“Popstar Alaturka” (Kanal D) 14 Mart Çarşamba hayatımıza dönüyor. Daha önce banttan yayınlanacağını duyduğum program canlı olacakmış...
Canlı yayının mevcut risklerini kanallar çok üstlenmek istemiyor. Yapımcı da olası cezalar için işini riske atmak istemiyor. Bu yüzden ekranda takip ettiğimiz her yarışma banttan yayınlanıyor...
Neyse. “Popstar Alaturka” yetenek yarışmalarında çoktandır unuttuğumuz gerçeklik hissini de evlerimize taşıyacak. Belki nabızlar yükselecek ama seyir keyfi artacak, net!
ASIL SURVIVOR REYTİNGLERDE
Acun Ilıcalı sanırım bir yandan Dominik’te beş ülkeye birden oynattığı “Survivor” (TV8) aritmetiğini yaparken bir yandan da bizdeki ekranda zirvenin hesabını yapıyor...
Ödül oyunu gibi düşünün. “Survivor” haftanın en az üç akşamında zirvede durmak zorunda. Geçtiğimiz yıl hesaplarıyla finale doğru beşe çıkacak. Ama şu sıralarda reyting iklimi buna çok da müsaade etmiyor...
O yüzden her bölümde yepyeni bir kural, her bölümde daha önce denenmemiş bir rekabet parkuru var. Bu iş en doğru reyting bulunana kadar devam eder. Bulunmazsa da böyle gider...
Bu arada Gönüllüler tayfasının All Star takımının ağırlığı altında ezildiğini düşünen tek kişi olamam herhalde. “İsyan çıkmadan” oraya acil bir adalet parkuru lazım!
Zenginler Mars'ta mı yaşıyor?
Reyting listelerinin sosyal statülerle belirlenen gruplara ayrıldığını bir kez daha not düşelim. Mesela “toplam izleyici grubu” tüm bu grupları kapsıyor...
TRT Haber önceki gün bahsettiğim grubun ilk yüz listesine 5 adet “Hava Durumu” programı sokmuş. Program demek saçmalık aslında. Üç dakikalık program mı olur? Neyse...
Ama geliri yüksek olan AB grubuna bakınca asıl saçmalık ortaya çıkıyor. Bu grupta sadece bir tane “Hava Durumu” programcığı var...
Zengin ve okumuş izleyici (!) havalarla ilgilenmiyor sanırım. Demek ki Mars’ta filan yaşıyorlar. Bana ilginç geldi vallahi!
Sizi kedi canlılar sizi
“Kırgın Çiçekler” (atv) dizisinde kedi canlı Cemre , mucizelerin bile “bu bizi aşar” dediği mutlak ölümlerden kaç kere döndü bilemedim? “Meryem” (Kanal D) dizisinde ise Savcı Oktay’a önce karavan çarptı, ardından hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp kendini uçurumdan aşağı attı.
“Final bölümüne Oktay olmadan giriyoruz” derken o da ne? Oktay sadece bir bacağını kaybetmiş olarak karşımızdaydı! Neyse ki adamımız eski sevgilisi Beliz tarafından vurularak öldürüldü.
Mezarını görmüş olsam da içimde bir şüphe hep kalacak. Neden mi? 10 küsur dizide dünyanın en derin uçurumlarının öldüremediği karakterleri iki buçuk liralık kurşun öldürür mü Allah aşkına? Ne dersiniz sayın Polat Alemdar?
Görsem yolumu değiştiririm
Bana “gelmiş geçmiş ‘en entrikalı ilk on dizi’ listesine şu anda yayınlanan herhangi bir dizi girer mi?” diye soracak olursanız, “Cennet’in Gözyaşları”na (atv) bir bakın derim...
Dizide iki ortaklı bir şirket ve aile uzantıları etrafında dönen entrikanın deyim yerindeyse “haddi hesabı yok”. Hikayelerin de öyle...
Özellikle “Cavidan” ve “Arza Soyer” ismiyle izlediğimiz Esra Ronabar deyim yerindeyse entrika oyunculuğunun tarihini yazıyor. Esra’yı tanımasam, gördüğümde yolumu değiştiririm. Durum o kadar vahim yani!
Ama merak ettiriyor!
Pazar akşamı yayınlanan bölüm son dönemde gördüğüm en romantik “Çocuklar Duymasın” (Kanal D) bölümü oldu. Haluk bin yılın romantiği olarak karşımıza çıktı. Öz eleştiriler, anılara göndermeler, kebap sofrasından kalkmış olsa da komplimanlar falan...
Ve elbette ilk kez o tatlı buse. Yapımcı ve senarist Birol Güven aile dizisi hattında ilginç bir akar oluşturdu. Karşısındaki karikatürize aile işi “Jet Sosyete” (Star TV) ile rekabete girdikten sonra hele...
İki işin de alıcısı var. Ama ne bileyim bölüm bittikten sonra “ haftaya ne olacak?” hissini hele ki 10 yıl sonra filan yaşatabilmek bir parça daha alkışlanacak bir şey...
“Çocuklar Duymasın” tadında komedi, tadında fantezi, tadında gerilim hattına girdi. Eh o zaman da bizden tadında bir “tebrikler” gelsin!
06 Mart 2018, Salı 05:00
Haberin Devamı