Giriş
TV dünyası “Muhteşem Yüzyıl”dan (Star TV) sonraki olasılıkları tartışmaya başladı. Önceki akşam Kanal D’de yayınlanan “Ankara’nın Dikmen’i” ciddi bir reyting atağına geçerek kendini ikinciliğe mıhladı... Aynı gece yayınlanan ve eser miktarda aşk ile eser miktarda aksiyon içeren “Kara Para Aşk” (atv) isimli dizi de gecenin sultanlık koltuğuna oturmak için pusuda bekliyor... İyi de “Muhteşem Yüzyıl”dan belli paylar alacak bu iki dizinin karşısına ne dikilecek? Rivayet odur ki, salı günleri ciddi bir hayal kırıklığı yaşayan “Kurt Seyit ve Şura” (Star TV) sezon bitmeden dümenini çarşamba gününe doğru kıracak... Peki beklediği başarıyı o gece alabilir mi? İşte buna yanıt vermek gerçekten zor. Çünkü “çar’ı” tavlada bir zar rakamı olarak düşünen ciddi bir kalabalık var... Onları bizim kültüre bir hayli mesafeli duran bir masalsı hikayeye ikna etmek hiç kolay değil. Dolayısıyla o boşluğa yine bir dönem dizisi gelecek sevgili okurlar... Biraz daha yakın tarihli ama içinde yine bol miktarda hünkardır, sultandır, sadrazamdır barındıran!
[[HAFTAYA]]
Bu sefer tersine Mardin!
Show TV ekranları için hazırlanan yeni bir sit com var. “Hükümet Kadın” serisiyle Mardin’i beyaz perdeden evimize taşıyan oyuncu/senarist Sermiyan Midyat bu dizide Mardin’i bizzat kendi evine taşıyor... Göçle İstanbul’a gelen Mardinli bir ailenin yaşadığı komik olayları ve kültür şokunu ekrana taşıyacak olan “Analı Oğullu” isimli bu yeni dizinin hazırlık aşamaları bitti... Ancak ne olduysa iş kadro meselesine gelince sıkıntılar baş göstermiş. Bu sıkıntıların maddi ya da manevi kaynaklı olup olmadığını bilmiyorum ama hazır bir rüzgar yakalamışken Mardin’i bir kere de İstanbul’a taşıyor olmak bir ilk olacak... Malum hemen her Güneydoğu dizisi Mardin’e taşınarak çekiliyor. Bakalım tersi nasıl oluyormuş?x
Pepee beyaz perdeye doğru...
“Bir, iki, üç yetmez; dört, beş altı olsun...” Hani hayatı az da olsa tribünlerde geçen futbol fanatikleri için çok bilindik bir tezahüratın girişidir bu yazdığım. Ama meselemiz o değil... Bizim şapkalı kankamız “Pepee” Show TV ekranında ayını doldurmadan haber önündeki kuşakta iyi bir reyting ivmesi yakaladı... Ancak malum animasyonun süresi 10 dakikayı geçemiyor. Bu durumda Show TV de yöntemini bulmuş; üç ayrı bölümünü arka arkaya sıralayarak “Pepee”yi yayınlıyor... Bu durumda “Pepee” bildiğin 45 dakikalık dizi kıvamına geliyor. Bilmiyorum yaratıcıları üretim aşamasında bu hıza erişebilecek mi ama belli ki uzun metrajlı bir “Pepee” filmi ufukta görünüyor. 45’i çizen 120’yi de (dakika) çizer...
Mutlu başlasaymış ya...
“Zeytin Tepesi”ni (Kanal D) bu sezon beni yanıltan, daha doğrusu izleyicisini düş kırıklığına uğratan önemli işlerden biri olarak gördüm... Açıkçası içinde entrika, aksiyon, aşk filan da vardı. Bunlar bu tip dizilerin klişe işleridir ki, ciddi de reyting toplar... Ama ne olduysa büyüsü bozulan dizi çarşamba gecesi yedinci bölümüyle ekrana veda etti. Ve ne yalan söyleyeyim özellikle AB grubu izleyicide kendi çapında bir rekor da kırdı... Sezonun en kuvvetli vedasında dizide yaşanan mutlu sonun önemli bir katkısının olduğunu düşünüyorum. Demek ki kafadan mutlu bir başlangıç olsaydı hâlâ “Zeytin Tepesi”nin zeytinliklerinde dolaşıyor olacaktık... O değil de bu dizi bünyesinden iki önemli dram oyuncusu çıkardı. Aslıhan Gürbüz ve Tayanç Ayaydın. Hani derler ya; “oynamadılar, yaşadılar” diye, aynen o hesap!
Kalbe giden yolla ötekisi...
Sanırım gece yarısı yemek düşünen, yemek programı izleyip kendinden geçen bizim gibi toplum az bulunur... Anladığım kadarıyla önceki gece yayınlanan “Mucize Lezzetler” (Star TV) isimli yemek programı o saatte ekran karşısında olan her üç izleyiciden birini mutfağa taşımış. Yayınlandığı saatin 01.30 olduğunu düşünürsek memlekette gece yarılarında ciddi oranda bir mutfak faresi dolanıyor... Şaka bir yana, özellikle tematik kanallarda gece setlerinde yayınlanan yemek ve gurme programları ciddi bir rağbet görüyor. Bunların hepsini toplayıp gece kuşaklarını yağla, unla, kazan ve kepçeyle doldursak diyorum. Yok, bu da şakaydı... Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçiyorsa, aynı kalbi krize götüren yol da o saatte yayınlanan yemek programlarının gazına gelip mutfağa girmekten geçiyor... Bu arada “Mucize Lezzetler”i tavsiye ederim. Hani mutfak fareleri için en azından en az hasar verici hafif lezzetleri ekranına taşıyor. Siz yine de gece değil, cumartesi günleri orijinal yayın saatinde izleyin...
