Giriş
Covid-19 salgınıyla mücadelede dünyanın pek çok ülkesinde ilk yarı geride kaldı. Şimdi kademeli normalleşme planları ile ülkeler ekonomi, turizm ve sosyal hayata devinim kazandırmak ve durma noktasına gelen bu sektörleri canlandırmak için büyük bir mücadele içinde. Türkiye de bu kapsamda normalleşme sürecini yaşayan ülkeler arasında. Ancak büyük umutlarla ve hatta olumlu yönde başlayan bu süreç günden güne daha tehlikeli bir noktaya varıyor.
Corona virüs dahi böylesini görmedi
Ülkemizde “yeni normal”, diğer ülkelerin aksine oldukça geç ve aşamalı başladı. Bunun en önemli gerekçesi insanların uzun süredir evlerde ve izole bir hayat sürmeleriydi. Önlemler, yöntemler ve sınırlar devlet makamları ve uzmanlar tarafından defalarca anlatıldı. Fakat toplumun büyük kesiminde karşılık bulmadığı gibi kurallara uyma eğilimi gösterenlerin sayısı her geçen gün azalıyor. Kadıköy Moda sahilinde ortaya çıkan görüntülerde onlarca insanın sosyal mesafe kurallarını hiçe sayıp iç içe dans ettiklerini, çoğunluğunun maske takmadığını gördük. Bu görüntüler başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere pek çok kesimden büyük tepki gördü. Virüse elveda partisini andıran bu görüntülerin aslında virüse merhaba partisi(!) olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bu sorumsuz davranışı gösterenlerin pek çoğunun belirli bir eğitim düzeyindeki insanlar olduğu düşünüldüğünde, nasıl bir akıl tutulması olduğunu anlamak imkansız.
Biraz tedbir, sorumluluk ve vicdan
Tedbirlere uyulmadığında gelinecek noktayı anlatan en yakın örnek Diyarbakır. Ramazan Bayramı öncesinde azalan vakalarla dikkat çeken ilde, şimdilerde artan vakaların altında yatan sebeplerden biri, uyarılara rağmen yapılan bayram ziyaretleri ve beraberinde gelen asker uğurlamaları. Sosyal mesafe kurallarının hiçe sayıldığı, kol kola halayların çekildiği, davullu zurnalı kutlamaların sonucunu Diyarbakır’da görmek mümkün. İkinci dalga endişenin yaşandığı ilde vaka sayıları, geride bırakılan haftalardaki vaka sayılarının iki katına çıkmış durumda. Şimdilerde maske takmadan sokağa çıkmanın yasaklandığı Diyarbakır’da kısıtlamalar söz konusu. Diğer pek çok ilde de bu ve benzeri görüntülerle karşılaşmak mümkün. Virüs tehdidine karşı koymanın tek yolu sorumluluk duygusu ve vatandaşlık bilinci. Yapılması gereken tek şey tehlikeye davulla, zurnayla davetiye çıkarmak yerine durabildiğimiz kadar uzak durmak.
Unutmayalım ki yol yakınken bu yanlışlardan dönülmesi yalnızca bir kişinin değil milyonlarca insanın hayatını kurtarır.
