Murat Çelikİran

HABERİ PAYLAŞ

Mahsa Amini henüz 22 yaşındaydı. İran’da, başörtüsü (hicap) kurallarına uymadığı gerekçesiyle Ahlak Polisi tarafından gözaltına alındı ve hayatını kaybetti. Daha doğrusu ‘öldürüldü’. Sene 2022 ve şu yaşanana bakın.

Şu kavramlara bakın. ‘Hicap kuralları’, ‘Ahlak Polisi’… Gencecik bir kadın, saçının bir bölümü görünüyor diye gözaltına alınıp gördüğü muamele sonunda yaşamını yitiriyor.

*

Mahsa Amini ‘cinayet’inin ardından İran’da protesto eylemleri başladı. Özgür bir yaşam isteyen İranlı kadınlar sokaklara çıktı. O İranlı kadınlara, dünyanın dört bir yanındaki hemcinslerinden destek geldi. Fransa, Kanada, İtalya, Almanya, Yunanistan, Avusturya’da caddelere, meydanlara çıkan kadınlar ‘saç kesme’ eylemleriyle seslerini yükselttiler.

Haberin Devamı

*

Dünyanın farklı köşelerindeki kadınlar şanslıydı çünkü gösteri ve protesto haklarını kullanabilecekleri demokratik ülkelerde yaşıyorlardı. Ama İranlı kadınlar için durum yine dramatikti. Başkent Tahran ve bazı kentlerde devam eden protestoların ilk 10 gününde 41 gösterici öldürüldü.

Bu sayı, dünyaya kapalı İran’dan öğrenilebilen. Fazlası olduğuna kimsenin şüphesi yok.

*

Eylemlerin sembollerinden biri olan 20 yaşındaki Hadis Necefi de güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.

Kerec şehrindeki eylemde saçlarını açıp bağladığı görüntülerle hafızalara kazınan genç kadın, güvenlik kuvvetleri tarafından 6 kurşunla öldürüldü.

İran

YİNE BİR ŞEY DEĞİŞMEYECEK

Tahran’da yaşayan bir tanıdığım var. Onu aradım. Neler olup bittiğini sordum.

“Biz alışığız burada bu tip olaylara” diye başladı söze. Sohbetimiz şöyle devam etti:

- Peki bu defa öncekilerden farklı bir hava var mı Tahran’da? Çünkü dünyada, bu eylemlerin İran’da bir rejim değişikliğine kadar varabileceğini konuşanlar var.

- Doğrusu farklı bir hava var bu defa. Daha doğrusu ilk günler vardı. Günler geçtikçe, yine bir şey olmayacak, hiçbir şey değişmeyecek duygusu oluşmaya başladı herkeste.

- Neden?

- Çünkü gösterilerin bir rehberi, bir lideri yok her şeyden önce. Öyle köklü, büyük bir değişim olabilmesi için sistemli, liderli bir hareket gerekir ve böyle bir durum yok.

Haberin Devamı

- Ama yaygınlaşmıyor mu eylemler?

- Hayır. Aksine ilk birkaç gün sokağa çıkan insan sayısı çok daha fazlaydı. Sonra müdahaleler sertleşince insanlar çekinmeye, korkmaya başladı doğal olarak. Sokağa çıkan insanların elinde silah yok, kendilerini savunacak bir şeyleri yok. Şu anda insanları ya acımasızca öldürüyorlar ya da alıp hapse atıyorlar. İnsanlar da can korkusuyla bırakıyor protesto gösterilerine katılmayı.

- Peki ne olur bundan sonra?

- Eylemler sürdükçe müdahaleler daha da sertleşir. Bence bu böyle birkaç hafta daha sürer ve sonra biter. Yani bugüne kadar hep olduğu gibi. Ve İran’da yine bir şey değişmez.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder