Giriş
“Türkiye’de toplam 18 milyon öğrenci var. Bunların 5-6 milyonu küçük çocuk. Okullar çok kritik. Şu an için belirlenmiş bir tarih var ama okulların açılması, futbol maçlarının oynatılması kadar kolay bir karar değil.”
Bu cümleler, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a ait.
AĞUSTOS ORTASI
Mevcut takvime göre, okullar 31 Ağustos 2020’de açılacak. Öğrenciler tedirgin, veliler kararsız…
Peki bu tarihler değişir mi? Bu soruya ancak Ağustos’un ikinci haftasındaki vaka sayıları ve Covid-19 tablosu görüldüğünde yanıt verilebilecek.
MEB yetkilileri, Bilim Kurulu’ndan çıkabilecek her türlü karara göre hazırlıkların yapıldığını söylüyor. Nihai karar ne olursa, o alternatif hayata geçirilecek.
PROF. CEYHAN DİYOR Kİ...
Ve çocuk enfeksiyon hastalıkları alanında duayen isim Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın bu konudaki sözleri...
- Okulların açılmasına, bütün dünya kafa yoruyor. Karar vermek zor.
- Çalışan anne oranı yüksek olan ülkeler, okulları açmadan iş yerlerini açamıyor. Bizde aile büyükleri ya da bakıcı vb yardımcılar durumu bir ölçüde rahatlatıyor.
- Ama çalışan anne-babaların çocuklarına bakan anneanne, babaanne, büyükbaba gibi büyükler risk grubundaki insanlar.
- Çocukların büyük çoğunluğu sağlıklı ve yaşları itibariyle hastalığı belirtisiz geçiriyor. Çocukların virüsü kaptığını büyük olasılıkla fark etmeyeceğiz ama onlar evlerine gidip daha riskli gruptaki büyüklerine bulaştırdıklarında, tablo işte o zaman değişecek. Yani çocuklar için belki iyi ama diğerleri için ciddi risk var.
- Tabii bu arada, 18 milyon çocuk içinde, ki bunların 5-6 milyonu küçük çocuklar, bağışıklığı yeterli olmayan veya kronik hastalıkları olanlar da ciddi risk altında olacak.
MASKESİZ 2 METRE
- Bilim Kurulu’nun hazırladığı rehber doğru değil. Bir metre mesafe kesinlikle güvenli değil. Çocuklar sınıfa girip yerlerine oturduklarında maskelerini çıkartacaklar. Maske yoksa iki metreden aşağısı güvenli değil. Bakın, Sağlık Bakanı “Bir buçuk metre güvenli. Bir metre 49 cm güvensiz” derken, Bilim Kurulu’nun ‘bir metre’ önermesi yanlış.
- Ayrıca bir de çocukların servislerle okula gidiş-gelişleri var. Mesai başlangıç ve bitiş saatlerindeki yoğun trafikte, uzun süre araçta kalmaları tehlikeli. Süre uzadıkça, toplu taşımada risk artıyor. Okulların farklı saatlerde başlaması bir çözüm olabilir. Hepsi aynı saatte başlar ve biterse hiç iyi olmaz. 18 milyon çocuğun bir arada ve saatlerce, kapalı yerlerde olmasından bahsediyoruz.
- MEB, alternatifli planları olduğunu açıkladı. Bütün bunları düşünüyor, ona göre çalışıyorlardır muhakkak. Ama bakın İsrail, Almanya, Japonya gibi ülkelerde de, bizde de ilk tedbir ‘okulların kapatılması’ olmuştu.
- Özetle, okullar çok kritik. Okulların açılması futbol maçlarını oynatmak kadar kolay değil.
