Özel okullarda görev yapan öğretmenler sıkıntılı başlıyor yeni eğitim-öğretim dönemine. Birçok özel okulda öğretmen maaşları, neredeyse devlet okullarındaki meslektaşlarıyla aynı seviyelerde artık. Hatta bazılarında daha aşağıda. Özel okul öğretmenleri dertli. “Devlet okullarındaki arkadaşlarımızın maaşları neden çok arttı demiyoruz. Aksine, daha da çok alsınlar. Tabii ki hakları. Ama bizim maaşlarımız da aynı oranlarda artmalıydı” diyenler var.
“Bizler, devlet okulundaki arkadaşlarımıza oranla daha fazla çalışıyoruz. Ders saatleri daha fazla, etütlere kalıyoruz, hafta sonu ek mesailerimiz var ama bunların karşılığında özel okulların çoğu, öğretmenlere fazla mesai ödemiyor” diye yakınanlar… Hatta “Çoğu özel okulda, yönetim öğretmen maaşlarını asgari ücretten gösteriyor. Bazılarıysa, asgari ücretten fazlasını ödüyor ama o farkı öğretmenden elden geri alıyor” diye dert yananlar da var.
*
Elbette hepsi değil. Aralarında öğretmenine hakkını veren, işini layıkıyla yapan özel okullar da var. Onları da mevcut ekonomik koşullar zorluyor. Malum, özel okul ücretlerine yapılan zam yüzde 36 ile sınırlandırıldı. Kurumsal ve saygın birçok okul, öğretmen maaşlarını ancak bu oranda artırabildi. Bu arada, geçmişte yasada yer alan “Özel okul öğretmeninin maaşı devlet okulundaki öğretmenden az olamaz” maddesi de kaldırıldı.
Böylece asgari ücretle öğretmen çalıştırmanın yolu açılmış oldu. Birçok özel öğretim kurumunun öğretmen emeğini sömürmesi demek bu. Ve bu koşullarda çalışan eğitimcilere eşitsizlik duygusunun hâkim olması demek. Bahsettiğim durumdaki o öğretmenler sınıflarına, işte bu ruh hâliyle, kafaları bu konularla meşgul şekilde girecekler gelecek haftadan itibaren. Soru şu: Özel okulların çoğunda geçerli olan bu tablo öğretmenlerin performansını nasıl etkiler?
Bütüncül baktığımızda, mevcut durum genel eğitim kalitesine nasıl yansır? Aynı hekimlik gibi öğretmenlik de ‘özveri’ temelli, çok saygın bir meslek. Doktorların büyük çoğunluğu gibi öğretmenler de ‘çocukları’yla bir araya geldiklerinde diğer bütün dertlerini unutup işlerini en iyi şekilde yapan insanlar. Buna şüphe yok. Ama nihayetinde onlar da insan. Etkilenmemeleri, yıpranmamaları mümkün mü?
Eylül
Yaz bitti. Eylül ile birlikte tatil havası son bulur hep. Çocuklar için okul heyecanı başlar Eylül’de. Yeni sınıf, yeni arkadaşlar… Kimileri için yeni okul. Veliler, öğretmenler ve eğitimciler için de yeni eğitim – öğretim yılı… Veliler için ekonomik olarak ‘kara’ aydır Eylül. Okul kıyafetleri, kırtasiye ihtiyaçları, servis ve yemek ücretleri…
Okul ayakkabısı, spor ayakkabısı, kışlık botu, montu… Çocuklu evlerde Eylül aylarının alışveriş listesi uzundur. Bu Eylül de gereksinim listesi aynı ama etiketler önceki Eylüllerden farklı. Hem de çok farklı. İki çocuğun okul kıyafet ve ayakkabıları, neredeyse bir asgari ücretten fazla bu sene. Maalesef öyle. Çocukları özel okulda olan veliler için durum daha da vahim. Yabancı dil kitaplarının dövize endeksli fiyatları inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda.