Giriş
Cumhuriyetimizin 96. yılı için verilen resepsiyona katılmak üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeydim.
Profili ve içeriği açısından Türkiye’deki en geniş kapsamlı ve katılımlı etkinliği olduğunu söyleyebilirim. Cumhurbaşkanlığı ekipleri çok titiz bir çalışmayla Külliye’nin devasa salonunu şık şekilde resepsiyona hazırlamış. 5 bin kişi kapasiteli salon tamamen doluydu, hatta adım atılacak yer kalmamıştı.
Cumhurbaşkanlığı’nın farklı kesimleri bir araya getiren uzun bir davetli listesi vardır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Özel Kalem dikkatli bir çalışmayla buraya önemli sayıda bazı ilaveler yapmış. Sözcü Gazetesi ve Fox TV dâhil geniş spektrumda medya kuruluşlarının temsil edildiğini gördüm. Ertuğrul Özkök de bu kez resepsiyondaydı. Bugün Hürriyet’te ayrıntılı şekilde gözlemlerini aktaracağını tahmin ediyorum.
Fotoğraf:Murat ÇETİNMÜHÜRDAR-AA
Kimleri gördüm, neler oldu, anlatayım:
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın çevresini saran herkes yerli otomobilin durumunu soruyordu. Varank “Aralık ayında Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak” diyerek tebessüm etti ama fazla detay vermedi. AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır, “Hakan Bey buradaki yeni kütüphaneyi mutlaka görmeniz gerekir” dedi.
Hürriyet yazarı Doğan Hızlan ile buraya gelmemiz lazım diye düşündüm. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kıyafeti çok şıktı. Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak Türk iş dünyasının en fit isimlerinden biri, yıllardır formu hiç değişmedi. Devrim Erbil her zamanki gibi nazik üslubuyla insanları selamlıyordu.
Ayaküstü konuştuğum isimler arasında İsmail Acar, Çiğdem Özer, Abdullah Kavukçu, Cemal Kalyoncu ve Murat Özyeğin’i sayabilirim. Ali Koç, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ile koyu bir sohbete dalmıştı. Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğraf çektirmek isteyenlerin uzun bir kuyruk oluşturduğunu gördüm.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün konuklarla tek tek ilgilenip mesajlarını dinlemeye çalışırken Koruma Daire Başkanı Muhsin Köse ve diğer güvenlik görevlileri, kalabalıktan ötürü masaların devrilmemesi ve konukların ezilmemesi için olağanüstü çaba harcıyordu. Türkiye’nin dinamik enerjisini ve çok yönlülüğünü yansıtan, güzel ve anlamlı bir resepsiyona daha tanıklık ettim.
