Olağanüstü dönemler ancak olağandışı çözümlerle aşılır... Dün için anormal olabilecek öneri, bugün normalleşmenin sağlanmasında kilit rol oynayabilir. Koronavirüs gibi bugüne dek görülmemiş boyutta bir salgının üstesinden gelmeye çalışırken, hiç düşünülmemiş metotlara başvurmak gerekir. Bu nedenle de çözüme ulaşmak için yeni ve hatta marjinal fikirleri daha çok konuşabilmeli, yargılamadan özgürce tartışabilmeliyiz. Mesela hem Türkiye’de hem de dünyada en çok ilgi gören spor futbol ancak liglerin nasıl tamamlanacağı konusu yeterince konuşulmuyor ve farklı çözüm önerileri gündeme gelmiyor.
Türkiye Futbol Federasyonu, ülkemizdeki profesyonel ligleri 12 Haziran’da başlatma kararı aldı. Ancak bu konuda ne Sağlık Bakanlığı ne de Bilim Kurulu bir güvence vermiyor ve tüm sorumluluğun federasyonda olduğunu vurguluyor. Takımlar ve oyuncular da kararsız... Karar üst liglerdeki kulüplerde daha yaygın destek bulurken, özellikle hijyen imkânlarını sağlama konusunda endişe taşıyan alt liglerde tedirginlik havası hâkim. Bir futbolsever olarak farklı ve pek alışılmadık bir öneride bulunmak istiyorum: Kalan maçların sonucunu penaltı atışları belirlesin. Ne de olsa penaltı atışı, kuralları gereği oyuncular arası fiziksel mücadele ve temas gerektirmiyor.
Takımlar sahaya her zamanki gibi 11’er kişi olarak çıksın... Açılış seremonisi sosyal mesafe kuralları çerçevesinde yapılsın. Ardından atışlara geçilsin. Kaleciler hariç ilk 11’de yer alan tüm futbolcular penaltı kullansın. 10 penaltı da atılsın. Ve sonuç neyse maçın skoru olarak tescillensin. Goller de ligdeki averaj hesabına yansıtılsın. Atışlar beraberlikle sonuçlanırsa kesinlikle ek atışlar olmasın ve takımlar 1’er puanı paylaşsın. Bence bu çözüm hem adil hem de gayet sağlıklı. Birileri çıkıp ‘penaltılarda şans faktöründen’ dem vurabilir.
Bence o faktör futbol oyununun tamamında da aynı oranda etkilidir... Ayrıca tek maç değil her takım için oynanması gereken 8 maç söz konusu. Dolayısıyla şans ve şanssızlık birbirini dengeleyecektir. Ve sonunda mutlaka iyi olan kazanacaktır. Açıkçası bu çözüm önerisini kalan maçların belirlenen tarihler arasında oynanmasından çok daha gerçekçi buluyorum. Siz ne dersiniz?
İKİ GÜZEL UYGULAMA
65 yaş üstündeki vatandaşlarımızın neredeyse 1.5 aydır süren evde karantina süreci bugün mola veriyor. Yaklaşık 7.5 milyon insanımız saat 11.00 ile 15.00 saatleri arasında, ikamet adresleri civarında kalmak kaydıyla yürüyüş yapma, temiz hava alma olanağına kavuşacak. Üstelik büyükşehirlerde genel sokağa çıkma yasağı uygulandığı için risk de düşük olacak. Bir İzmirli olarak bu izin öncesi gözüme çarpan iki haber çok hoşuma gitti.
Bunlardan ilki, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 30 sabit nokta ile 44 gezici araç ve 97 personel ile sokağa çıkanlara maske dağıtacak olması. Bu süreçte eline maske ulaşmayan ya da maske alacak fırsat bulamayan 65 yaş üstündekiler için çok iyi bir çözüm; akıl edenleri kutlarım. İkinci haber ise Konak Belediyesi’nden... Belediye yürüyüşe çıkıp yorulanları da unutmadı ve ilçedeki bazı parklara 100 adet tek kişilik banklar yerleştirdi. Tebrik ediyorum.
BUGÜN ANNELERİNİZİ UZAKTAN SEVİN
Bugün Anneler Günü... Hayat kaynağı tüm annelerin bu özel ve güzel gününü en içten duygularımla kutluyorum. Ve herkesten rica ediyorum: Yaşadığınız bölgede sokağa çıkma yasağı olmasa bile bugün annenize sevginizi uzaktan gösterin. Virüs bulaşma ve bulaştırma riskini hiç aklınızdan çıkarmayın. Telefonla arayın veya bilgisayardan görüntülü bağlanın. Unutmayın ki bu şartlar altında en güzel hediye sağlıklı yarınlarda sevdiklerimizle yeniden buluşmak olacaktır.