Dizi yorgunlarına müjde!

Eylül ayından itibaren kanallar arasına çok iddialı bir eğlence kanalı daha katılacak. Açıkçası zaten mevcutta olan bir kanal. Ama ismi ve içeriği değişiyor... TV2 adıyla bildiğimiz kanal yeni ismini aldıktan sonra içeriğinde kuşak ve eğlence programları olan yepyeni, alternatif bir izlence mecrası olarak ekran arenasına çıkacak... Hazırlıkların bir hayli ciddi olduğunu düşünürsek; dizilerden yorgun düşmüş bedenlere bu yeni adresin ilaç gibi geleceğini düşünüyorum. Şimdiden hayırlısı olsun!

Enerjisi yüksek başlıyor

İlker Ayrık “Var mısınız Yok musunuz?” isimli yeni yarışmasıyla yarın Star TV ekranında yerini alacak... Açıkçası tanıtımdan izlediğim kadarıyla İlker, formatı bir aile oyunu kıvamına sokmuş. Yani takımlar kendi destekçilerini doğal yoldan yaratmış durumda... Çekimleri yakından izleyen bir yönetici arkadaşımın deyimiyle İlker, stüdyoya girdiği andan itibaren devleşen bir sunucuymuş. İzleyenlere göre, müthiş pozitif giden çekimlerde bunun önemi büyük... Ben de izleyip o enerji hakkında analiz yapmayı dört gözle bekliyorum. Yolu açık olsun!

Elinde bavuluyla geziyor!

Habertürk TV’de Öteki Gündem isimli programı sunan Cansu Canan Özgen yeni kitabı için önceki gün kutsal topraklara uçtu. Umre ile yeni kitabının çalışmalarını bir arada yürütecek olan Cansu Canan Özgen, döner dönmez de Amerika yolcusu olacak... Eğitimine devam etmek amacıyla bir hayli uzaklara gidecek olan sunucuyu önümüzdeki sezona kadar görmek pek mümkün olmayacak. Olmasın da! Kendini her anlamda geliştirmek için elinde bavulla oradan oraya koşan sunuculara pek de alışık değiliz. Çoğaldıkça ekran hakkındaki ümidimiz de çoğalacak! Hayırlı yolculuklar...

Nükhet harikaydı ama...

Açıkçası Şahane Damat (Star TV) beklentiyi çok yükseltmişti. Ve beklentimizin karşılığını komedi çabasıyla değil ama Nükhet Duru performansıyla bulduk sanki... Nükhet Duru’nun balkondan düştükten sonra (intihar da deniyor) hastanede alçılı ve boyunluklu söylediği şarkı efsaneydi. Daha doğrusu öyle bir fotoğraftan çıkabilen nameler, Allah korusun Nükhet hastalansa da sahnedeki performansıyla kitleleri uçurur dedirtti... Şahane Damat böylesi alternatif bir örnek hariç sıradan güldürme çabasıyla nasıl bir kitle edinir bilemem? Ama bende ilk bölümden biraz aceleye getirilmiş havası yarattı!

Hoca gençliğinde boks yapmış

Nihat Hatipoğlu, önceki gün şarkıcı Mustafa Ceceli’nin “Boks caiz midir?” sorusuna çok da temkinli yanaşmadı... Eğer kask takıp şiddet amacı gütmeden yapılan bir spor olursa boks, hocadan icazeti almış oluyor. Çıplak kafayla yapılan boks organlara zarar verdiği için hocadan cevaz alamıyor... Motosiklette kask hayat kurtarıyordu. Boksta ise belli ki manevi hayatı kurtarmış oluyor. Bu arada hocanın solundan uzak durun, sol kroşeleri pek bir betermiş. Hakkında atıp tutanlara duyurulur!

Geçmişe dönmesek diyorum!

Kördüğüm (FOX) dizisinde kaza yapan TIR şoförünün kilit karakter olduğunu ve son bölümde şoförün kimliğinin gözden kaçıp değiştirildiğini not düşmüştük... Bir izleyici mektubunda yazan bu savın gerçekliği düştü. Durum böyle değilmiş. İlk günden beri kaza yapan şoför aynıymış... Peki, bu kafa karışıklığına neden olan şey ne? Burada ben devreye giriyorum. Son dönemde hemen her dizide yoğun olarak geriye dönüş sahneleri yayınlanıyor. Ve izleyicinin kafası karışıyor. Hikayenin geçmişini anlatan bu sahneler mevcut akışta da farklı algılar oluşturuyor... Yani geçmişe dönüş öyle pek de matah bir şey değil ama hem hayat kurtarıp hem de zaman doldurduğu için onla da olmuyor onsuz da. Durum ortada!