Dünyanın gelişmiş ülkelerinden birinde olsa, az sonra anlatacaklarımdan zaten haberiniz olurdu çünkü NÖROM’un hizmete girmesi, televizyon haber bültenleri ve gazete sayfalarında dikkat çekici boyutta yer alırdı. Yaklaşık 3 sene önce, 4 Eylül 2020’de bu sütunda şu cümlelerle duyurmuştum NÖROM yolculuğunun başladığını: “Açılımı, Nörobilim ve Nöroteknoloji Mükemmeliyet Merkezi. Önceki gün Ankara’da imzalanan protokolle, NÖROM için düğmeye basıldı.”
VE AÇILIŞ…
NÖROM, Türkiye’de ilk kez birden fazla üniversitenin bir araya gelerek kurduğu ortak bir ulusal merkez. Ankara’nın araştırma üniversitelerinden üçü; Gazi, Ankara ve ODTÜ, bu önemli merkezi birlikte kurup hayata geçirdi. Önceki gün (Çarşamba) Gazi Üniversitesi Yerleşkesi’ndeki NÖROM binasında açılış töreni vardı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, NÖROM’un kırmızı kurdelesini birlikte kestiler. Merkez Müdürü Prof. Dr. Hayrunnisa Bolay Belen, NÖROM’u önce anlattı, sonra da yüksek teknoloji ürünü cihazların kurulu olduğu merkezi konuklarına bizzat gezdirdi. Bu arada önemli bir not, başkanı bir bilim kadını olan NÖROM bünyesinde çalışma yapan bilim insanlarının yaklaşık yüzde 80’i kadın.
YAPAY ZEKA
Gazi Üniversitesi’nin koordinasyonunda kurulan NÖROM, Türkiye’nin geleceğin gündeminde dünyayla yarışmasını sağlayacak. Merkezdeki bilimsel çalışmalarla; beynin gizemini çözebilmek ve farklı beyin hastalıklarının erken tanı ve tedavisinde özgün ipuçları keşfetmek hedefleniyor. Merkez, beynin çalışma ilkeleri, yapay zeka ve robotik alanlarında çalışmalar yapacak. Yapay zeka konusu, YÖK’ün de gündeminde. Başkan Erol Özvar, YÖK’ün yakın gelecekte ‘yapay zeka’ başlığında kapsamlı çalışmalarla gündeme geleceğini söyledi.
HEDEFLER
NÖROM, hedeflerini şöyle özetliyor: “Beyin hastalıkları için biyobelirteç, yeni ilaç hedefleri ve nöroteknolojik ürünler, yapay zeka uygulamaları, makine insan etkileşimi ve hastalık modelleri, nöroeğitim, nöral arayüz, nöropsikiyatrik bozukluklarda beyin-bağırsak etkileşimi, nöro-endüstri girişimleri ile nörobilim ekosisteminde kaynakları doğru ve etkin kullanan ulusal bir altyapının oluşturulması.” NÖROM binası, adeta bir uzay üssü gibi. Son teknoloji ürünü tıbbi cihazlar artık hizmete girdi. Bundan sonrasında yapılacak olan, dünyanın bu alanda sayılı ülkeleri arasına girme yarışı. Dediğim gibi… Bilime önem, akademiye değer veren toplumlarda böyle bir haber medyada çok daha büyük yer bulurdu. Çalışmalarıyla Türkiye’ye ve bilime yapacağı katkılar, önümüzdeki dönemde hak ettiği ilgiyi umarım görür ve NÖROM’un adını ileride çok daha sık duyarız.