Geçenlerde bir dostumla yemek yiyordum. Bu yaz evlenmeye hazırlanıyor. “Neden?” diye sordum, “Evlilik şart mı?” “Şart değil elbette” dedi ve ekledi; “Ama ben onunlayken kendimi çok iyi hissediyorum. İçinde kötülük olmayan biri o. Biliyor musun bunca yıllık yaşamımda ben böylesini görmedim. Sohbet edebiliyoruz, birlikte hayata dair fikirlerimizi tartışabiliyoruz, en önemlisi birbirimize çok şey katıyoruz. Daha ne olsun ki?”
[[HAFTAYA]]
Hepimiz güvensizliğin doruk noktasındayız. Birine kendimizi kaygısızca teslim etmenin ne demek olduğunu unutmuşuz çoktan. Bu yüzden güvenebileceğimiz birini bulduğumuzda ona sıkı sıkı sarılıyoruz. Kaygılar yönetiyor ilişkilerimizi. “Beni aldatır” kaygısı, “Yalan söyler” kaygısı, “O da diğerleri gibi çıkar” kaygısı, “Ne olacağız biz?” kaygısı, “İlişkimiz nereye gidiyor?” kaygısı... Bu kaygıları çoğaltabiliriz. Tüm bu kaygılarla kuşatılmış bir ilişkinin sağlıklı olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu kaygılar varken o ilişkiyi hakkınca yaşadığımızı söyleyebilir miyiz? Tabii ki hayır. Kaygılara esir edilmiş bir ilişkinin sonundan hayır gelmez. Elbette içinde bulunduğumuz çağ, bizi güvensizliğe itiyor, bunu yadsımak saflık olur. Ama biz kendimize güven konusunda da problem yaşıyoruz. Başkalarının zarar verebileceğini düşünüp, buna karşı koyma gücünü kendimizde bulamıyoruz.
*
Dostumun söylediği çok önemli bir nokta daha vardı. “İçinde kötülük olmayan biri...” dedi, müstakbel eşi için. Ben Türkiye’nin neredeyse tamamını dolaştım. Aşkı anlattım, aşkla ilgili sorunları olanları dinledim. Özellikle üniversitelerde gençlerden ideal eş adaylarını tarif etmelerini istedim. Klişe tanımlar çıktı hep. “Eğitimli, terbiyeli, başarılı, iş sahibi, sorumluluklarının bilincinde olan, dürüst, maddi durumu iyi” gibi... Bir tek kişi de eş adayını tarif ederken “Merhametli olsun” demedi... Merhamet o kadar önemli ki... Bakın mesela ben hayvanları sevmeyen biriyle birlikte olamam. Çevresindeki insanlara, yanında çalışanlara kötü davranan biriyle birlikte olamam. Başkalarına merhametsiz olan, sana da merhametsizdir, ilişkisine de merhametsizdir.
*
İşte ilişkilerimizi kuşatan kaygılarımızın başlıca sebebi, eş ya da sevgili seçerken ortaya koyduğumuz kriterlerin yanlışlığıdır. “Merhamet” diyorum, dikkate alın. Ve lütfen bundan sonra hayatınıza girecek insanı bu kriterle değerlendirin. Bakın bakalım bir yere gittiğinizde garsonlara, oranın çalışanlarına nasıl davranıyor? Bakın bakalım telefonda annesiyle, kardeşiyle konuşurken hangi kelimeleri kullanıyor? Bakın bakalım sokakta bir hayvan gördüğünde tepkisi ne oluyor? İnanın bana, içinde kötülük olmayan insan sizin bütün kaygılarınızı alıp götürecektir. Kaygısız bir ilişkinin nasıl güzel bir şey olduğunu ancak o zaman anlayacaksınız.
01 Mart 2014, Cumartesi 04:00
Haberin Devamı