Mehmet CoşkundenizYas süreci bittiğinde

HABERİ PAYLAŞ

Yas süreci bittiğinde

Sıla ile İlker Kaleli'nin aşkı, magazinde gündem oldu. Daha ocak ayında Hazer Amani'den boşanan Sıla'nın çok da zaman geçmeden yeni bir aşka başlamasını kimisi eleştirdi, kimisi olumlu buldu. Demek Sıla, yas sürecini bitirmiş, yeni bir ilişki için kendisini hazır hissetmiş. Tabii bu herkes için kolay değil. Terk edilme, ihanet, boşanma gibi travmatik sonla biten ilişkiden sonra çekilen acının, kişinin kendisine en yakın olan birinin ölümünde duyduğu acıyla aynı olduğu kanıtlanmıştır. Yani aşk acısından sonra yaşanan yas dönemi ile ölüm acısından sonra yaşanan yas dönemi arasında fark yoktur. Dedim ya bu bir süreç, atlatması da zaman alır. Yani öyle bir akşam yatıp ertesi sabah uyandığınızda her şey geçmiyor. Yani herkes olayı Sıla gibi birkaç ayda atlatamıyor. Bazı uzmanlar bu sürecin 6 ay ila 2 yıl arasında sürdüğünü belirtiyor. Yeri gelmişken bu aşamaları hatırlatmak istedim.

Haberin Devamı

ŞOK

Bu evrede kişi böyle bir ayrılığın kendi başına geldiğine asla inanmaz. Bu nedenle bir süre sanki ayrılık hiç yokmuş gibi davranır.

İSYAN

Bu evrede kişi art arda sorular sıralar. “Neden ben?, “Bu hale nasıl geldik?”, “Beni nasıl bırakır?”, “Bana bunu nasıl yapar?”, “Ben bunları hak edecek ne yaptım?” gibi... Bu soruların hiçbiri yanıtını bulamaz ama kişinin isyanını dile getirirken kullandığı sorulardır.

DİRENÇ

Ayrılığa karşı direnç gösterme zamanı gelmiştir. Bir başka deyişle, kişi ayrılığı kabullenemez. Hatta bu dönemde kendisini “Nasıl olsa hatasını anlayacak ve geri dönecek” diye kandırmaya başlar. Ama dönüş gerçekleşmediği için de hayal kırıklığı daha da artar.

İNKAR VE YADSIMA

Bu evrede kişi yanılsama içine girer. “Hayır beni terk etmedi, kısa bir küslük bu”, “Eminim hatasını anlayacaktır”, “Kimse onu benim kadar sevemez, bunu biliyor” gibi cümleler de bu evrede kurulur. Bu dönemde kişi içinde bulunduğu durumu kısa süreli de olsa yadsır ve sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamına devam etmeye çalışır.

PAZARLIK

Kişinin “Keşke”li cümleler kurduğu dönemdir. “Keşke şunu yapmasaydım, o zaman gitmezdi...”, “Keşke gitmesine izin vermeseydim”, “Keşke sorunlarımızı konuşabilseydik bu noktaya varmazdık” gibi... Hatta bu dönemde kişi “Geri dönerse bir daha asla onun istemediği gibi davranmayacağım” demeye de başlar. Hatayı kendinde aradığı için ilişkisini saniye saniye düşünüp nerelerde yanlış yaptığını ortaya çıkarmaya çalışır.

Haberin Devamı

HESAPLAŞMA

Pazarlık döneminden hemen sonra suçlama biraz da giden tarafa yönlendirilir. İlişkide onun yaptığı hatalar bulunmaya çalışılır. Genellikle de çok sayıda bulunur. “Zaten beni hak etmiyordu” bu dönemin en çok kullanılan cümlesidir.

ÖFKE

Hesaplaşmanın ardından ‘iyi’ düşünceler kaybolur ve öfke noktasına gelinir. Artık tek suçlu olarak terk eden kişi görülür. Öfke, çeşitli cümlelerle dile getirilir. Hatta bazen öfke ona ya da kendine zarar verme şeklinde de ortaya çıkabilir.

KABULLENME

Tüm bu aşamalardan sonra artık geri dönüşün olmayacağı ve bu ilişkinin artık yaşanmayacağı görülür. Bu noktada kabullenme evresi başlar. Üzüntü, keder, acı, eksiklik, boşluk, özlem iç içe geçer... Ama bu aşamada kişi daha dingindir, içine kapanmıştır. Geçmişi öfkeyle değil, daha olgunlukla anmaktadır.

Haberin Devamı

YÜZLEŞME

Bu dönemde geçmişteki ilişki ile ilgili daha sağlıklı teşhislerde bulunulabilir. Kişi hem kendi hatalarını hem terk edenin hatalarını eşit değerlendirir. Böylece kendini bir sonraki ilişkisi için de hazırlamaya başlar.

UYUM

Bir ilişkinin bıraktığı izi tamamen hafızadan silmek mümkün değildir. Kişi bu dönemde anılarıyla yaşamaya alışır. Acı çekerken yaşadığı kötü şeyleri anımsamak istemez. Ama ilişki varken yaşadığı güzel şeyleri gülümsemeyle anar. Yaşamını yeniden düzenler.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder