Mehmet CoşkundenizBölgeye gittin mi?

HABERİ PAYLAŞ

Bölgeye gittin mi?

Son günlerde herkes birbirine bu soruyu soruyor. Bölge diye kast edilen yer elbette deprem bölgesi. Şimdi, bu o kadar acayip bir soru ki, gitmeyenler “Hayır, gidemedim” cevabını vermeye çekiniyor, utanıyor. Öyle ya, ünlülerin, fenomenlerin deprem bölgesinde görülmesine alıştık. Gitmemek, sanki o insanların acısına ortak olmamak, depremzedeler için bir şey yapmamak anlamına geliyor. Hayır öyle değil sevgili okur. Deprem bölgesine gidip elini taşın altına sokanlara söyleyecek tek bir sözüm bile yok. Harika işler yapıyorlar.

Haberin Devamı

İçlerinde tanıdığım, görüştüğüm arkadaşlarım var. Hiç tanımadığım ama duruşunu takdir ettiğim ünlüler var. Ama hepsi bir şeyler yapmak için orada. Bir de işte bu soruya “Evet, oradaydım” cevabını vermek için gidenler var. Ne yapıyor bu insanlar? Çadır kente gidiyor, çocuklarla birkaç kare fotoğraf çektiriyor, bunu sosyal medyasında yayınlayıp moda tabirle prim kasıyor. Bir faydası var mı? Yok... Bir işin ucundan tutuyor mu? Tutmuyor...

Bölgeye gittin mi

 

Ama evet, bölgeye gitmiş oluyor, bunu da övüne övüne anlatıyor. Bu tür insanların paylaşımlarına bir bakın lütfen. İki gün Hatay’da, Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta çektirdikleri fotoğrafları, videoları paylaşıyorlar, sonra yine partiler, eventler, gösteriler, reklamlar... Ruh durumları nasıl da çabucak değişiyor öyle? Hayat devam ediyor elbette, sürekli yas halinde kalacak değiliz. Ama bir dur, iki gün ara ver, bir yaşadıklarını düşün, “Bu insanlara yardımı nasıl sürekli hale getirebilirim” diye sor kendine... Ama nerede...

HERKESİN KATKISI FARKLI

Mood Dergisi’nin ödül törenindeydim geçen akşam. Sağ olsunlar, beni de bir ödüle layık görmüşler. Törenin en anlamlı yanı, elde edilen bütün gelirin depremzedeler için harcanacak olmasıydı. İstanbul’da kalan depremzede çocuklar da törendeydi, duygusal anlar yaşadık hep birlikte. Ben ödülü aldıktan sonra şu kısa konuşmayı yaptım.

“Ben yazarlığa 17 Ağustos 1999 depreminden sonra başladım. Bölgeden gelen haberler ruh dünyamı alt üst etmişti. Kendime bir alan açmak istedim, sadece duygularımı yazmak istedim. İşte o deprem benim yazarlık serüvenimin başlangıcı oldu. Şimdi yine bir depremin etkisindeyiz. 24 yılda değişen hiçbir şey yok ne yazık ki. Bu gece, benim tüm yaşadıklarımı bir kez daha hatırlama gecem olsun. Sizlerin de çürük çarık binaları yapan ve onlara onay veren katilleri, millet can derdindeyken gelen yardımları yağmalayan alçakları ve bölgede hâlâ bizim yardımımıza muhtaç olan depremzedeleri unutmama geceniz olsun.”

Haberin Devamı

Bölgeye gittin mi

 

Hatay’dan geldiğini söyleyen bir genç, tören çıkışı yanıma geldi, konuşmamı beğendiğini söyledi ve “Bölgeye gittiniz mi?” diye sordu. “Hayır” dedim, “Benim bölgede yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Oysa ben ve gazetedeki arkadaşlarım, her gün depremzedelerin durumunu anlatan haberler yayınladık. Oradakiler unutulmasın diye bunu yapmaya devam ediyoruz. Bizim katkımız da böyle.” “Haklısınız” diye cevap verdi o genç. Bölgeye hiç gitmeyen ama bulundukları kentlerde depremzedeler için her saniye uğraşan insanları yabana atmamak gerek.

ÇOCUKLARI UNUTMAYALIM

Haberin Devamı

Deprem bölgesindeki çocukların bu travmayı atlatmaları için çalışan çok sayıda kurum ve kişi var. Acun Ilıcalı ve ‘Kral Şakir’in yaratıcısı Varol Yaşaroğlu da bu çocuklar için harekete geçti. Çocukların çok sevdiği ‘Kral Şakir’in son filmi ‘Mikrop Avcıları Cumburlop’ filmi 31 Mart’ta sinemalarda gösterime giriyor. Ama Acun Ilıcalı ve Varol Yaşaroğlu, bu filmi sinemalardan önce deprem bölgesindeki çocuklara izletmek için harekete geçtiler. Film, Osmaniye (25 Mart), Adıyaman (1 Nisan), Kahramanmaraş (2 Nisan), Hatay (3 Nisan) İslahiye (4 Nisan), Nurdağ (5 Nisan) ve Gaziantep Merkez’de (6 Nisan) yapılacak özel gösterimlerle çocuklara izletilecek. Kral Şakir ekibi film gösteriminin yanı sıra Kral Şakir maskotları ile de çocuklarla oyunlar oynayacak.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder