Çoğu zaman herkes hayatın mükemmel olacağına odaklamış, kendileri yaşamadığı sürece olumsuz hiçbir durumla ilgilenmiyorlar, hatta biraz duyarlı, vicdanlı ve hassas bir yapınız varsa da bunu eksiklik olarak nitelendiriyorlar.
Öyle ya, onlar mı kurtaracak dünyayı?
Bununla uğraşmak için mi dünyaya geldi bu insanlar?
Evet, herkes bu maskelerle statünün ve yüzeyselliğin izinde yürüyüp gidiyor.
En çok parayı o kazansın, en iyi işi alsın, en güçlü, en güzel o olsun, herkes onunla ilgilensin. Herkes için neden düşünsün?
Peki, neden?
İnsanlar neden günden güne daha materyalist, bencil, anlayışsız ve ruhsuz oluyor?
Nereye gitti merhametimiz, vefamız, duygularımız empatimiz?
Nasıl kaybettik?
Astrolojinin bu sorular için de bir yanıtı var. Kaybettik; çünkü kayıpları temsil eden Güney Ay Düğümü Oğlak burcunda ilerliyor.
Hepimizin haritasında özel olarak yerleşmiş bir gösterge olduğu gibi, gökyüzünde Ay düğümlerinin yer aldığı burçlar bize ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiği konusunda da fikir verir. Bunlar, iki zıt kutuptur. Birbirinin aynası hem de büsbütün farklısı... Birbirlerini tamamlıyorlar. Birinde olan diğerinde eksik; tek başlarına kayıplar... Ay düğümleri şu anda Yengeç- Oğlak aksında hareket ediyor. Yani bize şu an "Ne yaparsak kaybeden, ne yaparsak kazanan oluruz?" konusunda Yengeç ve Oğlak arketipleri yol gösteriyor.
Kuzey Ay Düğümü’nün yerleştiği burç bize gitmemiz gereken yönü gösterir. Bu tüm burçlar için aynı temaları temsil eder. Şu an insanlık tarihinin en yoğun Oğlak baskılı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Yıllar sürecek döngüler yaratan kolektif gezegenlerin hepsi Oğlak burcunda, yanlarında da kayıpların temsilcisi Güney Ay Düğümü var. Yani aslında Oğlak burcu gibi hareket etmek bize kazandırmıyor. Çünkü pusulamız olan Kuzey Ay Düğümü Yengeç burcunda. Kuzey Ay Düğümü bir noktada gelecek, varılması gereken nokta, ruhun yüzleşmesi gereken benliğidir. Yengeç burcu Ay tarafından yönetilir. Dişil bir gezegendir. Astrolojinin annesidir, Yengeç burcu o yüzden aile, anne, çocuklar, ev, yuva, tarih, milliyetçilik, nostalji duygusallık temsil ettikleridir. O her şeyi hissetmek ister, çok bağlanır, koruyup beslerken aslında kendini korumaya almaya çalışır. Duyguların temsilcisidir, duygusallığın yaşamda o anda olmanın, hissetmenin.
Ne hissettiğinizin bir önemi kaldı mı?
Yoksa ait bile hissetmediğiniz bir düzenin içinde sürüklenip kaybolmaya devam mı? Herkes öyle yaptığı için değil mi boş kavramlara anlam yükleyip durmanız…
İşte, böyle Oğlak mücadele isterken kendiniz unutmuş olmanız çok normal.
Belki içinde olduğumuz koşullarda hiç de kolay değil, hatta bir lüks gibi de gelebilir ama önemli olan gerçekten bu süreçte herkesi hissetmek. Birlikte olmayı, ait olmayı, güvenli alan oluşturmayı ve duyguları hissetmek ve hissettirmek gerek. Ayrıca harekete geçmek için çok da seçeneğimiz yok gibi. Mayıs ayında bu düzen de değişecek. Ay Düğümleri İkizler- Yay aksında hareket etmeye başlayacak, üstelik mart sonunda Satürn artık yöneticisi olduğu Kova burcunda transitine başlamış ilerlerken...
İşte bu yüzden 2020’nin ikinci yarısında bambaşka bir senaryo olacak karşımızda. Bu kez meselemiz, düşünmek, bilmek, inanmak, umutlanmak olacak. Pusula bu defa İkizler burcunu gösterecek, objektif olmamız gereken, bilmenin ve merak etmenin değerini anlamamız gereken bir sürece adım atacağız ama bu kez karşımızda körü körüne, fanatikçe inanmak çıkacak. Artık mesele objektif olmak olacak. Yeniye açık olanlar, dogmatik düşüncelerini bir kenara bırakanlar kazanacak. İçimiz Yengeç-Oğlak kadar sıkılmasa da insanların düşünceleri bizi yoracak. Bu süreçte kendiniz için doğru olanı yapmak istiyorsanız, farklı seslere kulak verin ve olaylara objektif baktığınızdan emin olun. Bilmeye, öğrenmeye, dinlemeye, anlamaya açık olun. Bildiğiniz ötesi olduğunu kabullenin ki, bir sonraki döngüye kadar rahat ilerleyin.