Tzatziki’ler (caciki), ‘moussaka’lar (musakka), ‘kalamari’ler (kalamar), ‘garida’lar (karides), ‘baklavas’lar (baklava) havada uçuşuyor. Suyla karıştığında aldığı renkten tadına kadar neredeyse bizimkiyle aynı olan alkollü içeceğinden mezelerine, dürüm dönerinden tatlılarına; Yunan mutfağını ezberledik. Bizdeki adlarının sonuna gelen eklerle gayet ‘tanıdıkis’ olan ‘komşu’daki menülerde ne var ne yok hepimiz biliyoruz artık. Üstelik fiyatlarıyla. Asıl mevzu da bu zaten. Fiyatlar… ‘Komşu’nun son birkaç yıldır bu derece tercih edilmesinin öncelikli sebebi belli: Türkiye’ye göre çok hesaplı olması. Hem konaklama hem de yeme içme, bize göre çok ucuz.
Kimle konuşsam aynı… Kimi adalara, kimi ana karaya, kimi her ikisine de… O kadar çok kişi yaz tatilini Ege’nin karşı kıyısında geçirmiş, geçirmekte ya da geçirecek ki. Espriyle karışık, 2024’ün mottosu şu: Bu sene tatile Yunanistan’a gitmeyeni neredeyse dövüyorlar(!)
Sosyal medya Yunanistan seyahat rehberine dönmüş durumda. İpsala Sınır Kapısı’ndaki araç kuyruklarına takılmamak için tüyolar… İpsala yerine Pazarkule ya da Uzunköprü’yü mü tercih etmeli? Karşıya geçer geçmez kahvaltı için nerelere gidilebilir? Öğle yemeğinde en güzel zeytinyağlıları bulabileceğiniz adresler… Akşam üstü muhakkak uğranması gereken kafeler… Şezlong, şemsiye ücreti alınmayan plajlar… Hangi koyda denize girebilirsiniz? Akşam yemeğinde en taze, en ucuz deniz ürünlerini bulabileceğiniz mekanlar… Sirtaki eşliğinde yiyip içmenin en hesaplı adresi… Atina’da nerede ne yenir? Selanik’te nerede ne içilir? Hangi adanın hangi mekânında neyi kaça yiyebilirsiniz? Eleni Teyze’nin kabak kızartması… Yorgos Amca’nın barbunya pilakisi.
“Beş kişi şunları, şunları yedik, bunları bunları içtik; toplamda şu kadar hesap ödedik. İstanbul’da, Bodrum’da, Çeşme’de kişi başı verilen paraya beşimiz yiyip içtik” türünden paylaşımların ardı arkası kesilmiyor. İnsanlar haklı. Haklı olmasına haklı da… Benim kafamı kurcalayan şu: Yunanistan ve Ege Adaları’nda restoran, kafe, bar vb. mekanlar ve plajlar dışında yer yok mu? ‘Komşu’, sahilleri ve gastronomiden ibaret bir ülke mi? Ya da Yunanistan’a giden Türkler yemek, içmek ve arada denize girmek dışında hiçbir şey yapmıyor mu? Mitolojinin anavatanı Yunanistan’ın tarihi mekânlarından bahseden kimse yok mesela. Müzelerle ilgili kalem oynatan yok. Kültür-sanat etkinlikleriyle ilgili video çeken sosyal medya fenomenine hiç rastlamadım. Atina’ya giden Akropolis’i değil yediği musakkayı anlatıyor. Biz turist miyiz, Masterchef jüri üyesi sevgili Şef Mehmet Yalçınkaya mı, anlamadım.