Türkiye’de Mart ayından bu yana devam eden corona virüs pandemisi , 200’ün üzerinde sağlık çalışanının hayatını kaybetmesine sebep oldu. Canlarını hiçe sayarak en ön safta salgınla mücadele eden meslektaşlarının vefatlarına kayıtsız kalamayan İzmirli Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sait Eğrilmez, “Salgın Ağıtı - Covid-19” isimli türküyü kaleme aldı. Dijital ortam 150 binin üzerinde dinlenen türküyü tüm sağlık çalışanlarına ithaf eden Aşık Veysel aşığı, “Türkülerdeki Hekimlik ve Sağlıkla İlgili Türküler” kitabının birinci yazarı, “Korneanın Sesi” isimli organ bağışçısı müzik grubunun kurucusu Prof.Dr. Sait Eğrilmez ile salgın ağıtını ve pandeminin organ nakillerini nasıl etkilediğini konuştuk. // Melis Apaydın İde
"Aşık Veysel’den etkilenip göz doktoru olmaya karar verdim"
-Çocukluğunuzdan bahseder misiniz? Nerede doğdunuz?
1969 yılında, Sivas’ın Divriği ilçesinin Özbağı köyünde doğdum. 3 kardeşten en büyüğüyüm. Özbağı, muhtarın bile okuma yazma bilmediği bir köydü. İlkokul diploması verilmeyen o köyde evlat sahibi olan annem ve babam, benim okuyabilmem için İzmir’e göç etmişler. İlkokul ikinci sınıfta babam bana okuma yazmayı öğrenme hediyesi olarak Aşık Veysel’in hayatını-şiirlerini okuduğu “Dostlar Beni Hatırlasın” isimli kitabı verdi. Aşık Veysel’in hikayesi, görmediği için çektiği acılar beni çok etkiledi. 8 yaşındayken göz hekimi olmaya karar verdim.
1500’ün üzerinde kornea nakli
-Eğitiminizi İzmir’de mi tamamladınız?
1986 yılında İzmir Atatürk Lisesi’nden, 1992 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 1997 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz hastalıkları Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimimi tamamlayarak “Göz Hastalıkları Uzmanı”, yine aynı anabilim dalında 2005 yılında “Üniversite Doçenti”, 2012 yılında “Profesör” oldum. 2012 yılından bu yana da T.C. Sağlık Bakanlığı Kornea ve Göz Bankacılığı Danışma Kurulu Üyesiyim. Son 15 yıl içerisinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Oftalmoloji ekibiyle birlikte 1500’ün üzerinde kornea nakli uygulaması gerçekleştirdim.
Hekimliği türkülerden öğrendim
Türkülere olan sevginiz nasıl başladı?
Benim doğduğum yerde kadınlar bile saz çalar türkü söylerdi. Lise 1’e giderken ben de saz çalmaya başladım. Tıp Fakültesi’nde, tanıdığım en iyi bağlama çalan Tıp doktoru Daimi Kaya sınıf arkadaşımdı. Ağabeyleri konservatuvardaydı. Onun sayesinde işin tekniğini öğrendim. Türkülerdeki hekimlik tanımı, hekimlere olan övgüler ve eleştiriler bana yol gösterdi. Türkülere bakarak nasıl bir hekim olmam gerektiğini öğrendim. 2006 yılında Ege Üniversitesi’nde “Türkülerde hekimlik, Anadolu Kültüründeki Hekimlik “ isimli bir ders başlattık. 29 ayrı tıp fakültesinde 12 bin Tıp Fakültesi öğrencisine nasıl hekim olunması gerektiğini hasta ağzından türkülerle anlattık. Ben hemen hemen her şeyi türkülerle anlatılabileceğine inanan bir hekimim.
Hasta ile doktor türkülerle buluştu
-Hastalarınızla birlikte konserler yapmaya nasıl başladınız?
