Özellikle sosyal medyada örgütlenmiş bir grup var. Bunlar halkı, devletin pandemiyle mücadelesine karşı kışkırtıyor. Bu aslında bir suç. Buna mutlaka bir çözüm bulunmalı çünkü maalesef kitleleri etkileyebiliyorlar.
Bu önemli uyarının sahibi Profesör Mehmet Ceyhan. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, her zamanki gibi açık ve net konuştu.
Bir grup mesajları almıyor
- Toplumun bir bölümü iyi bir noktaya geldi. Bu grup gayet iyi uyuyor tedbirlere ama bir grup hiçbir şekilde mesajları almıyor. Ne bizim dediklerimiz, ne devlet büyüklerinin verdiği mesajlar işliyor oraya.
- Şu ana kadar uygulanan iletişim stratejileri maalesef o gruba çalışmıyor. Onlara ulaşabilecek farklı iletişim metotları bulmak gerekiyor.
- Hatta bir grup da, sosyal medyada örgütlenip tam tersi, halkı tedbirlere uymaması yönünde kışkırtıyor. Bu kişilerin bu yaptıkları aslında bir suç da oluşturuyor.
O kitleye ne yapılmalı?
- O kitleye ses duyurabilmek için onlara etki edebilecek insanların devreye girmesinde fayda var. Gerekirse Diyanet devreye girecek, gerekirse sosyal medyada çok daha fazla yayın yapılacak.
- Özellikle sosyal medyada tedbirlere uyulmaması çağrılarını yapanların bir kısmı bunu kimliklerini gizleyerek yapıyor ama kimliği belli olanlar da var. Aslında, dediğim gibi, suç bunlar. Devlet bir salgınla mücadele için kararlar alıyorsa, halkı buna karşı kışkırtmak suç.
- “Maske takmayın, maske zararlı” diyorlar. “Aslında böyle bir virüs, böyle bir salgın yok” diyorlar. Bunların mutlaka kontrol edilmesi, bunun önünün alınması lâzım çünkü çok sayıda insanı etkiliyorlar.
- Bu soruna mutlaka bir çözüm bulunması lâzım çünkü bir noktaya kadar gelip tıkanıyorsunuz. Siz istediğiniz kadar konuşun, istediğiniz kadar kamu spotları yapın, buna basın da destek versin; bir noktadan ileri gidilemiyor işte.
İdareye düşen ne?
- Konunun devlet tarafına gelince… Eğer şu ana kadar uyguladığınız tedbirlerle vaka sayısını düşüremiyorsanız, mutlaka ekstra bazı tedbirler almanız lâzım.
- Sürekli söylediğimiz beş aşamalı tedbirler var. Mesailerin kademelendirilmesi, toplanmalara sınırlama getirilmesi, insanların gittikleri adreslere kaydedilmesi, günde 100 bin test yapılması ve 65 yaş üzerindekiler için güvenli alanla zaman dilimi ayarlanması…
- Bunlar sokağa çıkma yasakları ya da iş yeri kapatmaları olmadan uygulanabilecek tedbirler. Gecikmeden, iş daha da büyüyüp zorlaşmadan, çok daha can yakıcı önlemlere gerek kalmadan bunlar uygulanabilir.
- Beni ilgilendiren şu: Maskesiz, mesafesiz insanların her toplanması toplanmanın büyüklüğüne göre risk oluşturuyor. Her ne sebeple olursa olsun, kurallara uyulmayan her türlü toplanma, büyüklüğü oranında yüksek risk taşıyor. Bu konuda herkesin dikkat etmesi gerekiyor.