Genelde, bir sezon popüler olan giysiler bir sonraki sezonda hemen demode olur. Bu yüzden bazılarımız kışlık giysilerini kaldırmadan önce verilecekleri ayırır, gelecek sezon alacaklarına yer açar... Bu kişilerin hesaba katmadığı bir gerçek var: Nadiren de olsa, en kullanılmış ve görülmüş parçalar ‘out’ olacak diye beklenirken yine de ‘in’ kalıyor! Giysilerini demode olacak diye kenara ayırmış olanlara üzülerek söylüyorum ki bu kış o ‘nadir’ sezonlardan birisi olacak. Hatta öyle ki, geçen kış giydiğimiz giysilerin neredeyse hepsini yine giyeceğiz... Bu kışın geçen seneden eksiği yok, fazlası var! İşte bu sezon kullanmaya devam edeceğimiz 6 önemli trend:
1) Metal aksesuarlı ve zımbalı giysilerinizi atmayın. Yeni alacaksanız da bu sezonda ağırlıklı olarak altın renklerine yönelin. Zımbaları geçen kıştan bile fazla görebilirsiniz. Converse ayakkabılar, jean ceketler ve hatta deri ceketlerde bile hakim olan metallerin hem gümüş, hem de altın olarak kullanıldığı da oluyor... İstediğiniz kadar abartıp kıyafet, takı, ayakkabı ve çantanın zımbalısını bile seçebilirsiniz. Tabii uyumlu olmaları şartıyla.
2) Pul ve payet modadaki hükümdarlığını tüm hızıyla sürdürüyor. Artık sadece elbise ve bluz değil aynı zamanda pantolon ve taytlar da pullu. Parıltının mümkün olan her alanda var olduğunu söyleyebiliriz. Pullu giysiler almayanlar bile parlak bluzlar, montlar ve elbiseler giyecek. Bu kadar parıltı sayesinde gittiğiniz yerde fark edilmemeniz imkansız!!!
3) Bazen düşünüyorum, leopar deseninin moda olmadığı bir sezon var mıydı acaba? Leoparlı bir ceketin anne, kızları ve torunları tarafından kuşaklar boyu giyildiğini hesaba katarsak bunu bir yatırım aracı olarak düşünebiliriz. Eğer, Zara-Mango gibi markalardan bir sürü giysi alacağıma pahalı bir markadan tek parça alırım diyenlerdenseniz, tavsiyem leoparlı bir şeyler seçmeniz. Modası asla geçmeyen ve her giyside kullanılabilen bu deseni hem bu kış hem de gelecek yıllarda bol bol kullanabileceksiniz.
4) Geçen kış giydiğimiz motorcu ceketlerini ve deri ceketleri bu kış daha da fazla giyeceğiz. Yeni sezonda satılanların çoğunun üzerinde zımba var ama zımbasız olanları da revaçta... Kışlık ceketlerde de deriden vazgeçmek istemeyenler içi kalın kürklü olanlarını tercih edebilirler.
5) Önce fosforlu giysiler, sonra fosforlu ojeler girdi hayatımıza. Geçen sene fosforlu görmeye alışamamış olanlar varsa söyleyeyim: Bu sene mutlaka alışacaklar! Çünkü bu sevda bu kış sadece tek parça ayakkabı veya çanta olarak kalmıyor. Tayt, bluz, gözlük, şapka gibi çeşitli giysilere de sıçrıyor. Kişisel zevkim fosforludan yana değil ama sezon modası benim gibi düşünmüyor!
6) Geçen bahar umarım bir trençkot edinmişsinizdir. Ve yine umarım ki bej rengidir. Bu bahar trençkotunuzun içine yine kendi tonlarında, toprak rengi giysiler giyecek ve tepe tepe kullanacaksınız.
Paris’teki Vogue gecesi curcunaydı
7 Eylül Salı gecesi Vogue Dergisi’nin 13 farklı ülkede düzenlediği ‘Fashion Night Out’ organizasyonunun Paris ayağı yapıldı. Montaigne Caddesi, George V Caddesi ve François 1 sokağında bulunan mağazalar gece yarısına kadar açıktı. Amaç? Yeni koleksiyonları tanıtmak, satışları arttırmak ve ekonomiye can vermek! Bence hiç işe yaramadı. Bu sene ikincisi düzenlenen gece Paris’te çok popüler... Ama alışveriş yapan yok. Geceye katılan mağazalara girmek için Vogue Dergisi ile beraber dağıtılan davetiyenin yeterli olduğu söyleniyor. Buna inanan ‘bedavacılar’ da davetiyeyi kaptığı gibi soluğu organizasyonun düzenlendiği caddede alıyor. İstikamet: Gucci, Chanel, Christian Dior, Prada ve diğer tüm pahalı markalar... İçeri girmeyi başarabilirlerse ünlü tasarımcıları görecek ve ikram edilen şampanyalarla sarhoş olup eğlenecekler.
Sonunda mağazaların devamlı müşterileri, basın ve özel davetiye gönderilen konuklar dışında kimse içeri alınmıyor. İçerideki müşteriler ‘kim gelmiş, kim gitmiş’ diye gözlem yapmaktan yeni koleksiyonları incelemeye fırsat bulamıyor. Mağazanın önünde toplaşan kalabalık ise kasap vitrini önündeki kedi gibi içeri bakıyor... Anlayacağınız Paris’teki ‘Vogue Fashion Night Out’ tam bir curcuna. Ben geceye Chanel mağazasıyla başladım ve kalabalıktan ötürü başka mağazalarda devam etmeye dayanamadım! Yine de hiçbir şey kaçırmadım...
Ben Chanel’deyken Vogue Paris’in Genel Yayın Yönetmeni Carine Roitfeld, Chanel’in baş tasarımcısı Karl Lagerfeld ve 21 yaşındaki manken sevgilisi Baptiste Giabiconi ve International Herald Tribune Gazetesi’nin ünlü moda editörü Suzy Menkes de mağazadaydı. Bayram tatili nedeniyle Paris’e gezmeye gelen Türk sosyetiklerin Chanel mağazasında Karl Lagerfeld’in arkasında kuyruk gibi dolaşmaları gecede en görülmeye değer şeydi!
Bu arada dikkatimi çeken bir nokta da Baptiste Giabiconi’nin H&M marka kareli gömleği oldu... Karl Lagerfeld’in, sevgilisini sadece kendi markasından ve Chanel’den giydirdiği biliniyor. Bu yüzden Baptiste’in üzerindeki H&M gömlek “Acaba ikilinin arası mı bozuldu” söylentilerine yol açtı... Geceden aklımda kalan bir başka detay da Suzy Menkes’in eski tip ‘çek-at’ fotoğraf makinesi kullanmasıydı.
2