Giriş
Dün (1 Nisan 2019) saat 12.35... İstanbul Seyrantepe’deki Seçim Koordinasyon Merkezi’nde, partililerinin alkışları arasında buluştuk Ekrem İmamoğlu ile. YSK’nın “İmamoğlu kazandı” demesinin hemen ardından, AA’nın bu sonucu duyurmasından hemen önce…
CHP genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinin de bulunduğu odada konuştuk. Gündemde ‘geçersiz oylar’ mevzuu vardı. İstanbul, Ankara ve Iğdır’da oyların yeniden sayılacağı konuşuluyordu.
“Ne olur” diye sordum Ekrem İmamoğlu’na. “Geçersiz oylar bir önceki seçimden daha az” dedi ve ekledi:
- O kuyuya dalarlarsa çıkamazlar.
Ve ilk mesajlar…
- Sayın İmamoğlu, çok şey yazılacak, çok şey konuşulacak ama sizce nedir bu sonucun sırrı?
- Çok çalışmak. Ve tabii bir de toplumun ihtiyacı olan en değerli şeyi, sevgiyi hissettirmek. Bence gerisi çok güzel oldu ama önce ve asıl; sevgi.
- Peki dün akşam...
Binali Yıldırım “Biz kazandık” açıklamasını yaptıktan sonra... Geçmiş örneklere bakıldığında sert, gergin tartışmalarla geçmesi şaşırtıcı olmazdı dün gecenin. Ama öyle olmadı. Nasıl bir stratejiyle yönettiniz geceyi?
- Hiç gerilmedim çünkü. Karşı taraf gerilir mi bilemiyorum ama ben hiç gerilmedim. Kendimden emindim. Topluma kendimi anlattım.
Sanıyorum herkes mesajını aldı. Günün sonunda iyi bir neticeye doğru gidiyoruz.
- Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştünüz mü?
- Tabii. Sık sık.
- Ne dedi?
- O da çok mutlu. Her anını paylaştık.
- Peki bundan sonrası... Nedir kısa ve öz mesajınız?
- Yine çok çalışacağım ve çok başarılı olacağıma inanıyorum.
ERDOĞAN FARKI
Taksiye bindim dün İstanbul’da... Gündem, doğal olarak seçim sonuçlarıydı. Sürücü dedi ki...
- Abi be... O kazandı, bu kazandı ayrı da... Dün gece baktım, yine en esaslı konuşan Reis’ti.
“Niye” dedim...
- Cumhurbaşkanı, neyse onu söyledi. Artısını da söyledi, eksisini de. Babalar gibi konuştu işte. “Kaybettiysek de bizden sebep” dedi.
Suçlamadı kimseyi. “Anladım” dedim. Tam iniyordum... “Ha, bi de...” dedi şoför arkadaş... “Artık bi soluklanalım...
Kavga, gürültü olmasın be abi. Oy isterken hepsi dedi ya; ‘Projeleri konuşalım, bizim tek amacımız halkımıza hizmet’ falan...
Tamam işte. Seçim bitti. Haydi artık görelim şu projeleri, hizmetleri.” Sokağın nabzı bu işte... Adaylıktan yerel yöneticiliğe terfi edenlere duyurulur
KILIÇDAROĞLU KAZANDI
“Kemal Kılıçdaroğlu büyük bir siyasi kumar oynuyor. Kaybederse büyük kaybeder. Hatta belki de koltuğundan olur ama kazanırsa da büyük kazanır.” Böyle demiştim 25 Ekim 2018 Perşembe akşamı CNN Türk’te Gece Görüşü canlı yayınında. Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve İzmir’de Tunç Soyer’i aday göstermekte kararlıydı CHP Genel Başkanı. Partisinin içinden itirazlar yükseliyordu her üç isme de... Buna rağmen ısrar ediyor, üç büyük şehir için de başından beri aklında olan bu üç isim için adeta koltuğunu ortaya koyuyordu. Bu yüzden “Büyük kumar oynuyor” demiştim...
Bir hafta sonra... 1 Kasım 2018 Perşembe akşamı, Hande Fırat ve Abdülkadir Selvi ile birlikte CHP Genel Merkezi’nden canlı yayın konuğumuzdu Kılıçdaroğlu. “Siyasi kumar oynadığı” yorumumu hatırlatıp katılıp katılmadığını sordum. “Haklısınız” dedi... “Siyasette risk hep vardır. Ama göreceksiniz biz kazanacağız.” Büyük risk aldığını doğruluyordu Kemal Kılıçdaroğlu. Şimdi hakkını teslim etme zamanı... CHP Lideri büyük risk aldı ve kazandı. Doğruya doğru...
1 NİSAN...
Dün öğleden sonra... Her yerde herkes seçim konuşuyor. Tanıdıklardan biri dedi ki... “Farkında mısınız?.. Kimse 1 Nisan şakası yapmadı bugün.” Tam “A, doğru” diyecektim; masadaki diğer arkadaşımız cevap verdi: “E, seçim sonuçları var ya...”
