Kadınların kendi aralarında konuşurken erkekleri çeşitli kategorilere ayırdığını biliyor muydunuz? Evet öyle, çeşitli kategoriler var. Ben de bu kategorilerin ne olduğunu kadınlardan öğrendim. Kendi gözlemlerimi de ekleyerek ortaya şöyle bir liste çıkardım
Gri eşofmanlı özel üniversite erkekleri
Genellikle Yeditepe, Koç, Sabancı, Bilgi üniversitesi öğrencileridir. Bu tür, yaz kış altlarında gri eşofman, üstlerinde kapüşonlu sweatshirt ile gezer. Ellerinde, cüzdanları, otomobil anahtarları ve sigara paketleri vardır. Hava güneşliyse güneş gözlüğü takmadan asla dışarı çıkmazlar. Toplu halde bulundukları yer Bebek, Nişantaşı ve Bağdat Caddesi’dir. Etraflarında her zaman kendi cinslerinden kızlar vardır. Derin sohbetler yapılmaz, çünkü bilgileri sınırlıdır. İlişkileri de uzun sürmez.
Kemik gözlük, fular, puro erkekleri
Yaşları genç olmasına karşın, kendilerini büyük göstermek için uğraşan tiplerdir. Çeşitli renklerdeki pahalı gözlük çerçeveleriyle kendilerine ‘entelektüel’ havası vermeye çalışırlar. Her yemekten sonra mutlaka devasa bir puro yakarlar. İçmeyi bilmeseler de ‘Bak benim bu büyük puroyu alabilecek param var. Ayrıca puro içiyorsam gustom da var’ mesajı vermeyi amaçlarlar. Bebek ve Nişantaşı’ndaki kafelerde sıkça görülürler. Yanlarındaki kadını küçümseme özellikleri de vardır.
Orta yaşlı ama genç görünmeye çalışan erkekler
Evlidir ya da en azından başından bir evlilik geçmiştir. Gençlerin takıldığı yerlere gitmeye, onlar gibi giyinmeye bayılırlar. Son moda ve marka jean’lerle dolaşırlar. Etraflarında hep genç kızların olmasını isterler. Nitekim genç kızların gittikleri mekanları tercih ederler. Ak Merkez, Kanyon, İstinye Park gibi sosyetik alışveriş merkezlerinin kafelerinde sıkça görünürler. Gençler kadar atak olmadıkları için, bir masadaki genç kızı saatlerce kesebilirler ama icraat sıfıra yakındır.
Sadece marka giyen ‘tiki’ ya da ‘concon’ erkekler
Üzerlerindeki her kıyafette marka devasa boyuttadır. 100 metre öteden hangi markayı giydikleri görünsün isterler. Marka tutkusu o kadar fazladır ki, internette indirimli giyim satan sitelerdeki fırsatları kaçırmamak için sabah 07.00’de kalkıp sipariş verirler. Bir araya geldiklerinde de konuştukları tek konu markalardır. Bu sohbetten hoşlanan kızları tercih ederler. Reina gibi gece kulüplerinde bolca görünürler. Markaya hasta olmayan kızları yanlarına bile yaklaştırmazlar.
Yarı ünlü Cihangir erkekleri
Bir dizide, reklamda, klipte küçük rol almış ve bir adım ötesine geçememiş, albüm yapmış ama patlamamış erkeklerdir. Herkesin kendilerini tanıyacağını, biriyle ilk tanıştıklarında sadece adlarını söylemenin yeterli olduğunu düşünürler. Tabii ki pek kimse tanımaz ama tanınırmış gibi yaparlar. Başlıktan da anlaşılacağı gibi, toplu olarak bulundukları yer Cihangir’dir. Kadınları etkilemek için sürekli teklif aldıklarını ama senaryoyu beğendedikleri için kabul etmediklerini söylerler.
Teoman, Bukowski karışımı ‘cool’ erkekler
Hayatın anlamını çözmüş gibi ortalarda dolaşan, kimseyi umursamaz tavır içinde olan erkeklerdir. Yeni tanıştıkları kişiyi hemen küçümsemeye başlarlar ya da hiç ilgilenmezmiş gibi davranırlar. Sorsanız bir tek Bukowski kitabı okumamıştır ama ona göre kadınların sırrını çözmüştür. Yaşamlarını tamamen seks üzerine kurmuşlardır. Cihangir’de, Beyoğlu’nda ve Karaköy-Tophane hattındaki kafelerde bulunurlar. ‘Fos’ oldukları kısa sürede ortaya çıktığı için kadınlar tarafından terk edilirler.
Gazeteci, sanatçı, bohem erkekler
Egosu yüksek erkek tipidir. Gazeteciler, dünyayı yönetme, komplo teorilerine hakim olma ve yazdıklarıyla ülkeyi yerinden oynatma iddiasındadır. Sanatçılar “Beni kimse anlamıyor” havasındadır. Ne olacağına bir türlü karar verememiş ama ya zamanında kazandığı ya da babasından kalan parayı yemekte olanlar da ‘bohem’ iddiasıyla ortada dolaşmaktadır. Sarhoş olduklarında çekilmezler. Çekilmez oldukları gibi sarhoş olduklarında çevredeki her dişiye sarkma alışkanlıkları vardır. Cihangir ve Beyoğlu mekanlarıdır.
Spor salonu erkekleri
Hayatlarını vücutları üzerine kurmuşlardır. Bunların bir kısmı spor salonlarını ‘av sahası’ olarak değerlendirir. Salona gelen kadınları tavlamak için uğraşıp dururlar. Bir kısmı da gittiği pahalı spor salonuyla övünür, bilmem kaç kilometre yürüdüğünü, bilmem kaç kez mekik çektiğini söyleyerek çevresindeki kadınların kendisine hayran olacağını düşünür. Tek eşlilik bu cinse göre değildir. Tabii ki yıllık aidatı 5 bin doların üzerinde olan spor salonları mekanlarıdır.
Avukat, doktor gibi kariyer erkekleri
Hayatlarını okumaya adadıkları için bunun takdir görmesini beklerler. Özellikle doktorlar ‘tanrı kompleksi’ içindedir. Çok çabuk samimi olup ‘siz’ aşamasından çok çabuk ‘sen’ aşamasına geçerler. Herkesi, her mesleği küçümserler. Her ailenin kızı için isteyebileceği ‘hayırlı kısmet’ kategorisinde olduklarından evlenmek için acele etmezler. Çapkındırlar, bunu bazen alenen, bazen gizlice yaparlar. Genellikle pek kimsenin bilmediği butik kafe ve restoranlarda görünürler.
Modern, kültürlü, cazip erkekler
‘Böyle erkek var mı?’ diyeceksiniz ama evet, var. Ne istediğini bilen, kişiliği oturmuş, yanındaki kadına hanımefendi gibi davranan, dünyayla ilgili, okuyan, araştıran, bakımlı, giyimine özen gösteren, nazik erkeklerdir. Kadınlara yaklaşırken küçümseyerek değil, mütevazılıkla yol alırlar. Seks önemlidir, ama onlar için her şey değildir. Sadece arkadaşlıkla da yetinebilir. Şehrin entelektüel kafelerinde görülürler ama hep yanlarında bir kadın vardır. Çünkü çoğu kapılmıştır.
(15 Aralık 2013 tarihli Posta Karnaval'dan alınmıştır)
22 Aralık 2013, Pazar 04:00
Haberin Devamı