7 Ekim’de bu köşede, Merve Boluğur’un Mert Aydın ile evliliğini yazmış, paylaştığı “Tapulu kocam” fotoğrafını “İki kişiyi bir arada tutan şey, onun ‘tapu’ adını verdiği nikah cüzdanı değildir. Sadece ve sadece sevgi bağıdır. Bu bağı oluşturmayı başaramamışsanız nikah falan hikaye, mutlaka bu ilişki sona erer” sözleriyle yorumlamıştım.
Ne yazık ki söylediğim çıktı, Merve Boluğur ile Mert Aydın 44 günlük evliliklerini bitirme kararı aldı. Peki ne oldu şimdi? Tapu nerede? Boluğur tapu harcını yatırmayı unuttu da belge geçersiz mi sayıldı? Sadece 2 aylık bir birliktelikten sonra evlenmenin dünyanın en saçma kararı olduğunu o yazımda, “Evlilik kararı, flörte, çıkmaya benzemez. O başka bir şeydir. Altıncı hisle falan hissedilmez.
Evlilik bir anlaşmadır. O anlaşmanın şartlarının yerine getirilmesi gerekir” sözleriyle belirtmiştim. Popüler olmak için, adlarından söz ettirmek için evlendikleri o kadar belliydi ki... Bu vesile ile evlilikle ilgili birkaç detayı yeniden hatırlatmak istiyorum.
ARKADAŞLARIM EVLENDİ
Birçok kişi, okul, mahalle ya da iş arkadaşları evlenince onlar tarafından dışlandığını hisseder. Aslında biraz da öyledir, evli çiftler, evli çiftlerle görüşmeye başlar. Ama sırf arkadaşlarınız evlendi diye siz de evlenmeye kalkarsanız sonunda mutsuz olursunuz. Hem daha çok bekar arkadaşınız var, onlarla da görüşebilirsiniz.
NEDEN EVLENİYORUZ?
Yetişkin iki insanın kendi iradeleriyle evlilik kararı almasına kimsenin itirazı olamaz. Ancak o iki kişinin neden evlendiklerini bilmesi gerekiyor. Çünkü bu soruya verecekleri yanıt, o evliliğin gidişatını belirleyecektir. Şu sebeplere bir göz atalım.
- Arkadaşlarımın hepsi evlendi, beni dışlıyorlar. Ben de evlenmeliyim.
- Ben de şahane bir düğün yapmalıyım. Herkes benim düğünüme gıpta ile bakmalı.
- Zaman geçiyor, biraz daha evlenmezsem evde kalacağım. Acele etmeliyim.
- Ailem bir an önce evlenmemi istiyor. Onların baskısına dayanamıyorum.
- Ailemle yaşarken istediklerimi yapamıyorum. Evlenirsem özgür olurum.
- Evli olmak başka bir statü. Toplumun gözünde daha saygın bir insan olurum.
- Eş adayım çok zengin. Evlenirsem sayesinde ben de zengin olacağım.
- Sevgilim evlenmeyi çok istiyor. Reddedersem çok üzülür. Üzmek istemiyorum.
- Onu çok seviyorum. Ayrılırsak ondan başkasını sevemezmişim gibi geliyor.
Bu saydığım sebeplerin hiçbiri evlilik kararı için yeterli değil. Bu sebeplerle evlenirseniz kısa sürede aranızda çatışmaların başladığını görürsünüz. Aranızdaki bağ güçlü olmadığı için de çatışmalar sizi beklenen sona götürür.
“Boşanmanın en büyük sebebi evlenmektir” diye esprili bir söz vardır. Evet öyledir, ama evliliğinizi ‘iş olsun’ diye yaptıysanız. “İnsan çok iyi anlaşıp, çok sevip evlendiğinde yine de boşanmıyor mu?” diye sorabilirsiniz. Evet, boşanıyor. Çünkü insanlar değişebilir. Duyguları, davranışları, hayatla ilgili planları... Ona da o zaman bakarsınız. Siz baştan önleminizi alın, evlilikte ortaya çıkacak sorunları çözmek daha kolay olacaktır.
BOĞAZ’DA BİR VAHA
Bu köşede pek fazla mekan yazmıyorum. O işi bizim Uğur Alkapar şahane bir şekilde yapıyor. Ama geçenlerde gittiğim, Boğaz kıyısındaki ‘Oligark İstanbul’dan söz etmeden geçemedim. Yemekleri ve eğlencesiyle müthiş bir deneyim yaşatan Oligark, yaz aylarında zaten dolup taşıyor.
Ama kışın da lezzete düşkün insanların vazgeçilmez adresi olmaya devam ediyor. Mekanda mutfak, Executive Chef Şaban Gülmez’e emanet. Avokadolu deniz mahsülleri, yaban turp kreması ve kırmızı havyar ile servis edilen ev yapımı tütsülü somon, porçini mantarlı ızgara süt danası madalyonları, deniz mahsullü linguine, kömür ateşinde yaprak antrikot en dikkat çeken lezzetler.
Mekandan yemek yiyip kalkmak mümkün olmuyor. Geceyi uzatmak isteyenler dünya çapındaki DJ’ler eşliğinde eğlenmeye devam ediyor. Turizm açısından çok önemli bir mekan olduğunu da eklemeliyim. Benim gittiğim gece, Danimarka Büyükelçiliği’nin bir kutlaması vardı örneğin. İstanbul’a gelen kalbur üstü yabancıların da ilk tercihi Oligark oluyor.