En büyük amacım organ nakli ile ilgili farkındalık yaratmaktı. Kornea bağışını arttırabilmek için ismi başlangıçta “Korea İkilisi” olan, daha sonra “Korneanın Sesi” olarak değişen grupla konserler verdik. Kornea nakli yaptığım ses sanatçısı, saz sanatçısı sevgili Cem Cansız ile bir düet olarak başladık. Fakat daha sonra Türkiye’nin farklı yerlerinde 115 tane konser veren, binlerce insanın organ bağışlamasına vesile olan bir sosyal sorumluluk projesi haline geldik.
Sağlık çalışanlarına ithaf ettim
-Koronavirüs salgını için bir ağıt yazmaya nasıl karar verdiniz?
Salgın süreci meslektaşlarımızı çok etkiledi. 10 hekim arkadaşımızı aynı günde kaybettik. “Salgın Ağıtı - Covid-19” isimli türküyü 1 Nisan 2020’de, ülkemizdeki ilk Covid-19 tanısını koyan hekim Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun vefatının ardından kaleme aldım. Ve çok zor günlerden geçen tüm sağlık çalışanlarına ithaf ettim. Türküde hiç birimizin birbirinden bir farkı olmadığını, en büyük ilacın birliğimiz olduğunu anlattım. Sözlerini benim yazdığım ağıtı, Müzik Araştırmacısı Necdet Kurt besteledi. Sanatçı Cem Cansız seslendirdi. Gitarist, Aranjör, Sosyolog Özgün Düzgün aranje etti. Video klibini Kulak-Burun-Boğaz Hekimi Prof. Dr. Murat Cem Miman hazırladı. Bu çalışma, dijital çağın olanakları kullanılarak, fiziksel olarak bir araya gelinmeden oluşturuldu. Dijital ortamda şuana kadar 150 bin kez dinlendi. İnşallah bu zorlu süreç bir an önce biter ve yeni ağıtlar yakmak zorunda kalmayız.
Organ nakli krizde
-Pandemi süreci kornea naklini nasıl etkiledi?
Bütün organ nakilleri pandemiden etkilendi. Sağ olan insanlara bile sınırlı sayıda test yapabiliyorken, ölmüş insanlara maalesef test yapamıyoruz. Test yapılmamış vefatlardan doku alamıyoruz. Bu yüzden organ nakli şu anda krizde. Canlıdan canlıya nakiller devam ediyor. Ancak ölüden nakil olan, kalp nakli, kornea nakli gibi nakillerde test yapılamadığı için şu an minimum düzeyde. Kornea bekleyenler bitmek üzereydi ancak şu an yine 3 bin, 4 bin civarında kornea bekleyen hasta var. Organ bağışını değil, organ alımını durduran bir salgın oldu.
Kutu... Kutu... Kutu...
Salgın ağıtı (Covid-19)
Bir doğduk, çırıl çıplak, anla artık dengini
Elbisenin kumaşı, bezi ayırt eder mi?
Mikrop ayrı tutmazken, fakir ile zengini,
Mülkü, parası, narhı, bizi ayırt eder mi?
Konuşmayı bilmezken, baktın gönül gözünle
Büyüme hep çocuk kal, cevherinle, tözünle,
Merhamet çocuklarla, kirlenmemiş sözünle
Dilimizdeki türkü, bizi ayırt eder mi?
Dünya’ya fiyat biçtik, alır, satar, öderiz
Bilmeyiz ki biz neyiz, satsalar ne ederiz?
Bu dünya bir pencere, biraz bakar gideriz
Kahpe feleğin çarkı, bizi ayırt eder mi?
Bir nefes sıhhat idi, Süleyman’ın hayali
Saray, ordu, para, pul; değiştirmez bu hali
Bir kubbede yaşarız, birer yolcu misali
Efradı, evi, barkı, bizi ayırt eder mi?
Hepimiz aynı kökten, Adem’den gelmedik mi?
Sarı, siyah, beyazı bizler üretmedik mi?
Mikroplar ırk tanımaz, görüp öğrenmedik mi?
Ten rengimizin farkı, bizi ayırt eder mi?
Sait Eğrilmez der ki, yaşadığımız acı
Ancak kurtarır bizi, güç birliği ilacı
Başımızın üstüne, konulsa kral tacı,
Şapkası, fesi, börkü, bizi ayırt eder mi?