Çocuklar için

Depremin üzerinden tam 2 ay geçti. Bölgenin yeniden imar edilmesine yönelik çalışmalar sürüyor, yeni evlerin temelleri atılıyor. Ancak fiziksel koşulların iyileştirilmesi yeterli değil. Çünkü bir de ruhsal çöküntü var. Özellikle de çocukların geleceğe yeniden umutla bakmasını sağlamak şart. Bu konuda uğraşan, çaba gösteren isimler takdiri hak ediyor. Mesela Bergüzar Korel...

Deprem bölgesindeki çocuklara bayramlık kıyafet alınması için kampanya başlattı. Bir çocuk için 350 TL istiyor. Birçok takipçisinden paranın gönderildiğine dair dekontlar alıyor ama kendi sektörünün önenli isimlerinden yardım gelmemesine de sitem ediyor. Şöyle demiş bir paylaşımında: “Sektörümün en sevdiği Etiler’deki restoranda bir tabak biftek 350 lira. 1 bayramlık +1 ayakkabı. Toptancımızın hesap bilgileri için DM’ye gelmenizi bekliyorum...”

Yani diyor ki; “Bu öğlen biftek yemeyin, sosisli sandviçle idare edin, o parayı çocuklara gönderin...” Haksız mı? Bölgeden elini çekmeyen isimlerden biri de Acun Ilıcalı. Yaptığı maddi yardımları bir kenara bırakalım. Asıl çocuklar için yaptıklarına bakalım. Acun ile ‘Kral Şakir’in yaratıcısı Varol Yaşaroğlu birlikte bir projeye imza attılar. Kral Şakir’in son filmi ‘Mikrop Avcıları’nı bölgedeki çocuklara izlettiriyorlar. Üstelik kendileri de oraya gidip çocuklarla birlikte zaman geçiriyor. Hepimiz çocuk olduk, unutmayın.

Bir çocuk için bildiği, tanıdığı ve aslında ulaşılmaz gördüğü birinin yanlarında olması müthiş bir duygudur. İnanın bana, dağıtılacak oyuncaktan, verilecek çikolatadan çok daha değerlidir. Bu tür etkinliklerin artması çok ama çok önemli. Çocuklar için elini taşın altına sokan herkese bir baba olarak ben teşekkür borçluyum. Umarım, yayılır, umarım diğer ünlüler de Bergüzar Korel ile Acun Ilıcalı’yı örnek alır.

2 MİLYARI BÖLGEDE HARCAYIN

Ajanslara dün düşen bir haberde 14 Mayıs’taki seçimlerde partilerin promosyon malzemelerine yaklaşık 2 milyar lira harcayacağı belirtiliyor. Ne yapılacak bu parayla? Bayrak, şapka, kalem, anahtarlık, çanta, tişört gibi ürünler imal ettirilecek sonra da dağıtılacak. Öyle gereksiz, öyle işe yaramayan bir harcama ki bu...

Hadi mitinglere gidenler tişörtleri giyer, bayrakları alır eline. Peki seçim sonrası ne olur? Hepsi çöpe atılır. Hem çevre kirliliği hem de heba edilmiş bir para... Oysa o parayla deprem bölgesinde çok şey yapılabilir. Bölgeyi iyi bilirim. Önümüz yaz ve sivrisinekler şimdiden çadırlara musallat olmuş durumda. Mesela paranın bir kısmı sivrisinekleri yok etmek için harcanabilir. Bölgede duş ve tuvalet hala büyük sorun. Hijyen kurallarına uygun duşlar, tuvaletler yaptırılabilir.

Seralarda yaşayan insanlar var. Bakın yaz sıcağında o seralar cehenneme dönüşür. O insanlar seralardan kurtarılabilir. Kimse tişörte, kaleme, şapkaya bakarak oy vermez, bunu hepimiz biliyoruz. Kararsız seçmen kaldıysa da o da gider son dakikada sandık başında seçimini yapar. Partiler o parayı deprem bölgesinde kullanırsa, bir tişörtün, bayrağın yapacağı etkiden çok daha fazlasını elde eder.

ÇİFT TERAPİSİ

Oyuncu Demet Özdemir ile şarkıcı Oğuzhan Koç geçen yıl 28 Ağustos’da evlendi. 1 yıl bile dolmadan evliliklerinde sorunlar yaşamaya başladılar. Özdemir bir ara evi terk etti, sonra barıştılar falan filan... Bunlar olağan şeyler sorun yaşanır. Önemli olan o sorun karşısında nasıl davrandığındır. Öğrendim ki; birlikte çift terapisine gitmeye başlamışlar. İşte olay bu! Evliliği kurtarmak isteyenler, gemileri yakmak yerine her yolu dener. Bu onların evliliğin devamında ısrarlı olduğunu gösterir. Terapi sonucunda evlilikleri devam eder mi etmez mi bilmem. Ama her yolu denemiş olacaklar. Ayrılsalar bile son noktaya kadar evliliğin devamı için irade gösterdiklerini ortaya koyacaklar. Ben bu terapinin işe yarayacağını düşünüyorum. Çünkü tedavi gören kişi, problemi kabul ettiği andan itibaren zaten iyileşme yoluna girmiştir.