir konuşma yapan Türkiye’nin Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakçı, “Deprem bize bir kez daha hatırlattı ki istikrarın oluşturulması ve siyasi sürecin hızlandırılması acildir” dedi.
Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır’ın temsilcileri de Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşü ile diyalog yolunun açılmasını istedi. AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüş ve Türkiye’nin Suriye rejimiyle görüşmelerini AB’nin yakından izlediğini belirterek, “Bu, AB’nin seçtiği yol değil” diye konuştu ve Suriye rejimi ile kapsamlı bir çözüme çok uzak olunduğunu vurguladı. 7. Suriye Konferansı’nda; Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan bölge ülkeleri ile Brüksel arasındaki görüş ayrılığı bir kez daha ortaya çıktı.
2017 yılından bu yana “Suriye ve Bölgenin Geleceğini Destekleme” başlığıyla Suriyeli mültecilere en çok ev sahipliği yapan ülkeleri bir araya getiren 7. Suriye Konferansı’na Dış ilişkiler ve Mültecilerden Sorumlu Ürdün Başbakan Yardımcısı Ayman Safadi, Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Bou Habib katıldı. Türkiye’yi konferansta AB Daimi Temsilcisi Faruk Kaymakçı, Mısır’ı da AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Badr Abdelatty temsil etti. Toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katılmadı.
Türkiye adına konuşan Faruk Kaymakçı “Çöken bir ekonomi ve her geçen gün kötüleşen yaşam şartlarıyla ne Suriyeliler ne de uluslararası camia bir on yıl daha çözümü beklemeye tahammül edemez. İyi niyetli destek ve bütün tarafların, özellikle de uluslararası camianın, her zamankinden daha fazla bu işte sorumluluk üstlenmesine ihtiyaç var” dedi. Gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş için şartların oluşturulmasının önemine işaret eden Kaymakçı, “Komşu ülkelerin gösterdiği bu yardım, bu destek sürdürülemez” diye konuştu.
Büyükelçi, Suriye’deki istikrarsızlığın yanı sıra PKK-YPG varlığını hatırlatarak terör tehdidine işaret etti. Kaymakçı, geri dönüşler için uluslararası camianın ülkede altyapının yeniden inşasında da sorumluluk üstlenmesini isterken, Türkiye’den şu ana kadar 650 bin Suriyeli'nin gönüllü olarak ülkenin kuzey bölgesine geri döndüğüne işaret etti. Büyükelçi, 18 Mart 2016 mutabakatı çerçevesinde AB’nin vadettiği 6 milyar euroluk desteğin 5 milyar eurosunun Suriyelilere ulaştırıldığını, 2021-2023 için söz verilen 3 milyar euronun ise yeterli olmayacağını vurguladı.