Giriş
Şu internette başlayıp sonradan şehir efsanesi haline gelen haberlere kimi zaman sinir oluyorum. Bakın önceki gün bir sitede “Adını Sen Koy”un eski başrol oyuncularının diziye dönmesi için Star TV yöneticilerinin yapımcıya baskı yaptığı söylendi...
Peki işin aslı var mı; elbette yok. Hatta ben gerçeğimi bir adım öteye taşıyayım ve şuraya iliştireyim. Erkan Meriç de, Hazal Subaşı da şu ana kadar hepsi Türkiye’nin ünlü yapımcıları olan dört ya da beş ayrı şirketle çok sıcak temas kurdu...
Biriyle çok daha sıcak temasa girdiklerini de not düşeyim. Ha, bir sürpriz yapıp önümüzdeki sezonda farklı bir projede yine birlikte oynama ihtimallerinin olduğunu da...
Hâl böyleyken Star TV yönetiminin gerçekten sevdiği iki oyuncu hakkında olur olmaz haber yapmanın kariyerlerini sıkıntıya sokacağını düşünüyorum. Altın her yerde altındır; var mı itirazı olan?
'Heyecan Vadisi'ne gittim ama...'
Magazin sayfalarında “en son nerede görüldüler” köşelerine bayılıyorum. Birkaç kez benim de en son bir yerlerde görüldüğümü okumuştum, zevkli oluyor vallahi...
Neyse konuyu saptırmayalım. “Kurtlar Vadisi”nin başrol oyuncusu ve yapımcısı Necati Şaşmaz son olarak Kanal D binasında görüldü. Haber kulağıma çabuk geldi. İnceden bir heyecan yaptım ama sanırım mahal yokmuş...
Necati Şaşmaz, Genel Müdür Murat Saygı ağabeyimize bir hatır ziyaretinde bulunmuş. Ziyarette proje konuşuldu mu bilemiyorum ama vadinin en son TRT ekranından el edeceği söylenmişti. Asıl o iş ne oldu acaba?
Sezar'ın hakkı Sezar'a...
Bana “Son günlerin en parlak kalemi, en işlek beyni, en sağlam senaristi kim?” diye sorarsanız bir saniye bile kuşku duymadan Meriç Acemi yanıtını alırsınız. “1 Kadın 1 Erkek” dizisinden başlayarak “İntikam” gibi kült bir işe uzanan, oradan “Kiralık Aşk” gibi bir fenomen yaratıp “Ufak Tefek Cinayetler” gibi sezonun en çok konuşulan işlerinden birine imzasını atan Acemi, hikayesini yazdığı “Erkenci Kuş” ile ismini yaz ekranında da zirveye oturttu...
Soyadının hakkını verememesine sevindiğim bir başka isim yok vallahi. Yazdığı her öykü, kurduğu her örgü izleyiciyi sarmalıyor. Hâl böyle olunca bir dönemin milyonluk transferler alan senaristlerine tur üstüne tur bindiriyor...
Bu köşede herkesin hak ettiğini teslim etmeyi yıllarca şiar edindim. Acemi’nin bir hayli usta işlerini gözden kaçırsaydık önce size, sonra ona, finalde de kendimize ayıp ederdik sevgili okur. Ne dersin?
Eş zamanlı yarışmacı olma zevki!
“Çarkıfelek” yaz ekranında Kanal D’nin lokomotif işlerinden biri oldu. Sunum olarak başlarda inceden bir zorluk yaşadıysa da Emre Karayel acemiliği çok hızlı üstünden attı...
Yarışma şimdi ilk yüz listesinin ilk sıralarında yerini sağlamlaştırmaya başladı. Kışa akar mı, orasını bilemeyeceğim...
Ama bildiğim bir şey var ki yarışmayla eş zamanlı olarak Kanal D’nin internet sitesinde yayınlanan “Tahmin Oyunu” izleyiciyi izleyeni de resmen çarkın başına getiriyor...
Zaten şansınız yaver giderse bir seçmeden sonra çarkın başına gerçek yarışmacı da olabiliyorsunuz. Dijitalle geleneği buluşturmak geleceğe yatırım için iyi bir fikir...
Hem programı da klişe çukuruna düşmekten kurtarıyor. İyi şanslar diyelim!
O da yarışma ekranında
Bu köşede defalarca Behzat Uygur’un farklı yüzü ve profiliyle mevcut dizilerden birinde değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmiştim. O iş bir türlü olmadı. Behzat sanırım kardeşi Süheyl Uygur ile birlikte tiyatro sevdasını tercih etti...
Neden sonra önceki gün internette gördüğüm bir tanıtım filmiyle Behzat’ın ekranlara dönüş yapacağını öğrendim...
Behzat, Kanal D ekranında bir dönem benim TV8’de sunduğum “İnsan Sarrafı” isimli yarışmaya benzer bir formatla yarışanlara karşılarındakilerin yaşının kaç olduğunu tahmin edecekleri bir sarraflık işi yaptıracak...
İşini mis gibi yapacağından hiç şüphem yok. Ama bazı yapımcıların sarraflığından hiç emin değilim. Behzat’ın yüzüne bakıp onun ne denli yaşsız bir karakter olduğunu gözlerinden kaçırmışlarsa başka ne denebilir ki?
