Jeneriklik gollerle birlikte gelen Gürcistan galibiyeti, oyunumuzdaki tüm defolara rağmen Portekiz maçı öncesi takımı son derece pozitif bir ruh haline büründürmüştü. Ancak maç öncesi ilk 11'lerin açıklanmasıyla beraber birçok taraftar muhtemelen büyük şaşkınlığa uğradı. Montella'nın ilk maça göre oldukça farklı bir kadroyla takımı sahaya sürdüğü karşılaşmada, kabul edilebilirlik sınırlarını aşan hataların etkisiyle farklı bir mağlubiyet aldık.
Çekya-Gürcistan karşılaşmasının beraberlikle tamamlanması, Portekiz’e kaybetmemizin faturasının çok da ağır olmamasını sağlamıştı. Haliyle Portekiz’e karşı iyi bir mücadele verdiğimiz ancak istediğimiz sonucu alamadığımız bir karşılaşma A Milli Takım’ın EURO 2024’teki konumuna da mentaline de büyük zarar vermeyecekti. Ancak Portekiz’in oyununa hiç karşılık veremediğimiz ve dağınık bir görüntü ortaya koyduğumuz bu maçta, mağlup olma şeklimiz turnuvanın ilerleyen bölümleri için pek iç açıcı olmadı.
Tartışmalı oyuncu tercihleri, Arda Güler’in hazır olmadığının söylenmesine rağmen 3-0'da oyuna girmesi, ısrarla yedek kulübesinde görmezden gelinen futbolcular olması vs birçok durum, Montella ile taraftarların arasındaki ilişkiyi biraz zedelemiş gibi görünüyor.
Son iki turnuvada yaşadığımız acı tecrübelere bir yenisini eklemek istemiyorsak Çekya maçında sadece saha içini düşünerek çıkmamız şart. Dolayısıyla hem Montella’nın hem de Hamit Altıntop’un insanların kafasındaki soru işaretlerini gidermesi gerekiyor. Gürcistan maçı sonrası herkes turnuvaya dair hayaller kurarken birkaç gün sonrasında bu hava tersine döndü ve oyuncu tercihleri bizim için gündemin birinci maddesi oldu.
Eksiklere rağmen kaliteli bir oyuncu havuzuna sahibiz ve rakibimiz Çekya’ya karşı alacağımız her türlü galibiyet ve beraberlik bizi gruptan çıkarmaya yetecek hatta mağlubiyet durumunda dahi en iyi üçüncü olmak için fena bir konumda olmayacağız. Hal böyleyken taraftarların oyuncu ve teknik direktör ile güçlü bir bağ kurarak sadece EURO 2024 hedefine konsantre olması çok önemli. Umarım Çekya maçı ile birlikte beyaz bir sayfa açarız ve Portekiz maçı sonrası başlayan bu sancılı günler de geride kalır.