Avrupa’nın göbeğinde aylardır süren Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle uygulanan ekonomik yaptırımlardan sonra Rusya bir de Avrupa’ya gaz akışını sağlayan boru hattını tamamen kapatınca Avrupalılar enerji kriziyle karşı karşıya kaldı. Doğal gaz ve elektrik fiyatları rekor seviyeye yükseldi. Avrupa ülkeleri bir bir tasarruf önlemleri almaya başladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, vatandaşlardan kış aylarında sıkıntıya düşmemek için enerji tüketimini yüzde 10 düşürmelerini istedi.
Aynı şekilde Almanya da yüzde 20 tasarruf hedefleriyle bir dizi karar aldı. Pekçok ülkede, klimaların dereceleri düşürüldü, kamu binalarının, vitrinlerin gece aydınlatmasına son verildi, insanların kalabalık olarak kullandığı alanların hiç ısıtılmaması kararlaştırıldı. Hatta Fransa’da birkaç saatlik elektrik kesintilerinin olabileceği, enerji tasarrufu için tren seferlerinin azaltılacağı duyuruldu. İtalya’da bazı restoranlar, ışıkları söndürüp mum yakmaya başladı. Almanya, nükleer santralleri yedekte tutmayı kararlaştırdı.
İsviçre’de halka kış için mum ve odun stoku yapmaları tavsiye edildi. Hatta İsviçre daha radikal bir karara imza atarak, daha az enerji harcanması yönündeki uygulamalara katılmayanların hapis cezası ile karşılaşabileceklerini duyurdu. Almanya’dan Baden- Württemberg Eyaleti’nin Başkanı Winfried Kretschmann, “Her zaman duş almak zorunda değilsiniz. Ne de olsa el bezi var. Faydalı bir buluş” gibi ilginç bir açıklamada bulunmuş.
Bu açıklama, Avrupa medyasının durumun ciddiyetini gösterebilmek için yazdığı örneklerden biri. Özetle; yaz sıcaklarında göz ardı edilmiş olsa da kocaman bir kış ve enerji sorunu hepimizi bekliyor. Biz daha rahatız gibi görünüyor ama enerji fiyatları yükseliyor, enerji krizleri kapıda... Bu nedenle ne kadar dikkat etsek, ne kadar tasarruf yapsak o kadar iyi.
EVET UCUZ AMA TURİZM İÇİN FIRSAT
Avrupa’daki enerji kriziyle kışın ısınma sorunu yaşanacağı ortada... Almanya’da özellikle emekliler kış aylarını sıcak Akdeniz ülkelerinde geçirmek istiyor. Enerji kriziyle birlikte bu istek daha da artacağa benziyor. Geçenlerde Almanya’nın ünlü bir market zincirindeki Türkiye tatili afişleri gündem olmuştu.
Antalya’da kışın toplam 21 gece olmak kaydıyla kişi başına 599 Euro’dan başlayan fiyatlar sunuldu. Fiyatlara uçuşlar ve transfer de dahil. Şimdiden Antalya’da otellerin büyük bölümünün bu kış için dolu olduğu söyleniyor. Evet fiyatlar çok çok ucuz. Ama otelcilerin yaptığı bu hamleyi, boş geçen kış aylarını değerlendirmek için iyi bir fırsat olarak görüyorum. Tabii devamlılığını sağlayabildiğimiz, avantaja çevrilebildiğimiz sürece...
Bu birkaç yıl, Türkiye’yi anlatmak için fırsat olarak değerlendirilmeli. Kuvvetli bir strateji, uzun vadeli planlalar uygulanmalı. Fiyatları ederine doğru yukarı çekerek, turizm gelirlerini büyütmeliyiz. Tesislerimizle, alternatiflerimizin çokluğuyla, hizmet kalitemizle, doğal güzelliklerimizle Türkiye turizmde çok daha fazlasını hak ediyor.
200 ŞEHİRDE KADINLAR 10. KEZ PEDAL ÇEVİRDİ
Geçen hafta sonu, İzmir’de başlayan “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu”nun 10’uncusu düzenlendi. 10 yıldır süren bu rengarenk etkinliği çok seviyorum. Otomobilsiz bir yaşam için farkındalık yaratmayı isteyen kadınlar, süsledikleri bisikletleriyle, şıklıklarıyla, ışıldayarak pedal çeviriyor. Hem İzmir’i, hem modern Türkiye’yi, hem kadınlarımızı anlatıyorlar.
Önce İzmir’de, sonra Ege’nin diğer şehirlerinde, ardından Diyarbakır’dan İstanbul’a Türkiye’nin birçok kentine yayılan ve en sonunda dünyanın gündemine oturan bir organizasyon oldu. Bu sene de 32 ülkede, 200 şehirde yapıldı. Mart ayında ise Sema Gür ve Pınar Pinzuti’nin girişimi olan Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, Birleşmiş Milletler tarafından ödüllendirildi.
Birleşmiş Milletler Süslü Kadılar Bisiklet Turu’nu tarif ederken, “Dünyadaki en önemli ve tanınan kadın taban hareketlerinden biridir” diye anlatıyor. Kadınlarımız bu etkinliğe katılarak çok güçlü mesajlar veriyor. Türkiye’nin önemli markalarından biri haline gelen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu ile ne kadar övünsek az.