Çin’de yaşayan tanıdıklarla konuştum dün. Biri Pekin, diğeri Şangay’dan iki kare de fotoğraf gönderdiler sağ olsunlar. Dün öğleden sonra çekildi bu fotoğraflar... 20 milyon nüfuslu başkent Pekin de, 26 milyonun üzerindeki nüfusuyla ülkenin en kalabalık kenti olan Şangay da tam manasıyla ‘hayalet şehre’ dönüşmüş durumda... Sokaklar bomboş... İnsanlar evlerine kapanmış...
Diplomatik temsilciliklerde görev yapan yabancılar hâlâ orada ama aile üyelerini ülkelerine göndermişler. İşte yerinden gelen son bilgiler:
- Pekin’e de, Şangay’a da diğer kentlerden gelenler garlarda ya da otobüs terminallerinde tutuluyor. İkameti o şehirde olmayanlar kente alınmıyor. Girişine izin verilenler de önce ateş ölçümü ve muayeneye tabi tutuluyor.
- Sağlık Bakanlığı da, belediyeler de 7 Şubat gününün beklendiğini duyurdu. Cuma’ya kadar olumlu gelişmeler olmazsa, ilave tedbirlerin gündeme geleceği konuşuluyor.
- En büyüğü virüsün çıktığı Wuhan’da olmak üzere her şehirde bu hastalık için özel hastaneler inşa edildi. Sadece iki hafta gibi bir sürede tamamlanan bu hastaneler birkaç gün içinde açılacak.
- Okullar kapalı. Eğitim-öğretime verilen aranın iki ay daha sürebileceğinden bahsediliyor.
- Dükkanlar, restoranlar kapalı. Zaten açık olsa da giden yok. Kimse sokağa çıkmıyor. Caddelerde tek tük insana rastlanıyor. Bazı banka şubeleri açık. Bir de bazı marketler ve ekmek fırınları...
- Hayatın durma noktasına geldiği Çin’de herkes yüzünde maskeyle yaşıyor. Maskesiz insan neredeyse yok. Bu arada maske bulmak da artık mümkün değil.
Babacan cephesinde son durum
Ali Babacan liderliğinde kurulacak yeni siyasi partinin siyaset sahnesine hâlâ çıkmamış (ya da çıkamamış) olması, muhtelif rivayetleri de beraberinde getiriyor. “İşler planlandığı gibi gitmiyor” diyenler var. “Kapalı kapılar ardında Ak Parti ile pazarlıklar sürüyor” diyenler var. “ABD ve İngiltere ile temaslar sürüyor” diyenler var.
Babacan’ın ‘A Takımı’ndaki isimlerden birine sordum durumu… İşte o tecrübeli siyasetçinin ağzından ‘Babacan cephesi’nde son durum: - Bazı yayın organlarında “Vazgeçti, vazgeçiyor” türünden haberler çıktı. Bu gerçek değil ama bu dedikoduları da anlamlı buluyoruz.
- Parti programı, siyasi söylem, verilecek mesajlar beklentilerle örtüşsün diye çalışıyoruz.
- Yok “Görüşme var”, yok “Pazarlık yapılıyor”, yok “Bir şeyler bekliyorlar” falan değil… Tamamen çalışmanın kendi sistematiğinden kaynaklı bir süreçtir bu. Söylendiği türden herhangi bir etki söz konusu olsa bunu da bir şekilde paylaşırdık bugüne kadar. Yani bu çalışmaları engelleme cihetinde; açık, kapalı, imalı şekilde de olsa herhangi bir sıkıntımız olmadı şu ana kadar.
- İsim ve logo çalışmaları da son aşamada. Bunun yanında genel merkez konusunda herhangi bir sıkıntımız yok.
- Takvim vermek istemiyoruz ama çok sürmeyecek. Şimdi mesela Şubat sonu diyesim geliyor ama onu da üç gün geçse yine birçok yorum yapılıyor. O yüzden kendimizi bağlamak istemiyoruz.