Mesut YarÖyle Bir Geçer Zaman ki'nin en mazlumu!

HABERİ PAYLAŞ

Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin en mazlumu!

Haberin Devamı

Ah be Hakan sen ne şanssız bir adammışsın. “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinde (Kanal D) bir senin şanssızlığını konuşmuyordu kimse. Oysa şöyle bir düşününce zaten yarı psikopat bir babanın üzerinde yarattığı travmayı deli bir aşkla kapatmaya çalışıp delirmiştin. Ardından gelen Zehra bebek işleri yoluna koyar gibi olsa da senin hanımın gönlü çok başka sulardaydı. Gitti. Ayrıldınız ve ardından derin bir yalnızlık.

Ve yine ardından Berrin’in avuçlarından iyice kayıp gitmesi geldi. Bir baba ve bir bebekten başka hiçbir sermayen yokken acılara tutunmaya çalışarak hayatta kalmayı denedin. Sonunda geçtiğimiz hafta böğrünün ortasına yediğin baba kurşunu geldi. Hem de seni terk eden kadını kollamak adına. Ardından bu hafta o kurşunun sahibini sen yere serdin; baba katili oldun.

[[HAFTAYA]]

Şu dizi başladığından beri herkese ayrı gam eden gönüller hep seni görmezden geldi ama dizinin en delikanlı adamı sen çıktın kardeşim. Rahat ol, yalnız değil kalabalıksın hep. Bir de sanırım benimki fazla damar bir mektup oldu ama idare et; körle yatan şaşı kalkar diye vicdansız bir deyim vardır bizde. Öyle hikayeye böyle mektup kardeşim!

ÇUKUROVA SEVDASI TAM GAZ

“Hanımın Çiftliği” izleyicinin üzerine Çukurova sıcağı gibi inatçı bir şekilde inerek kolay kopmayacak bir bağ yaratmıştı ekran içiyle karşısındaki arasında. Hâlâ dizinin yarattığı atmosfer konuşuluyorsa bunda Orhan Kemal’in romanının hakkını sonuna kadar veren incelikli bir ekibin emeğinin payı büyüktür. Şimdi aynı ekip seti yine Çukurova’ya kurarak bir başka Orhan Kemal eseri olan “Kötü Yol”u (Kanal D) ekrana getirmeye hazırlanıyor. Ekibin büyük çoğunluğu “Hanımın Çiftliği”nden olsa da, birlikte izlemekten haz aldığımız Ezgi Mola ve İlker Aksum da başrolde yer alarak “Hanımın Çiftliği” atmosferinden biraz daha farklı bir hatta çekecekler izleyeni. Ben önümüzdeki günlerin en iddialı işinin o setten çıkacağına inanıyorum. Yine bereketli topraklarıyla bilinen Çukurova’nın bağrından yani...

Ezel Kanal D’ye mi geçti?

Ve “Ezel” dizisi Kanal D’ye transfer oldu. Kenan İmirzalıoğlu başta olmak üzere bir dolu yetenek ve olağanüstü hikayesiyle izleyiciyi iki sezon boyunca ekrana mıhlayan dizi Kanal D ekranında baş gösterdi. Biliyorum birçoğumuz dizinin son bulduğunu düşünüyor ve hatta emindi. Ama öyle olmadı. En azından Romanya’da en çok izlenen ekranların başında gelen Kanal D için öyle olmadı. Önceki gece kanallar arasında dolaşırken Romanya’nın Kanal D’si “Ezel”i oynatıyordu. Orijinal dilde ve Rumence alt yazılı olarak. Hafif bir heyecana kapıldım önce. Sonra baktım ki logosu aynı olsa da kanal farklı bir kanal. Olsun. Transfer transferdir kardeşim...

Firarın bitişi üzerine...

“Firar”dizisi de (Star TV) önceki akşam itibarıyla aramızdan ayrıldı. 35 bölümlük bir ömür artık bir dizi için kısa olarak nitelenmeyecek bir süre. Yani 35 bölüm boyunca heyecanı ayakta tutmak hakikaten bu hızlı tüketim çağında üzerinde durulması gereken bir şey. Buna rağmen her dizinin final bölümünün kaderinin aynı olmasına ne diyeceğiz; onu kestirmek mümkün değil. “Firar” 34 hafta boyunca aldığı izlenme oranının neredeyse yarısı kadar bir sonuçla bitirdi ömrünü. Yani kemik izleyicisi bile dizinin sonunda ne olduğuna bakmadı. Buna vefasızlık mı desek yoksa izleyici tepkisi mi; varın o kararı da siz verin...

Saha Dışı’nda kalmayacaktır!

Eğer futbolu bir kenara koyarsak Euro 2012 maratonunun bizlere kazandırdığı en değerli şey Şoray Uzun ve taklit yetenekleri oldu. “Saha Dışı” programında Şoray’ın taklitle can verdiği karakterler arasında birçok futbol adamı var. Oyuncusundan teknik direktörüne kadar. Ama önceki akşam yaptığı Aykut Kocaman taklidine taklit diyebilmek için hakikaten vicdanın olmaması gerekir adamda. Şoray bildiğin Aykut Kocaman çıkardı içinden. Ben gözlerimi kapasam iki adam arasında zırnık kadar fark bulamayacağıma bahse girerim kendimle. O denli kusursuzdu yani... Neyse. Sanırım “Saha Dışı” sadece kupayla sınırlandırılamayacak bir program oldu. Herhalde önümüzdeki sezon TRT’nin iddialı spor kanallarının birinde kendine sarsılmaz bir yer edinir...

Bir Hayat Devam Ediyor vardı


Mahsun Kırmızıgül tanıdığım kadarıyla yaptığı her işin son anına kadar arkasında duran bir sanatçıydı. Hele ki söz konusu sinema filmi ya da dizi olunca. Ama nedense büyük bir rüzgarla başlayıp cılız bir ıslık üflemesine dönen “Hayat Devam Ediyor” isimli dizisinden kendisi de soğudu. Dikkat ederseniz daha birkaç ay öncesine kadar manşetlerden inmeyen dizinin şimdi esemesi okunmuyor. Bir tuhaflık var diyorum ben bu işte. Sanırım Mahsun da “Önümüzdeki maçlara bakmak lazım” diyen futbol adamlarının çaresizliği içinde. Bu maç yattı çünkü!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder