Hiç çocukluğunuzla aynı masaya oturup yemek yediniz mi? Fantastik bir soru ama insanın kendi derin tabağına inebilmesi için müthiş bir fırsat... Önceki gün Hayat Şarkısı’nda (Kanal D) Hülya ve Kerim’in sofra misafirleri kendi çocukluklarıydı...
Bana göre sahnenin vuruculuğunu ikiye katlayan küçük oyuncuların büyüklerin tıpkı kopyası oluşuydu. Dizide tamam ama insan gerçek hayatta da o masada kendi minyatürleriyle oturursa etkilenir. Zaten bu sahneden de izleyiciye geçti... Hayat Şarkısı, giderek yılın işi olmaya doğru yürüyor. Hepsi bir diğerinden yaralı küçüklü büyüklü karakterleriyle...
OLGUNLUK HALİ
İnsanlık Hali (CNN Türk) isimli programda eski Popstar yarışmacısı Bayhan’a Deniz Seki’nin hapishane hayatı hakkında sorular soruldu... Bayhan kendisine eski bir suçlu olduğu için starlık yolunu kapatan Deniz Seki hakkında “Allah kurtarsın” temennisinden öteye bir şey söylemedi... Bence iyi de yaptı. Çünkü düşenin halinden düşen anlar. Eski hırsları kaşıyıp zamanında hayatın sürprizlerini gözden kaçıran bir insanı iyiden iyiye yalnızlaştırmadı! Bravo
Bir Garip Aşk’ın düşündürdüğü
Bir Garip Aşk (Kanal 7) birçok Türk dizisinin yakalayamadığı bir başarıyla kendi saatinde yüzde 20 izlenme oranı alarak ekrana veda ediyor. Yani dizi her beş ekranın birinde açık... Bilirsiniz, bizde diziler sona doğru hele ki “final yapıyor” söylencesinden sonra azalarak son bulur. Bir Garip Aşk belki bizdeki kadar uzun sahneleri ve kimi zaman tekrara düşen konularıyla bir fark yaratmadı ama bunca sevenin kalbini kazanarak ciddi rakiplerine bir fark attı...
Yayıncıların bundan birkaç yıl önce son bulmuş bu dizinin bizim ekranlarda yarattığı efekti yakın takibe alması gerekiyor. Bu dizi bir çıkış arayan herkes için güvenli bir kapının adresiydi. İlla ki ekranı Hint dizilerine boğun demiyorum ama izleyiciyi anlayın. Çünkü ne istediği bu dizide çok net ortaya çıktı!
Kendi gününün kurbanı olanlar
Kış Güneşi (Show TV), Kehribar (atv) ve kısmen Göç Zamanı (Star TV) yanlış gün seçiminin kurbanı oldular gibi geliyor bana. Gerçi yeni bir dizi için hangi gün doğrudur bilemiyorum? Malum seyirci sezon sonuna doğru kemikleşerek kendi dizilerinin tribünlerini oluşturdu. Oysa anlattığı mevzu hiç de sıkıcı olmayan bu üç dizi maça 1-0 geride başlamanın gadrine uğruyor...
Belki sezon başı, ortalık dutluk iken filan hayatımıza girselerdi; haklarında çok daha hayırlı şeyler yazacaktık. Şimdi ise reyting tablolarındaki aşağı ivmelerini yazıp duruyoruz. Yazıyoruz, yazık da ediyoruz!
Başrolde Ahmet Aslan mı var?
Eşkıya Dünyaya Hükümdar olmaz (atv) eski nesil ağabeyi Kurtlar Vadisi’nin (Kanal D) yaptığı gibi ana karakterleri öldürmeye başladı. Salı akşamki bölümde Selim Ağa yolcuydu... Bu sezon sonuna kadar birden fazla ana karakterin dünya değiştireceğinin ipucuydu. Eh, bu diziler içinde ölüp kalan olmadıkça müşterisini kalbinden yakalayamaz...
Kalp demişken, acaba diyorum Ahmet Aslan’ın o inanılmaz şarkıları/türküleri olmasa dizinin “vurucu” etkisi bu denli kuvvetli olabilir miydi? Bir dönem İncesaz, Aria gibi grupların yaptığı müziklerle dizinin önüne geçtiğini hatırlıyorum da, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da bir Ahmet Aslan hükümdarlığı olduğu nettir!