Karantinadayız. Her anlamda gerçek yüzümüzle karşı karşıyayız. Aynada neysek, o var. Makyajsız, boyasız, ojesiz, parfümsüz, botokssuz, dolgusuz, abartısız, süssüz. Olduğumuz gibi. Ne pahalı çantalara, ne topuklu ayakkabılara gerek var evde... “Bir eşofmanla, makyaj yapmadan, kuaför olmadan da yaşanabiliyormuş” diyoruz.
Elbette. Ama salgın bitince ne hissedeceğiz? Bu sadeliğin kıymeti bizimle kalacak mı yoksa özlediklerimize koşarak her şeyi abartacak mıyız? İnsan nasıldır sizce? Bu soruyu tartışmak için bu hafta Prof. Dr. Akın Yücel’e bağlandım. Çünkü konu güzellik, keyif ve sosyal hayat olunca iyi bir estetik cerrah kıyaslanamaz bir birikime sahiptir.
Prof. Dr. Akın Yücel, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı'nda uzun yıllar öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2011 sonunda üniversiteden ayrıldı, o tarihten beri hastalarını Nişantaşı’ndaki kliniğinde kabul ediyor.
30 yıldan fazladır bu işi yapıyorsunuz, hastalarını iyi tanıyan bir hekimsiniz. Sizce bu sektöre en düşkün olanlar şimdi kendilerini nasıl hissediyordur?
Onların estetik işlemlere düşkün oldukları için değil; dışadönük oldukları, güzel giyinmeyi, güzel ortamlarda bulunmayı, sosyalleşmeyi sevdikleri için zorluk çektiklerini tahmin ediyorum. Başta kuaför hizmetlerinden ve estetik işlemlerden birkaç ay uzak kalmak kendine özen gösteren herkesin canını sıkar. İşlem yaptırabilseler bile bu yine sıkıntı olurdu zira etrafta kimseler yokken kırışıklığımızın derinleşmesini o kadar da önemsemeyebiliriz.
Bu dönem uzarsa herkes kendi gerçek yaşıyla ve yüzüyle karşılaşacak aynada… Sizce bu psikolojik olarak nasıl bir etki yaratır?
Bundan etkilenmek için çok uzun zaman karantinada olmak gerekir. En büyük rahatsızlık saçlardaki beyazların görülmesi ve botoksla hep engellenen kırışıklıkların ortaya çıkması olacak. Ancak şu da var; bu süreçte hemen herkes kilo aldı; kırışan ve çöken yüzlerde bir miktar kilo dolgunluğu olacak. Esas sorun, bu kiloları vermeye başladığımızda çıkacak ortaya...
Kendimize iyi bakmak için evde ne yapabiliriz?
Her şeyden önce bu süreçte öz bakımı ihmal etmemek sonraki işlemlere ihtiyacınızı azaltır. Cildinizi temizlemeyi, nemlendirmeyi, peeling ve maskeleri ihmal etmeyin. Evdeyken de güneş koruma kullanın çünkü kısa süreli çıkışlarda da ultraviyole ışınları alırsınız. Ve en önemlisi beslenme!
Bol yağ ve baharat içeren abur cuburdan uzak durun. Bunlar genel sağlığınız kadar cildinize de zarar verir; akne, yağ bezeleri oluşturur.
Cildi canlandırmak için ne yapılabilir?
Dolgunun, botoksun yerine geçmez ama cilt kalitesini artırmak için C vitamini serumları, kolajen&hyaluronik asit kapsülleri ya da içecekleri alınabilir. Bu süreçte solgun görünmenin bir nedeni de değişen uyku düzeni olabilir. 7-8 saat uykuyu 00.00-08.00 arasında almaya özen gösterin.
Genç eller operasyonu!
