Aşı karşıtları geçen Cumartesi günü İstanbul Maltepe’de bir miting düzenledi. Önce kişisel fikrimi söyleyeyim. İzlediğim görüntüler sonrası o gün, orada olan biteni ancak ‘saçmalığın daniskası’ diye niteleyebiliyorum.
Bana göre öyle ama yapacak bir şey yok. Demokrasilerde insanların saçmalama hakkı da olmalı. Tabii aynı demokraside; birileri saçmalıyorsa, başka birileri de bunun saçmalık olduğunu söyleyebilmeli.
Aşı karşıtlarının tezleri, sloganları şaka gibiydi. Bu tür mitinglerin dünyada örnekleri var, bizde de oldu.
O ortamı görünce aklıma şu soru geldi:
“O mitingde kürsüye siz çıksaydınız, orada toplanan fanatik aşı karşıtı kitleye neler söylerdiniz?” Bu soruyu, Türkiye’de pandemi sürecinin öne çıkan bilim insanlarından birine sordum. Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol tepkisellikten uzak, gayet sakin ve bilimsel şekilde yanıtladı sorumu.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, “O kürsüde, aşı karşıtlarına seslenen ben olsaydım şunları söylerdim” dedi:
- Herkes bu yıl ya aşı olacak ya korona olacak. Korona, kimde nasıl seyredeceği ve ne kadar süreceği bilinmeyen, yeni karşılaştığımız bir viral enfeksiyon.
- Korona geçirenlerin yüzde 10 ila 30’u, yaklaşık 6 ay süren, en aşağı 3 belirti ve bulgunun belirgin olarak yaşam fonksiyonlarını etkilediği, 200 belirti ve bulgunun deneyimlenebileceği bir hastalık. Merkezi sinir sistemi ve kalp ile ilişkili uzun vadeli etkileri olacağı düşünülen bir hastalık bu.
- Koronavirüs ile toplumun bir bağışıklık eşiğine erişip hastalığın salgın olmaktan çıkabilmesi için yapılan hesaplamalar, dünyada 4 ila 6 milyar kişinin hastalıkla karşılaşması gerektiğini gösteriyor. Bugüne kadar ise 18 ay boyunca yaşadığımız bütün acılara rağmen toplam 400 milyon kişi hastalandı. Yani virüsün dünyayı 10 kere daha turlaması gerekiyor. Buna dünyadaki ekonomik döngü ve ortak yaşamın dayanabilme ihtimali yok. Bu hiç sönmeyen bir salgın yangını demek.
- Aşılarla gelebildiğimiz noktada, dünyada şu ana kadar 5 milyar kişi aşılandı. Aşıların nüfusun önemli bir bölümüne uygulandığı ülkelerde yaşam salgınla birlikte sürdürülebilir hâle geldi. Bir süre sonra, tekrarlanan dozlar veya doğal enfeksiyonla aşı bağışıklığının pekişmesi sonucu; iyi aşılama yapan ülkeler ‘kohabitasyon’ denilen virüsle ve birbirimizle uzlaşı içinde götüreceğimiz bir döneme geçecek. Dolayısıyla makul, basit, uygulanabilir ve bizi salgından çıkarabilecek olan tek önlem aşılama.