Sizler de mutlaka haberlerde denk gelmişsinizdir veya etrafınızdan duymuşsunuzdur, hatta aynı durumda bile olabilirsiniz. Avrupa Birliği ülkelerine gitmek için gereken Schengen vizesini almak kelimenin tam manasıyla bir çileye dönüştü. Bileti yananlar, davetli olduğu toplantıya, fuara katılamayanlar, evli olup eşinin yanına gidemeyenler, eğitim zamanı yaklaşan ama hâlâ bekleyenler söz konusu. Uzun bekleme sürelerine rağmen olumsuz yanıt alanların sayısı da katlanarak artıyor.
Bunlar arasında önceden sayısız kez Avrupa’ya giden de var, uzun yıllar orada yaşamış olan da... Schengenvisainfo. com verilerine göre 2016’da yüzde 4.4 olan başvurularda ret oranı her yıl düzenli bir şekilde artarak 2020’de yüzde 12.5’e, 2021’de yüzde 19’a yükseldi. Tabii ki ödenen onca ücret de iade edilmiyor. Yine aynı sitenin hesaplamasına göre, son beş yılda reddedilen vize başvuruları sonucunda Türk vatandaşlarının yaptıkları harcamalar nedeniyle kaybettiği miktar toplamda 26 milyon avroya ulaştı.
Önce çip krizi dendi, sonra bürokratik işlemler öne sürüldü, tahmin edeceğiniz üzere pandeminin de etkileri olduğu söylendi. Ama Avrupa’da pandemiden eser yok, herkes maskesiz sokaklarda... Çip sıkıntısı gibi sistemsel sorunlar da çoktan düzeldi. Peki beklenen bu süreler neden, anlamakta zorlanıyorum. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun vizedeki sıkıntıyı “planlı ve kasıtlı” olarak değerlendirmesiyle benzer şekilde düşünüyorum. Müzakereler yıllardır sürüyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde eksiklikleri olabilir.
Ama şu bir gerçek ki Avrupa’nın da eksikleri çok. Şu ağırdan alınan ve hatta sonuçlanmayan vize uygulamaları, hepimizi usandırmış durumda. Türkiye gibi Avrupa için önemli bir ülkenin vize konusunda problem yaşamaması lazım. Avrupa’nın Türkiye’ye yaptığı gerçekten büyük haksızlık...
KURAKLIK, DİNOZOR AYAK İZLERİNİ ORTAYA ÇIKARDI
ABD’nin Texas eyaletinde aşırı kuraklık nedeniyle 113 milyon yıl önceden kalma dinozor ayak izleri ortaya çıkmış. Dev ayak izlerinin tek bir Acrocanthosaurus denen dinozor türüne ait olduğu tahmin ediliyor. Bu izler aslında suların altında, hatta toprağın da birkaç katman altında bulunuyor. Texas’taki parkın ortasından geçen nehrin neredeyse tamamen kuruması dinozor ayak izlerinin de ortaya çıkmasına neden olmuş.
Bu ve benzeri olayların nedeni bizi bir kez daha iklim krizi gerçeğiyle yüzleşmeye itiyor. Dünya üzerinde görülen kuraklıkların tümünün sebebi iklim değişikliği olmasa da atmosferdeki aşırı sıcaklar, kuraklığı daha da hızlandırıyor. Dünyadaki sıcaklık, sanayi çağının başlamasından bu yana artmaya devam ediyor. Karbon emisyonunun azaltılması için adım atılmazsa, sıcaklık artışı daha da büyük krizler doğurabilir. Yaşanabilir bir dünya için, uyarıları dikkate almaktan, üzerimize düşenleri yapmaktan başka çıkar yolumuz yok...
100 YILDIR CUMHURİYET’İN KENTİ İZMİR
Cuma günü 9 Eylül. İzmir’in kurtuluşunun 100. yıl dönümü... Biz aynı zamanda kurtuluş ateşini ilk yakan kentiz. Düşmana ilk kurşunun sıkıldığı adresiz. İzmir dışında başka bir kent yoktur ki, işgal edildiğinde bir halk tek yürek olarak ayaklansın ve o kentin kurtuluşuyla yeni bir cumhuriyet doğsun. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve askerlerinin, son düşman kovuluncaya kadar verdikleri emsalsiz savaşın ve büyük zaferin taçlandırıldığı yerdir İzmir. Kurtuluş Savaşı’nın bittiği gündür 9 Eylül...
Türkiye’nin özgürlüğüdür. Ne mutlu ki bizler, kül olan bir şehirden yükselen ve asla boyun eğmeyen bir neslin çocuklarıyız. Ne kadar gurur duysak, bu tarihi zaferi ne kadar coşkuyla kutlasak azdır. İzmir’de 24 Ağustos’tan beri görkemli şekilde kutlandığı gibi 9 Eylül günü tüm Türkiye’yi de bu tarihi zaferi kutlamaya davet ediyorum.