Karantinanın 38. günündeyim ve ellerim yıprandı. Sabun, kolonya, dezenfektan, eldiven... Sadece dün 42 kez yıkadım ellerimi. Gözlerim sürekli onlarda; daha buruşuk, ince görünüyorlar gibi. Bana mı öyle geliyor yoksa elleri bu kadar sık yıkamak ve kolonyalamak yaşlanmaya mı sebep oluyor?
Tabii oluyor. Kolonya ve dezenfektanların içindeki alkol, temizlik malzemelerinin içeriğindeki kimyasallar derimizi kurutur ve inceltir. Antibakteriyel sabunlar da benzer şekilde cildin koruyucu üst tabakasını inceltir. İncelen, kendini yenilemesine izin vermeden tekrar tekrar bu maddelerle buluşan eller çatlar, lekelere açık hale gelir.
Virüsten korunmak ellerimizin görüntüsünden önemli olduğuna göre zararı nasıl asgariye indiririz?
Bu sadece estetik bir sorun değil; çatlaklar deriyi de enfekte olmaya açık hale getirir. Bol bol E vitamini içeren besinler tüketmek ve elleri sürekli kremle desteklemek, bol bol su içmek zararı azaltır.
Bu dönem bitince ellerimizi eski hallerine getirmenin yolu var mı?
Var. Artık yarım saat süren uygulamalarla elleri gençleştirmek mümkün hale geldi. El gençleştirme işlemleri muayenehane ortamında, anestezik kremler yardımıyla 30 dakika içerisinde yapılabiliyor. İşlem sonrası aynı gün işe gidebiliyorsunuz.
Nasıl yapılıyor?
Genel olarak el yaşlanması 40’ların başında görünür hale gelir. Ama daha yumuşak, güzel ellere sahip olmak için daha erken yaşlarda da bu uygulama yapılabiliyor. El sırtları dolgunlaştırılıyor. Cildi kalınlaştırmak, nemlendirmek, elastikiyetini ve parlaklığını geri kazandırmak için saf hyaluronik asit ve somon DNA’sı enjeksiyonlarını dönüşümlü olarak yapıyoruz. Kişinin kendi kanından ve hücrelerinden hazırlanan PRP ve fibrocell uygulamaları da cildin kolajen miktarını artırmaya yönelik kullanılıyor. Lekelenmeleri mikro-abrazyon, kimyasal soyma ve lazer gibi yöntemlerle azaltıyoruz.
Yasak kalkana dek estetik işlem yapmıyoruz
Muayenehanesini kapatmayan hekimler var mı? Risk alarak gizlice işlem yaptırmaya devam edenler, hatta doktorları eve çağıranlar var mı?
Sağlık Bakanlığı 17 Mart’ta zorunlu olmayan ameliyatların ertelenmesine, hastanelerin meşgul edilmemesine yönelik bir önerge yayınladı. Bu kararın ardından klinikler ve güzellik merkezleri de kapatıldı. Yapanlar olabilir ama bu doktorun da hastanın da risk aldığı anlamına gelir.
Size evde işlem yapmanızı teklif edenler oluyor mu?
Çok... Çok hastam teklif etse de ben kabul etmiyorum. Bağışıklığı tehlikeye atacak herhangi bir işlem yapmamalıyız. Evde bu işlemleri yaptırmak pandemi olmasa da çok riskli zaten.
Karantina sürecinde hangi plastik cerrahi ameliyatları yapılabiliyor?
Meme kanseri ameliyatlarında onarımlar, deri kanserleri, yüz kırıklarının onarılması gibi işlemler sürüyor; bu hastaları takip için kliniğe çağırabiliriz. Hem hastaların güvenliği hem kendi güvenliğimiz için yasaklar kalkana dek estetik işlem yapmıyoruz.
Sadeleşmek değil, güzelleşmek isteyeceğiz
Covid-19 sonrası güzellik algısının nasıl değişeceğini öngörüyorsunuz? Abartıda patlama mı olur yoksa yeni bir sadeleşme modası mı başlar?
