Dünyada “NEET” (Not in Education, Employment or Training) yani “ne eğitimde ne istihdamda olan ne de iş arayan” olarak nitelendirilen gençlik, gelecek için “alarm” veriyor. Tüm dünya bu “ev gençleri”ne çözüm arıyor. NEET gençlerinin ekonomik, kültürel ve sosyal sermaye birikiminin önünde önemli bir engel teşkil ettiği açık. Bu kavramı Türkçe’ye çevirirken bazı uzmanlar NİNO kısaltmasını yani “ne işte ne okulda” retoriğini kullanıyor. Gerçekten de NEET gençliği, ülkemizin demografik fırsat penceresi hızla kayıp giderken, ülkemizin geleceği için Pasifik Okyanusu üzerindeki meşhur El Niño kasırgasına benzer bir yıkıma işaret ediyor.
Avrupa İstatistik Ofisi, Eurostat verilerine göre, AB’ye üye ülkeler arasında 15-24 yaş grubundaki NEET gençlerin oranı yüzde 14.5 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 31.1’e, yani yaklaşık 4 milyon gence tekabül ediyor. Üstelik çoğu okumuş çocuklar.
Gençleri ev gençleri olmaya iten ana faktör şüphesiz ülkemizde yaşanan ekonomik gerekçelere bağlı istihdam sorunu. Bu düşünceyi doğuran veriler de yok değil.
TÜİK’in eğitimli-eğitimsiz kişilerin gelir dağılımını içeren verilerine bakınca; 2006’da yüksek öğretimi bitiren bir kişi, hiç okul bitirmeyen birinin 3.66 katı kazanıyordu. Günümüze doğru bu oranın yıllar içinde eridiğini görüyoruz. 2024 verilerine göre ortalama yükseköğretim mezunlarının geliri, hiç eğitim görmemiş birinden sadece 2.91 kat fazla. Bu oran, lise mezunu ile yükseköğretimi bitirmişler arasında ise sadece 1.29.
Sayısı hızla artan toplam 209 üniversitemiz var, çok sayıda üniversite mezunumuz var ama mezun sayısını karşılayacak kadar hem yeni istihdam yok hem de mesleki işleri bilen genç sayısı yok denecek kadar az. Ekonomimiz ihtiyaç duyulan düzeyde ve çeşitlilikte istihdam yaratamıyor, üniversite kontenjanları iyi planlanmıyor, üniversiteler piyasanın ihtiyaçlarını göz ardı ediyor, öğrenciler ise iş dünyasının aradığı yetkinlikleri geliştiremiyorlar.
Bunun yanında mesleki işlerde ciddi bir eleman krizi var. Mobilya çırağı yok, kaynakçı usta yok, çünkü herkes üniversite mezunu. Mutlaka teknik meslek liselerine ağırlık verilmeli. Bu liselere, Ar-Ge çalışmaları için daha çok kaynak ayrılmalı, orada bulunan yetenekler desteklenmeli. Gençler meslek okullarına teşvik edilmeli. Kalkınma, genç işsizliğini önleme, ekonomiye ve üretime katkı, diplomalı işsiz sayısını azaltma, üniversite kapısına yığılmayı önlemek için bu şart.
Hem Türkiye’nin gençlerine geleceğe dair daha iyi olanaklar sunabilmek hem de ülkedeki sosyal ve ekonomik dinamiklerin daha sağlıklı bir hale gelmesi için, ev gençleri bizi El Niño gibi alt üst etmeden yeni bir hikaye yaratmalıyız…
İYİ İNSAN OLMAK…
Yarın 20 milyon öğrenci yarı yıl tatilinin ardından okullarına başlayacak. Ama ne acı ki, yaşadığımız Kartalkaya’daki felaketten sonra kırka yakın çocuk okullarına gidemeyecek.
Bu vahim hadiselerin önüne geçmek ancak en temelden başlamakla, sağlam bir yapı kurmakla olacak. Yarın ve bundan sonra her gün “işini doğru yapmanın sonuçları” çocuklarımıza anlatılmalı. 20 milyon öğrenciye önce vatan sevgisi nedir, iyi insan olmak nedir; ülkesi için doğru iş yapan insan, ülkesine faydalı insan nasıl olunur anaokulundan itibaren öğretilmeli. İlmek ilmek çocuklara işlenmeli… Hep birlikte işin ucundan tutarak iyi insan dolu bir ülke için çabalamamız lazım.
İyilik, doğruluk ve liyakat tohumlarını böyle atabileceğiz. Zaman alacak ama ülkemizin makus talihi çocuklarımızla değişecek.
DEEPSEEK HAKKINDA
DeepSeek, Çin merkezli bir yapay zeka modeli. 20 Ocak’ta piyasaya çıktı ve kısa sürede ABD ve Türkiye dâhil pek çok ülkede mobil uygulama mağazalarında en fazla indirilen yapay zeka uygulaması oldu. Açık kaynak kodlu bir sohbet robotu olan DeepSeek, ABD merkezli OpenAI’ın ChatGPT’sini geride bıraktı.
ABD’li firmalar, yapay zeka altyapısına milyarlarca dolar yatırım yaparken düşük maliyetli ve hızlı geliştirilen DeepSeek’in yükselişi dikkat çekici. Bu yükseliş, DeepSeek’in diğer uygulamalara göre daha ucuz ama yüksek performanslı olmasına bağlanıyor.
Öyle ki, ABD Başkanı Trump, bu gelişmeyi “teknoloji sektörü için bir tehdit” olarak nitelendirirken, Nvidia, Microsoft ve Meta gibi şirketlerin hisseleri bir süre değer kaybetti. Bunun üzerine DeepSeek, 27 Ocak sabahında gerçekleşen geniş ölçekli siber saldırılarla karşı karşıya kaldı ve şirket Çin dışından yeni kullanıcı kayıtlarını geçici olarak sınırlandırdığını açıkladı.
Çip endüstrisinde önemli bir değişimi işaret eden DeepSeek, büyük teknoloji şirketlerini ve yatırımcıları tedirgin etmiş görünse de ABD yapay zeka alanında liderliğini sürdüreceği iddiasında…
Bundan sonra neler olacağını, ABD ve Çin’in teknoloji savaşındaki hamlelerini merakla takip ediyorum.