Mesut YarGüneşi bekliyorum dedin ama...

HABERİ PAYLAŞ

Güneşi bekliyorum dedin ama...

“Güneşi Beklerken” (Kanal D) dizisini izlerken dikkatimi çekti. Kerem, babası Ahmet Sayer’le ilgili gerçeği Zeynep’in de bildiğini öğrenince onunla ilişkisini bitirdi... Zeynep, adamımıza kendini affettirmeye çalıştı. Ardından aynı Zeynep bir yanlış anlamayla (Melis’in tuzağıyla diyelim) Kerem’in kendisini aldattığını sandı. Bu sefer Kerem, kızımıza kendini affettirmeye çalıştı... Eh mevzunun tamamına yakını “ne olursa olsun sana inanacağım, hep güveneceğim, kimsenin sözüne bakmayacağım, sana yalan söylemeyeceğim” telkinleriyle geçiyor. Ve fakat heyhat! Çok değil bir bölüm sonra ya hayati bir sır saklıyorlar ya da yine yalana sığınıyorlar. Bu çok feci bir bağımlılık halidir... Vallahi bana göre bu tipteki meseleler daha çok “Beni Affet” ve “Aşkın Bedeli” (Star TV) dizilerinde yaşanıyor, orada da kalmalı. Yoksa günlük diziler nasıl binlerce bölüme ulaşacak? Senarist arkadaşlar güvensizlik ve yalan müessesini göreceli olarak daha etkin haftalık dizilere taşımamalı!

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

kuşaklar ve tribünleri...

Esra Erol önceki gün canlı yayında (FOX) Soma faciasıyla ilgili bir protesto eylemine ev sahipliği yaptı. Ya da şöyle söyleyelim yapmak zorunda kaldı... Esra’nın Soma faciasıyla ilgili sürecin başından beri bir şekilde yayıncı tavrı içinde olduğunu görmüştük. Soma’ya gitti, tepki de alsa yas coğrafyasını ekrana taşıdı. Keşke tribünlerini yanına almasaydı da arkada “gülümseyen” tipleri görmeseydik. Bu yayın kazasıydı... Önceki gün yaşanan da farklı değildi ama. Bir dönem önce kadın kuşağı sunucularının kendine ait tribünleri ve amigoları olurdu. Bu gelenek şimdilik Esra ve kısmen Seda Sayan öznesinde devam ediyor... Her iki sunucu da kitlelerini ve amigolarını bir şekilde tesviye edebiliyorlardı. Ama son kaos süreci canlı yayınların ve elbette stüdyo ahalisinin kontrol edilemeyeceğini gösteren örneklerle dolu... Sanırım Esra’ya önceki gün yayını kestiren protesto son olmayacak. Ha, ne yapılabilir? Belki sesini yükselten izleyiciye söz hakkı verilir ve meselesini izah etmesi sağlanır. Mümkün mü; sanırım

Haberin Devamı

Ameliyat izi nerede ağam?

Önceki gece gözüm takıldı. “Küçük Ağa”da (Kanal D) izlediğimiz Mehmet Ağa daha birkaç bölüm önce ağır bir kalp krizi geçirmiş ve sanırım açık kalp operasyonuna girmişti... Saunada çekilmiş bölümlerde Mehmet Ağa’nın göğsünde herhangi bir iz görünmüyordu. Biliyorum tıp fena halde gelişti. Robotlu kalp ameliyatlarından tutun da kansız/bıçaksız tekniklere kadar ne ararsan var... Ama o teknikler bizim Türk dizilerine aynı hızda girdi mi emin değilim. Gerçi yedi kurşunu yedi ayrı yerinden yiyip de yedi günde iyileşebilen çok süper kahraman var ekranda. Mehmet Ağa’nın ameliyat izi de ne ola ki; değil mi ama?

YILLAR SONRA HEPSİ BİR ARADA!

Ben yazmadan önce de Acun Ilıcalı düşünüyor olmalıydı. Bu yüzden önümüzdeki sezon “Survivor” macerası için “All Star”, yani yarışmaya katılan yıldız isimlerin katılacağı yeni bir oyun düzenlemesi sürpriz olmadı. (Açıkçası ben diğer yarışmalarda starlaşan isimleri de katar diye düşünmüştüm...) Yarışma bu yıl çok izlense de katılanların performansı ve ekran ışıkları açısından geçtiğimiz sezonların parlaklığına ulaşamadı... Acun, belki de “Survivor” tarihinde ilk kez hiç harcamadığı bir performansla formata sarıldı. Açıkçası bu takviyeyle de yarışma finale doğru ivme aldı... Anladığım kadarıyla önümüzdeki sezon böyle bir performans yerine, performanslarıyla fenomen olan yarışmacıları bir araya getirmek herkes adına daha sağlıklı olacaktı... Bunun kararı alındı, başlama düdüğü de yakında çalar. Ve bu iş Acun’un kendi kanalı başta olmak üzere nerede yayınlanırsa tarihi bir skora imza atar!

Haberin Devamı

Soma’da bir mesai mümkün mü?

Bir izleyicim yazmış. Adını da vermek istememiş. Olabilir. Elçiye zeval olmaz ama biz de bir şekil zeval üstleniyoruz. “Mesut Bey, toplumsal sıkıntılara duyarlı olduğunu düşündüğümüz Müge Anlı (Tatlı Sert/atv) acaba programlarını bir süre yasın kalbinden, Soma’dan yapsa fena olmaz mıydı? Ekranda her türlü suçu ve suçluyu aydınlatmak için çabasını gördüğümüz Müge Hanım belki aynı performansı maden işçilerinin başına gelen facianın ayrıntıları ve sorumluları için de gösterebilir, kitlesini aydınlatırdı... Ben çok anlamam ama reytingleri bu kadar yüksek olan bir program Soma’da sesini duyuramadığı için cılız kalan bir protesto eyleminden çok daha fazla ses getirmez miydi?”... Bu sorular ve sorularla devam eden bir maildi. Aslında üzerine biraz düşününce, Müge’nin etki alanını da hesaba katınca sevgili okurumun teklifi fena da bir öneri değil... Ben iletmiş olayım, takdir muhatabının olsun!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder