Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova ziyaretinin de etkisiyle Türkiye-Rusya ilişkileri bir kez daha gündemin ilk sırasına yerleşti.
Açıkçası ben bölgenin iki komşu ülkesinin her alanda bu kadar yakınlaşmasını çok olumlu buluyorum.
Ankara’nın Çin ve Rusya ile ileri adımlar atmasını “Topyekûn Avrasya’ya dönüş” ve Batı’ya karşı bir alternatif olarak da değerlendirmiyorum.
Zira Erdoğan, tam da bu günlerde Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ve ABD Başkanı Donald Trump ile önemli iki telefon görüşmesi yaptı.
Eylül ayı, Türkiye’nin ABD ve Avrupa Birliği ilişkileri açısından da önemli olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ay içinde gerçekleştireceği New York ziyaretinin başarılı geçmesi için dört koldan çalışma yürütülüyor.
Bir taraftan İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ve ekibi Türkiye’nin daha iyi anlatılması için bir dizi etkinlik planlarken diğer taraftan Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) harıl harıl 25 Eylül’deki ‘10. Türkiye Yatırım Konferansı’na hazırlanıyor.
ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’un Türkiye ziyareti öncesinde Washington’da Türk Amerikan iş dünyası temsilcileri ile toplantı yapıldı.
Wilbur Ross’un daveti üzerine yapılan toplantıya TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ile ATC Başkanı General James Jones katıldı ve ağırlıklı olarak ticaretin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi ele alındı.
Görüşülen konular sonrasında Ross tarafından Başkan Trump’a bir rapor sunulacak ve 6 Eylül’de Wilbur Ross’un Türkiye ziyareti başlayacak. ABD’li bakan Türkiye’de Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile bir araya gelecek; TİM, TÜSİAD, TOBB, YASED ve ABFT başkanları ile görüşmeler yapacak.
Bu ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan da Wilbur Ross’u kabul edecek. Geçen aralık ayında Erdoğan ve Trump’ın söylemleri ile başlayan 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefi sonrasında Ticaret Bakanlığı’nın başkanlık ettiği TAİK koordinasyonunda iş dünyasının temsilcileri bir araya gelmiş ve Boston Consulting Group (BCG) ile bir yol haritası çalışması başlatılmıştı.
Geçen ay Japonya’da yapılan G-20 zirvesinden sonra TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ABD Başkanı Donald Trump’a bir mektup göndermiş ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkartılması konusunda Trump’ın aldığı inisiyatiften dolayı iki ülke iş dünyasının memnuniyetini dile getirmişti.
Ankara-Washington-New York üçgenindeki bu trafiğin Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesinde oldukça verimli bir ortam yaratacağı görüşündeyim.
ABD’nin özellikle Çin’e uygulanacak gümrük vergileriyle oluşacak ithalat potansiyelini Türkiye’den yapılacak ihracatla karşılaması ihtimali var.
Türkiye hem nitelikli üretimiyle hem de düşük maliyet yapısıyla birçok sektörde Amerika’ya ihracatını artırabilir. Ben bunu tarihî bir fırsat olarak görüyorum.