Giriş
“Futbol sadece futbol değildir” sözünün haklılığını tescil eden bir örnek daha yaşıyoruz. Türkiye’nin spor gündemindeki isim, Deniz Eren Dönmezer. Adana Demirspor’un genç kalecisi. Hatta ‘genç’ değil, ‘çocuk’ kalecisi. Daha 15 yaşında. Girilen değil tamamlanan yaşı esas alarak söylersek; kaleci Deniz yaklaşık 3 hafta sonra 16 yaşını tamamlayacak. 21 Eylül 2008 doğumlu.
Geçen hafta Adana’da oynanan maçta, Adana Demirspor’un kalesini, genç Deniz Dönmezer korudu. Sezonun ilk maçında, Kadıköy deplasmanında Fenerbahçe karşısında da sahaya ilk 11’de çıkan kaleci Deniz’in Süper Lig’deki dördüncü maçıydı bu. Henüz 37’nci dakikada konuk ekip 4-0 öne geçti. Adana Demirspor maçı 5-1 kaybetti. Konuşulan ise maçtan çok, 90 dakikayı gözyaşları içinde tamamlayan Deniz Dönmezer oldu.
Rakip kaleci Fernando Muslera maç sonunda, oğlu yaşındaki Deniz’i teselli etti. Muslera ile sarılarak konuştuğu genç meslektaşı formalarını da değiştiler. Eminim, Deniz Dönmezer yıllar sonra o anı, duvarındaki Muslera formasını göstererek çocuklarına anlatacak. Türk Milli Takımı’nın eski kalecisi sıfatıyla ve gururla… Bir hayat dersi olarak… Böyle diyorum çünkü biliyorum ki bugünün gözü yaşlı o çocuğu en geç 6-7 sene sonra ay-yıldızlı formayı sırtına geçirecek. Futbolseverler olarak hepimizin alkışlayacağı bir kaleci olacak Deniz.
15-16 yaşlarında evlatları olanlar… Siz kendi çocuğunuza bakarak bir düşünün lütfen. Yorum yapacaksanız, ahkam kesecekseniz ondan sonra buyurun… Çocukları daha büyük olanlar… Siz de yavrularınızın o yaşlarını hatırlayın. Bu tecrübesi olmayanlar… Sizler de hafızanızı zorlayıp kendi o yaşlarınıza bir dönün bakalım. 15-16 yaşlarınızda siz neler yapıyordunuz? Bir lise öğrencisi olarak sporda (ya da başka alanlarda) nasıl bir başarınız vardı? Bırakın Kadıköy’de ya da Adana’da on binlerce kişinin önünde sahaya çıkmak… Bırakın Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın milyon euroluk oyuncularına rakip olmak… Mahalle arasında top oynarken, iki taşın arasındaki kalede gol kurtarmışlığınız var mı; bir düşünün bakalım.
Kaleciler zaten futbolun yalnız insanlarıdır. Forvet oyuncusu çektiği 10 şutun birini gol yapıp kahraman olurken, kaleci 9 kurtarış yapıp 10’uncuyu yediğinde hedef olur. Kaderidir bu kalecilerin. Bir de 15 yaşındasınız, düşünün. O çocuğun ruh halini, ailesinin duygu durumunu; hepimizin samimiyetle ve objektif olarak düşünmemiz gerekiyor. Sadece yakınlarının ve kulübünün değil, hepimizin destek olması lazım Deniz Dönmezer’e.
Türkiye’de -birçok farklı alanda olduğu gibi- sporda da henüz olması gerektiği kadar önem verilmeyen bir alan var: Spor psikolojisi. Dünyanın önemli sporcuları artık sadece bireysel fizyoterapistleriyle değil, aynı zamanda psikologlarıyla da birlikte sürdürüyorlar kariyerlerini. Çünkü futbol bu çağda sadece kas gücüyle oynanmıyor. Sporda başarılı olabilmek için artık rekabetin yarattığı baskı ve stresle başa çıkmanız şart. Bunun yolu da düzenli psikolojik destek almaktan geçiyor. Ve son söz… Sevgili Deniz… Sen bakma acımasızlara. Bozgunculara kulak asma. Kötüleri görme, duyma. Çık sahaya, geç kalene, topunu oyna canım kardeşim. Gelecek senin ve senin gibi güzel ve güçlü gençlerin. Yolun açık olsun evlat.
