Giriş
Taksiye binmek İstanbul’da bir lüks. Lüks derken, ödenen ücretler için söylemiyorum bunu. Bir taksi çevirip gideceğiniz yeri söyledikten sonra şoförün itiraz etmeden sizi araca alması gerçekten büyük bir lüks. Şahsen ben taksinin arka koltuğuna kurulup bir yerden bir yere gidenleri görünce imreniyorum. “Vay be, lükse bak” diyorum, “Taksiye kurulmuş gidiyor...”
Plaka ağalarının canının istediği gibi at oynattığı bir ortamda, taksi bulma uygulamalarının bir çözüm olabileceğini düşünmüştük. Öyle ya, uygulamadan taksiyi çağırıyorsun, gideceğin yeri de önceden işaretliyorsun. Böylece tartışma ortadan kalkıyor, taksi bulunduğun yerden gelip seni alıyor. Du... Artık bu da mümkün değil. Şoförler müşteri beğenmiyor, çağırdığınız taksi tam size ulaşmak üzereyken büyük olasılıkla daha yağlı bir müşteri bulup iptal ediyor ve daha neler neler...
Bu taksi uygulamalarından biri “Bahşiş ver” seçeneği ile bir anlamda taksiciye rüşvet vermenin yolunu açtı. Dünyanın neredeyse bütün medeni ülkelerinde taksiciye bahşiş verilir. Ama bu bahşişi, şoför sizi istediğiniz yere götürdükten sonra, taksimetrede yazan miktar üzerinden ödersiniz. Türkiye’den başka hiçbir yerde önceden bahşiş ödeme seçeneği yoktur. Uygulama bir de “Sürücün yolculuk için bahşiş vereceğini önceden bilir ve sana taksi bulmamız kolaylaşır” ifadesiyle rüşvetin nasıl işe yarayacağını da itiraf etmiş.
“Murphy Kanunları”nı bilirsiniz. Hani her şeyin olumsuz yanını gösteren kanunlar. “Tünelin ucundaki ışık üzerinize gelen trenin farı olabilir”, “Bir yeni ters gitme olasılığı varsa mutlaka ters gider” gibi... Önceki akşam yeni başlayan “Gecenin Ucunda” dizisinde şöyle bir replik vardı.
Ankara’dan trenle İstanbul’a gelen kadın taksilere yöneliyor ve hiçbiri onu almıyordu. Kadına kur yapan erkek de “İstanbul’da boş taksi görmen ona binebileceğin anlamına gelmez” diyordu. Bu da Murphy’nin yeni kanunu olarak kayıtlara geçsin.
GÜLE GÜLE OTURUN
Merve Boluğur, Mert Aydın ile evlendi, sonra da üzerine “Tapulu kocam” yazdığı bir fotoğraf paylaştı. Böyle bir saygısızlığı inanın çok az gördüm. Hem kendisine hem de evlendiği kişiye yaptığı saygısızlıktır bu. Üstelik daha önce Murat Dalkılıç ile evlenip boşanan Merve Boluğur’un nikah defterine imza atmanın hiçbir anlam ifade etmediğini biliyor olması gerek.
İki kişiyi bir arada tutan şey, onun ‘tapu’ adını verdiği nikah cüzdanı değildir. Sadece ve sadece sevgi bağıdır. Bu bağı oluşturmayı başaramamışsanız nikah falan hikaye, mutlaka bu ilişki sona erer. Üstelik sadece 4 aydır birbirini tanıyan bu çiftimiz için önlerinde çok sayıda problem olduğunu hatırlatmak isterim.
Evlilik kararı, flörte, çıkmaya benzemez. O başka bir şeydir. Altıncı hisle falan hissedilmez. Evlilik bir anlaşmadır. O anlaşmanın şartlarının yerine getirilmesi gerekir. Gerçi ben kime anlatıyorum. Düğünlerine katılma nezaketi gösteren bir arkadaşlarının boynundaki altın zinciri alıp takı torbasına atan bir çift bu. Neyse, yine de iyi dileklerimizi iletelim. Tapunuzla birlikte güle güle oturun.
BUNLARA ŞAŞIRMA
- Bugün kanlı-bıçaklı olan, birbirlerinin arkasından demediklerini bırakmayan sevgililer birkaç gün sonra hiçbir şey olmamış gibi ‘canım-cicim’ durumuna geçebilir, şaşırma!
- Sevgililer ayrıyken, omuzlarında ağladıkları, dertleştikleri dostlarını, sevgilisiyle barıştıktan hemen sonra terk edebilirler, şaşırma!
- Bir insan, bir başka insanı elde etmek için kılıktan kılığa girebilir, her türlü madrabazlığı yapabilir, şaşırma!
- Beklentisi yerine gelmedi diye, sırf kendisini sevmiyor diye bir insan başka bir insana düşman olabilir, şaşırma!
- Bir insan karşılıksız sevebilir, sevdiği için her türlü fedakarlığı yapabilir, bunları yaparken de hiçbir zaman yüksünmeyebilir, şaşırma!
- Aşk olmadan da ilişki yürütülebilir. Ama taraflardan biri başkasına aşık olursa diğerini hemen terk edebilir, şaşırma!
- Aşk hep beklenmedik zamanlarda gelir. Kişi, aşık olacağı insanı önceden belirleyemez, zaten kendi hayatına en aykırı insana aşık olur, şaşırma!
- İnsanın defalarca aşık olabilme potansiyeli vardır. Ama her aşkının şiddeti birbirinden farklı olabilir, şaşırma!.