Bence en önemlisi hayatın kısalığını, gelip geçiciliğini gördük. Daha dolu dolu yaşamak isteyeceğiz. Daha güzel, daha şık, daha mutlu olmak isteyeceğiz, seyahatleri ertelemeyeceğiz. Sadeleşmek değil, güzelleşmek isteyeceğiz. Pamdemi sonrası keyfe, güzelliğe yatırımın artacağını düşünüyorum.
Peki ya kilo konusu? Dünyanın önemli bir kısmı olarak kilo alma ihtimaliyle karşı karşıyayız. Bu, güzellik algısını değiştirir mi? Balık et yeniden moda olabilir mi mesela?
Neden olmasın? Algımız kısa sürede değişmez ama moda sektörü gelecek sezonlar için, alınan kiloları hesaplayarak üretime geçecektir. Sıfır beden dönemi zaten beş yıl kadar önce kayboldu. Eskiden daracık basenli, kıvrımsız kadınlar modaydı; Kate Moss dönemleri böyleydi. O tip zayıflık ve duruş, kokaini, ecstasy’i, club kültürünü temsil etmeye başladı ve anoreksiya sorun haline geldi. Buna tepki olarak büyük popo ve kıvrımlı vücut furyası başladı. Artık daha yuvarlak hatlı insanlar ön planda. Pandemi sonrası belki daha gerçek ölçülere dönüş yaşanır.
Sizden Kim Kardashian poposu isteyen oldu mu?
Genellikle Jennifer Lopez istiyorlar ama Nicki Minaj poposu isteyen oldu. Yapmadım, bu kadar abartılı istekleri olan hastadan korkarım.
Karantina bitince ameliyatlara talep artacak
Sizce karantina sona erince hangi ameliyata talep rekor sayıda olacak?
Tüm ameliyatlara talep artar. Ben yüze yapılan tüm işlemler ve liposhaping (fazla alanlardan yağ alma ve ihtiyaç olan bölgeye verme) işlemlerinin artacağını tahmin ediyorum.
Bu çağın külfetlerini taşıyorsak, nimetlerinden de faydalanacağız
Eskiden ne ameliyat vardı ne botoks. Ne oldu sonra?
İnsanlar her dönem kendilerini güzel ve genç gösterecek şeylerin peşindeydi. Günümüz insanı da hem uzun hem güzel yaşamak istiyor. Bunun için kimi eleştirebiliriz ki? Bu çağın külfetlerini taşıyorsak nimetlerinden de faydalanacağız. Eğer daha iyi görünebileceksek, görüneceğiz. Dış görünüşüyle ilgili olmak eleştirilecek bir konu değil.
Eskiden erkekler de, kadınlar da hayattan daha erken çekiliyorlardı. Şimdi hayat 50’den sonra başlıyor.
Ne oluyormuş 50’den sonra?
Para kazanmış oluyorlar, sosyal statüleri yükselmiş oluyor. 50 yaşındaki insanlar da birbirlerine ilgi duyabiliyorlar. İyi görünmek istiyorlar çünkü yaşam devam ediyor. Artık 50 yaşındakilere ‘yaşlı’ demiyoruz, kimse yaşlanmak istemiyor. Birçok erkek dışarıdan testosteron alıyor. Kadınlar da menopoz sürecinde hormon takviyesi alıyor. Daha çok spor yapılıyor. Plastik cerrahi geliştiği için bunlar olmadı; talep arttığı için plastik cerrahi bu kadar gelişti.
Ameliyatsız ve botokssuz zamanlara dönmek mümkün mü?
Geçmişe dönmek mümkün değil. Bu işlemlerin yapılmasını ancak daha iyilerinin ortaya çıkması durdurur. Çok büyük ekonomik buhranlar, distopya filmlerindeki gibi yeraltında yaşanan zamanlar olmadıkça nasıl göründüğümüzü önemseyeceğiz ve güzelliğe yatırım yapacağız.
*Fotoğraflar arşiv