Giriş
Türkiye; bölgesinde bütün cephelerde barışı destekliyor, insanlar ölmesin diyor, savaşların durmasını istiyor. Bunun için iki tarafla da görüşüyor. Bazılarının dile getirdiği gibi “İsrail’in görüşlerini hiç anlatmayın, dinlemeyin, bahsetmeyin” dediğiniz zaman Türkiye tek gözünü kapatarak, tek taraflı şekilde konuya yaklaşmış olur. İsrail ile konuşmazsanız Filistinlilere katkı verememeye başlarsınız. O yüzden, iki taraflı diplomasi herkesle iletişime geçmek demektir.
Görüşmek, her yapılanı onayladığınız anlamına gelmez. Yanlışı kim yapıyorsa yanlış; terörü kim yapıyorsa terör demektir. Türkiye, Hamas’ın son saldırılarıyla bir kez daha tetiklenen Filistin-İsrail krizinde son derece dikkatli politika izliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kısa süre içinde 14 ülkenin lideriyle telefon diplomasisi yürüttü. Erdoğan’ın yaşanan olaylarla ilgili söylemi ve seçtiği ifadeler de son derece özenli. Türkiye bir taraftan Filistinlilerin en temel haklarını ve kendi devletlerinde yaşama tercihlerini sonuna kadar savunurken İsrailli sivillere yönelik terör eylemlerini de kınıyor.
“One Minute” ve “Mavi Marmara” hadiseleri sonrasında Türkiye-İsrail ilişkileri siyasi açıdan uzun bir duraklama dönemine girmiş, karşılıklı olarak çok sert eleştiriler yapılmış ve büyükelçiler çekilmişti. Bu süreçte İsrail’in yine Gazze’ye sert müdahaleleri de söz konusuydu. Türkiye, en başından bu yana Filistinlilerin haklarının savunulması noktasında en ileri düzeyde çaba gösteren ülke durumunda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte benim de izlediğim Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmalarında bizzat Filistin meselesini dünya kamuoyunun gündemine taşımış ve hukuksuz uygulamaları eleştirmişti.
Geride bıraktığımız bir yıl içinde Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinde de normalleşme adımları atıldı ve iki ülke diyalog ve iş birliğini geliştirme iradesini ortaya koydu. Türkiye’nin bu yapıcı tutumunu devam ettirmesi kesinlikle etkili sonuçlar verecektir diye düşünüyorum. Esir değişimi veya rehinelerin serbest bırakılmasından Gazze’deki insanlık dramının aşılmasına kadar bir dizi konuda Ankara ciddi sonuçların alınmasına yardımcı olacaktır. Hakan Fidan, bu doğrultuda sahada yoğun mekik diplomasisi yürütüyor. Fidan, ABD Dışişleri Bakanı ile telefonda görüştü, Kahire’de Mısır Devlet Başkanı Sisi tarafından da kabul edildi. İki devletli barışın temel çözüm olduğunu vurguladı. Bütün bu çabalar sonuç verme aşamasına gelmişken -o nedenle- kimse Türkiye’yi radikal ve irrasyonel bir çizgiye çekmeye çalışmasın. Aksi halde bundan hem Türkiye hem de bölge daha çok zarar görür.
DEZENFORMASYON DOSYASI
Dezenformasyon sorunu, İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un en fazla üzerinde durduğu konulardan biri. Yanlış, hatalı ve kasıtlı bilgilerin yayılmasının önüne geçmek ve objektif verilere dayalı doğruları paylaşmak üzere kısa süre önce Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) kurulmuştu.
İletişim Başkanlığı’ndan İdris Kardaş son olarak Filistin meselesine dair yayılan yanlış bilgilere ilişkin bir çalışma gönderdi. İçinde asılsız, sahte, kurgulanmış görüntüler, haberler ve bunların neden yanlış olduğuna ilişkin veriler var. Her birinin altında da doğrusunun ne olduğu paylaşılmış. Yaşanan acılar arasındaki olguların çarpıtılmasını önlemek adına son derece değerli bir çalışma olduğunu düşünüyorum.
