Bırak yemeği su bile yok!

Survivor” yarışmasında (Show TV) en çok tartışılan şey yarışmacıların onca zaman açlık çekmesine karşın kilo almış gibi görünmeleri. Haklı olarak “acaba aralarda düzenli besleniyorlar mı?” diye soruyor izleyici. Bu konuda çok net kanıtlar var, yaşayan bilir, yaşayanlar anlatıyor; “Su bile yok desek yeridir” diyorlar. Aç ayının bile oynamayacağını söylemiş atalarımız. Belli ki “Survivor” izlememişler deyip kapatalım konuyu!

BİR DUAYENİN ARDINDAN...

Belki yeni kuşaklar hiç tanımadı Orhan Boran’ı. Tanıyanların da anımsayacağı son kareleri Saba Tümer’in programında yayınlandı. Türk dilinin ve sahnesinin ve yayıncılığının en büyük ustalarından biri ebediyete göçtü sonuç olarak. Bugün talk show diye bir içerik varsa onu ülkemizde ilk yapanlardandı, bunu da not düşelim. Almanya dönüşü aldım vefat haberini. Ve ağzımdan çıkan ilk laf şuydu; gülücükler ve Türkçe bir eksiktir artık! Nur içinde yat Orhan Ağabey...

[[HAFTAYA]]

Rötar yaptınız efendim!

“Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” (Star TV) isimli dizide kafaların iyice karıştığı bir bölüm izledik. Kendi adıma senarist Emrah Serbes’in bu ters köşelerine hastayım. Ama şöyle de bir durum var. Mesela başından beri “Behzat Ç.”ye yüz vermemiş bir izleyici “Dur bakayım bu kadar konuşulan dizi de neymiş?” diye hikayeye bir yerinden girmeye kalksa afallayacak doğal olarak. Biri bölüm başında başlayan bölüm sonunda biten, diğeri sezon başından beri devam eden paralel iki hikayenin birbirine karıştığı dizide yeni izleyiciyi içine katacak bir şeylere ihtiyacı var sanki dizinin. Ya da yeni başlayanlar için “bir hayli rötar yaptınız” diyecek bir ibareye!

PAZAR AKŞAMLARI NE OLACAK?

Spor programları final yaptı önceki akşam. Sanırım bir ya da iki kanalda önümüzdeki haftalarda da devam edilmesi düşünülen programları saymazsak futbol sezonu tamamen bitti. Şimdi yaz ayları boyunca sürecek bir pazar akşamı ekran boşluğu oluştu bünyede. Bu programlardaki gümbürtüye alışkın izleyiciye damardan bir aşk hikayesi vermek bir kanalın sonu olur. Pazar demek artık aksiyon demek; buna göre saatleri kurmalı TV planlamacıları!

İNSANDAN GEMİLER YAPTIK AMA...

Eurovision şarkı yarışmasından aklımda kalan tek şey, insandan gemi yapmamıza rağmen ancak yedinci olabilmemiz sanırım. Rusya’nın vücuda gelmiş matruşkaları bile ilk üçe girince hayıflanmamak da elde değil doğrusu. Neyse. Bu yarışmayı bir melodi maratonundan çok görsel bir şölen olarak değerlendirmek gerekirse sanırım birinciliği bu yıl da Azerbaycan’ın alması gerekirdi. Öyle bir gece yaptılar ki tüm gönüllerden 12 puanı kaptılar bana göre. Bu arada yarışmayı değerlendiren Erhan Konuk anlatıcı ağabeyimiz Bülend Özveren’in yanına bir hayli yakıştı bu yıl da. Özveren’in veliahdı belli oldu desek kimse itiraz etmez sanırım.

Hande İzdivaç’a devam dedi

Gelecek sezon ekranda olacak “İzdivaç” programlarından bir tanesi daha netleşti. Hande Ataizi’nin sunduğu “İzdivaç” programı TNT kanalıyla sözleşme tazeledi. Başlangıçta “yapabilir mi?” diyerek endişelendiğim Hande Ataizi ne yalan söyleyeyim, kendi çapında bir çekim alanı yarattı. Bu bile ünlü oyuncunun bir yıl daha ekranda çöpçatanlık yapmasına yetti ve arttı. Kendi adıma Hande Ataizi’ni iddialı bir dizinin esas karakteri olarak görmek istesem de bu kuşak programlarının yapanın da üstünde bir bağımlılık yarattığını biliyorum. O yüzden “sevdiğin neyse onu yap” diyorum sevgili Hande’ye.

Anahtarı kimdedir?

“Deniz Yıldızı”nda (Fox TV) öyle maharetli elemanlar var ki, mesela yatağına kelepçelenmiş bir mahkumu kapıdaki polise rağmen odaya sızıp kaçırabiliyorlar. Bildiğim kadarıyla kelepçe polise ait, anahtarı da poliste. Bu durumda yatağıyla birlikte kaçırmanız gerekmez mi mahkumu? Hayır, bizim dizilerimizde öyle bir mantık yok. Niyet ediyorsun, hop kelepçe anında çözülüveriyor. Sonra “nerede mantık?” diye sorunca soran kötü oluyor! Peh.

O SULTAN BU SULTAN DEĞİL!

Sultan’ın (Kanal D) isim benzerliği dışında Türkan Şoray filmografisiyle uzak yakın bir ilişkisi olmadığını söylediler yetkililer. Yani Nurgül Yeşilçay’ın hayat vereceği karakter bizim Türkan Sultan’dan esinlenme filan değilmiş. Bu erken uyarıyla en başından itibaren karşılaştırılmalı bir izleme politikasından çıkarmış oldular beni. Siz de bilin istedim!

SEVGİSİZLİK ESASTIR

“Kuzey Güney”de (Kanal D) gözler sadece aşk ve entrikaya kilitlenmişken sanırım ana eksen gözden kaçıyor. O da sevgisizlik. Allah aşkına Tekinoğlu Ailesi’nin bireylerinin birbirine “Seni seviyorum” dediğini duyan oldu mu aranızda? Bir dikkatli izleyici aile içinde edilen şefkat dolu diyalog sayısının tüm sezon boyunca altı adedi geçmediğini not düşmüş. Buradan hareketle reyting unsurları arasında birinci sıraya oturanın sevgi yoksunluğu olduğunu söylesem kızmazsınız sanırım!