Posta'nın hafta sonu eklerinin yayın yönetmeni ışıl Cinmen, dünkü Cumartesi Postası'nda 'TenKap' adlı çöpçatanlık şirketinin kurucusu Yunus Sezener ile yaptığı röportajı yayımladı. Yunus Sezener röportajda, erkeklerin önce güzelliğe baktığını, kadınların ise erkek ararken çok sayıda kriteri olduğunu belirtip şöyle diyor:
"Hem sadık, hem fit, hem zengin, hem entelektüel, hem eğlenceli olsun derseniz bu, ihtimali düşürmekten başka işe yaramaz..."
Ah keşke kriterler bu kadarla kısıtlı kalsa... Ama değil ne yazık ki. Yine Yunus Sezener, "Kadınlar hangi seviyede olursa olsun kendilerinden üstün olanı istiyor. Ama en azından başarı, aile kalitesi, finans, eğitim konusunda kendi eşitleriyle olmak istiyorlar" diye önemli bir tespitte bulunuyor.
Peki, o kadının istediği türde bir erkek var mı?
Bir bakalım. Diyelim ki; 25-30 yaş arası bir kadın, kendine 30-35 yaş arası erkek arıyor.
● Türkiye'de 25-30 yaş arası kadın sayısı 3 milyon 800 bin, 30-35 yaş arası erkek sayısı 4 milyon.
● Bunların yarısını bekâr olarak kabul edersek 1 milyon 900 bin kadına karşılık 2 milyon erkek var.
● Türkiye'de üniversite mezunu sayısı, nüfusun yüzde 11'i. Yani kadın eğer üniversite mezunu erkek arıyorsa sayı bir anda 220 bine düşüyor.
● Elbette bir işi olmasını da isteyecek. Her beş gençten biri işsiz. Bu durumda 176 bin işi olan erkek var elimizde.
● Her iş de kabul edilmiyor tabii çünkü başarı da bir kriter. Bu 176 bin erkeğin yarısının kariyeri olan bir mevkide çalıştığını düşünelim. Elde kaldı 88 bin erkek.
● Zenginlik kriterini biraz geniş tutalım. Bu 88 bin erkeğin üçte ikisinin para durumu iyi olsun. Şimdi 58 bin erkeğe indik.
● Kadın, entelektüel ve zeki bir erkek arıyorsa durum çok vahim. Çünkü nüfusun sadece yüzde 10'u zeki kategorisinde. Biz bunu biraz abartalım, gelin bu seviyedeki erkeklerin yüzde 25'inin zeki ve entelektüel olduğunu varsayalım. Sayı 14 bin 500'e indi.
● Yakışıklı ve fit... İşte bizi zorlayan bir kriter daha. Spor yapan, yediğine içtiğine dikkat eden erkek. Yarısını daha eleyelim mi? Kaldı 7 bin 250 erkek.
● Kadın ruhundan anlayan, eğlenceli ve nazik... Yani iyi yetişmiş olmalı değil mi? Yarısı daha gitti, kaldı 3 bin 625 erkek.
● Sadık erkek konusu da önemli. Boşanmaların neredeyse yarısı aldatma yüzünden. O zaman yarısını daha eledik, geriye 1800 erkek kaldı.
● Dünyayla ilgili, kitap okuyan, hayvanları seven bir erkek kriteri varsa o zaman yarısını daha eleyebiliriz. 900 erkeğe kadar düştük.
● İlişki sorumluluğundan kaçmayan, evliliği düşünen bir erkek arıyorsa bir yarısını daha elememiz gerek. Yani 450 erkek kaldı.
● Tabii bir de bu erkekle aynı şehirde yaşıyor olması gerek. Diyelim ki İstanbul. Nüfusun yüzde 15'i İstanbul'da yaşıyor. Bu durumda elimizdeki ideal erkek sayısı 67'ye iniyor. Şimdi sonuca bakalım. İstanbul'da yaşayan 25-30 yaş grubu, bekar 285 bin kadın var.
Bu kadınların kriterlerle belirledikleri ideal eş ya da sevgili sayısı ise sadece 67. Onunla da karşılaşma ihtimalleri yok denecek kadar az.
Yunus Sezener'e bir müşteri adayı kadın şöyle demiş. "Benim istediğim adamlar size gelmez." Ben de diyorum ki böyle bir adam dünyada yok ki, Yunus Sezener'in şirketine gelsin...
'SADECE ARKADAŞIZ'DAN 'PROJE KONUŞUYORUZ'A
Sıla, otomobilin içinde MasterChef programının jüri üyelerinden Hazer Amani ile yakalandı. Hazer Amani, "Bir projeyi konuşmak üzere buluşmuştuk" dedi ama çift, Sıla'nın Nişantaşı'ndaki evine birlikte girdi. Rafet El Roman, bir evlilik programında boy gösteren Özlem Kaygusuz ile restorandan çıkarken yakalandı.
El Roman "Arkadaşlar hanımefendi ile proje konuşuyorduk" dedi ama birlikte Teşvikiye'deki evine girdiler. Eskiden soran gazetecilere "Sadece arkadaşız" derlerdi, şimdi "Proje konuşuyoruz" demeye başladılar. Magazin dünyasına ‘Projeli aşklar’ diye yeni bir terim kazandırdılar.