Dünya artık insanoğluna yetmiyor. Gezegenimizin doğal kaynakları ve insanların kaynak tüketimi 1961’den bu yana düzenli olarak hesaplanıyor. İnsanlık ilk kez 1971 yılında dünyanın üretebildiğinden fazlasını tüketmiş ve ilk Limit Aşım Günü de 25 Aralık olarak belirlenmişti. O tarihten sonra hiçbir şey iyiye gitmedi.
Her yıl dünyanın doğal kaynaklarını ve insanların kullanımlarını ölçerek o yıla ait “Dünya Limit Aşımı Günü”nü hesaplayan Küresel Ayak İzi Ağı, 2022 yılına ait doğal kaynakların 28 Temmuz Perşembe günü itibarıyla bitip 29 Temmuz’dan itibaren gelecek yıldan borçlanıldığını duyurdu. Dünyanın sunduğu 1 yıllık doğal kaynakların tüketildiği gün anlamına gelen Limit Aşımı Günü, dünyanın üretebileceği kaynaklarla insanların tüketimlerine bağlı olarak her yıl değişiklik gösteriyor.
COVID-19 salgını sürecindeki kısıtlamalarla doğal kaynak kullanımının azaldığı 2020 yılı haricinde, hemen her yıl Limit Aşım Günü daha erken bir güne tekabül etti. Şimdiye kadar yapılan limit aşımları nedeniyle insanlık geleceğe toplam 19 yıllık ekolojik kaynak borçlandı. Bu yıl kayıtlara Limit Aşım Günü olarak geçen 28 Temmuz, şimdiye dek kaydedilenler arasında en erken tarih oldu.
Dünyanın bir yıllık kaynaklarının en hızla sona erdiği yıl olan 2022’de doğal kaynaklar 156 gün erken tükendi. 2022 yılında ekosistemlerin yenileyebileceğinden tam yüzde 75 daha fazla doğal kaynak kullandık. Buna göre insanlar bu yıl 1 değil 1.75 gezegen varmış gibi bir tüketim gerçekleştirdi. Toplam 185 ülkeden yalnızca 51 ülkenin halen biyokapasite rezervi mevcutken, geriye kalan 134 ülke kaynak kıtlığıyla karşı karşıya.
Dünya nüfusunun yüzde 72’sini oluşturan bu ülkeler, ürettikleri doğal kaynaktan daha fazlasını tüketiyor. Ülkeler bazında bakıldığında ise Limit Aşım Günü Çin’de 6 Şubat, ABD’de 13 Mart, Türkiye’de 22 Haziran, Brezilya’da 12 Ağustos. Türkiye, Limit Aşım Gününe en erken ulaşan ülkeler arasında 19’uncu sırada. Elbette ki bu gidişatı tersine çevirmek mümkün ancak hiç de kolay değil.
Mesela insanlar otomobil kullanımı kaynaklı karbon ayak izini yüzde 50 azaltılıp, bu mesafenin üçte birini toplu taşıma, kalanını da yürüyerek veya bisikletle kat ederse Dünya Limit Aşım Günü 13 gün ötelenebiliyor... Ayrıca dünyada gıda israfı yarı yarıya azaltılabilirse Limit Aşım Günü’nün 13 gün daha ileri kaydırılabiliyor. Veya tüm dünyada 350 milyon hektar orman alanı geri kazanılırsa bu tarih 8 gün ertelenebiliyor.
Gördüğünüz gibi dünyayı tüketmek kolay ama filmi geri sarmak o kadar da basit değil. Ama zararından neresinden dönersek kârdır. Bireysel olarak herkesin tüketim alışkanlıklarını az da olsa değiştirmesiyle işe başlayabiliriz. Asıl önlemi ise devletlerin atacağı adımlar, getireceği sınırlamalar ve denetim mekanizmaları belirleyecektir.
TURİZMLE NEFES ALDIK
Salgın günlerinde dibe vuran ve içine sürüklendiğimiz ekonomik şartların ağırlaşmasına neden olan turizm gelirleri nihayet eski ihtişamlı günlerine geri dönüyor. Yapılan son açıklamaya göre turizm gelirlerimiz, nisan, mayıs ve haziran aylarından oluşan ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 190.2 artarak 8 milyar 717 milyon 103 bin dolara ulaştı.
Turizm gelirinin yüzde 83.8’i yabancı ziyaretçilerden, yüzde 16.2’si ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızın ziyaretlerinden elde edildi. Konaklayan yabancı turistlerin ortalama gecelik harcaması 81 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması ise 65 dolar oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu yıl 47 milyon turist ağırlayıp, 37 milyar dolar rekor gelire ulaşmayı hedeflediklerini açıkladı.
Ersoy’a göre global manada olağanüstü bir durum yaşanmazsa Türkiye her yıl yeni rekorlar kırarak turizmde yoluna iddialı bir şekilde devam edecek. Türkiye’nin, döviz açığının kapatılmasında hayati öneme sahip olan turizm gelirlerine ihtiyacı aşikâr. Umarım çok sayıda yan sektörü de büyütüp geliştiren turizmde işler iyi gitmeye devam eder.